FORUM-ŞİRKET HATTA ŞİRKETLER AYRI- ORTAKLAR AYRI-İSTEĞE BAĞLI BAĞ-KUR’LULARA SAĞLIK YARDIMI GELDİ…

21 Şubat 2006

ŞİRKET HATTA ŞİRKETLER AYRI- ORTAKLAR AYRI


Ali bey, 1990 yılından beri aynı işyerinde ve aynı işverenle çalışıyorum ama 2001 yılında işyerimizin sahibi, şirket kurmuş ve beni de kendi şahıs şirketinden çıkış yapıp, şirkete giriş yapmış. Giriş-çıkışa imza atıp atmadığımı hatırlamıyorum. Şirket 2003 yılında el değiştirdi ve başka kişiler şirkete sahip oldular. Şimdi emekli olacağım ama şirket sahipleri bizi eski dönem ilgilendirmez diyorlar ve 2001 yılında şirketin kuruluş tarihine göre bana kıdem tazminatı ödeyeceklerini söylüyorlar. Ben ise 1996 yılından itibaren bütün çalışmalarımın kıdem tazminatı ile kullanmadığım izin paralarını da istiyorum. Ne yapmam gerekir? Kahraman Tuzcu



Sayın okurum, sizin durumunuza düşen bir çok çalışanımız var ve bir çoğu durumlarını bilmiyorlar. Kanuna göre şahıs işyerinde çalıştığınız dönem için yani ilk işvereninizin yanında işe girme tarihinden şirket kurduğu tarihe kadar geçen dönem için kıdem tazminatınızı 2001 yılında almanız (işverenin de ödemesi) gerekirdi. Şirketin kuruluş tarihi ve sizin şirkete işçi olarak geçen sürelerinizin kıdem tazminatını da şirketten alacaksınız. Sizin konunuz değil ama buradan hatırlatmakta fayda var şirketler aynı holding veya gruba ait olsalar bile her şirket değişiminde işçilere kıdem tazminatı ile diğer hakları ödenmek zorundadır. Çünkü, her birinin gerçek-tüzel kişiliği farklı farklı olup, giderleri ile gelirlerini kaydettikleri defterleri de ödedikleri vergi, gösterdikleri kar-zarar farklı farklıdır. Sonuç olarak, şahıs işyeri (adi şirketi), şirket veya şirketler ayrıdır. Ortakları aynı kişi veya kişiler olsa dahi farklıdır. Konuyla alakalı size bir de yargı kararı veriyorum.



Kutu… Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…



T.C.


YARGITAY


9.Hukuk Dairesi


YARGITAY İLAMI


ESAS NO : 2005/11989


KARAR NO : 2005/40505


MAHKEMESİ : Üsküdar 1. İş Mahkemesi


TARİHİ :14.2.2005


NO :701/36



DAVA :Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ile hafta ve bayram tatili gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.


Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.


14.2.2005 günü teflim olunan kısa karar H.Y.U.Y.nun 381 ve 388 maddelerine uygun değildir. Bu durumda temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Davalılara gerekçeli kararın tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunmamaktadır. Bu durumda davalılar vekilinin temyizi süresindedir. Zira usulüne uygun tefhim edilmeyen kısa karardan dolayı gerekçeli kararın kendisine tebliğini isteyen davalılar vekilinin dilekçesinin hakime havale ettirilmiş olması kararın teflim tarihinden itibaren sekiz günlük sürede yazılmadığını göstermektedir. Böyle olunca davalı vekilinin temyiz isteğinin reddine ilişkin mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildi. Dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:




YARGITAY KARARI


1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.



2. Davacı 1992-1996 döneminde davalı A. Ö. işyerinde çalışıp işverenin şirketleşmesi üzerine emekli olduğu tarihe kadar davalı şirket nezdinde çalışmıştır. 1475 sayılı İş Yasasının 14.maddesi gereğince kıdem tazminatı alacağında davalı A. Ö.’nün sorumlu olduğu miktar şirketin kurulduğu tarihteki kıdem ve ücrete göre belirlenerek karar verilmesi gerekirken tüm kıdem tazminatından A. Ö.’nün de sorumluluğuna ilişkin hüküm kurulması yerinde değildir.


3. Yıllık izin ücretinden son işverenin sorumlu olduğu gözetilmeden önceki işveren A. Ö.’den de tahsiline karar verilmesi doğru değildir.


4. Fazla mesai ve genel tatil alacaklarından her işveren kendi dönemlerinde gerçekleşen miktarlar itibarı ile sorumlu olduğu halde bu alacakların da herhangi bir ayrım yapılmadan tamamının davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru değildir.


5. Fazla mesai alacağında bilirkişinin her iki davalı için hesapladığı miktarlar farklıdır. Kararda nedeni açıklanmadan ve fazlaya ilişkin talebin reddine de karar verilmeden farklı bir toplam miktarın hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.



SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.






İSTEĞE BAĞLI BAĞ-KUR’LULARA SAĞLIK YARDIMI GELDİ…


15.02.2006 gün ve 26081 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, “T.C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur’dan Aylık veya Gelir Almakta Olanlara Ek Ödeme Yapılması ile Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur’dan Aylık veya Gelir Almakta Olanlara Ödenen Gelir ve Aylıklarda 2006 Yılında Yapılacak Artışlar ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile sadece emekli aylıklarının artışı konusu belirlenmedi bazı kanunlarda da değişiklik yapıldı ve Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalıları ile isteğe bağlı sigortalı iken emekli olanlarına 2000 yılından beri verilmeyen sağlık yardımı yeniden başlatıldı.


Buna göre Kanunun 8 inci maddesiyle,


2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun ek 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, mevcut ikinci fıkradaki “Sosyal Sigortalar Kurumu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.


“Bu Kanun ile 2926 sayılı Kanuna göre;


a) Zorunlu sigortalı olanlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları,


b) Yaşlılık ve malûllük aylığı bağlananlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları,


c) Ölüm aylığı alanlar,


sağlık sigortası yardımlarından yararlanırlar.”


“Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerine göre sağlık yardımlarından yararlananlar hakkında bu Kanunun geçici 7 nci maddesi hükümleri uygulanır.


İsteğe bağlı sigortalı olarak aylık alanlar veya bunların hak sahipleri, talepleri halinde sağlık sigortasından yararlanabilirler.”


Hükmü getirilmiş olup artık Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalıları ile isteğe bağlıdan 2000 yılı ve sonrasında emekli olup sağlık karnesi alamayanlar artık sağlık karnesi alacaklardır.