BUGÜN-İŞE İADE DAVASI VE İŞÇİNİN BLÖFÜ – EMEKLİ AYLIĞININ HESAPLANMASI

30 Mart 2006

İŞE İADE DAVASI VE İŞÇİNİN BLÖFÜ
09-12-2005 tarihinde Üretim Müdürü olarak 3,5 yıldır çalıştığım işyerinde resmi bir gerekçe gösterilmeden Kıdem ve İhbar tazminatım ödenerek iş akdim feshedildi..
Aynı tarihten itibaren işsizlik ödeneğinden faydalanmaya başladım. Bir aylık süre içerisinde işe iade davası açtım. Mahkeme sürecinin uzun sürmesini öngörürsek bir başka işyerinde çalışmaya başlarsam, mahkemeden de işe iade kararı çıkarsa ve ben işe başlamazsam karşılaşacağım yaptırım nedir? İşe iade kararı sonrası aldığım işsizlik ödeneğini ödemek zorunda kalır mıyım? İşe başlamazsam aldığım kıdem ve ihbar tazminatlarını ödemek zorunda kalır mıyım? İsmimin bir yayın kuruluşunda yayınlanmamasını istiyorum.

Beyefendi, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 21 inci maddesi konuya açıklık getirmiştir. İlgili maddeye göre, “İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur…”

Davayı kazandığınız halde işe başlamak için yasal sürede eski işvereninize başvurmazsanız veya başvurup da işe başlamazsanız size ödenen işsizlik ödenekleri geri istenmez, aldığınız ihbar ve kıdem tazminatları da geri istenemez. Velhasıl yeni işiniz daha güzel ise davayı kazansanız bile eski işinize dönmek zorunda olmadığınız gibi dönmemeniz nedeniyle bir zararınız olmaz. Ancak, işe başlamak için 10 gün içinde müracaat ederseniz ve işveren sizi işe başlatmazsa bu kere açıkta geçsin ya da geçmesin dört aylık ücretiniz ile mahkemenin vereceği tazminatları da alabilme hakkınız olur. Sizin yerinizde olsam, yeni işime devam etmek istesem bile eski işverene işe başlamak istediğimi belirten bir blöfü yapardım. Blöfünüzü görürse kaybınız olmaz ama göremezse epey kazancınız olur.








EMEKLİ AYLIĞININ HESAPLANMASI
1961 doğumluyum ve 1985 yılında Emekli Sandığı’na bağlı daha sonra özel sandıklara ve en son ve en fazla da SSK’ya bağlı olarak primlerim ödendi. Prim günüm dolduğu halde ödemeye devam ediyorum, sanıyorum 49 yaşımda emekli olabileceğim.
Son 3 yıla kadar tavandan yatan primlerim son 3 yıldır tabandan yatıyor. Bu durumda ne kadar emekli aylığı alabilirim. Emekli aylığı hesaplama devlet sırrı gibi… İnsanlar bilmedikleri gibi, bazı varsayımlarda bulunuyorlar. Hesaplamada son 15 yılın primleri dikkate alınıyormuş veya son 5 yılın ağırlığı varmış gibi dedikodular var. Emekli aylığı hesaplama formülü nedir? Belli yıllara ağırlık var mıdır? Hesaplamada dikkate alınan kaç yıldır? Prim günüm dolduğu halde prim ödemeye devam etmemin anlamı var mıdır? Müşfik Doğancıoğlu

Müşfik Bey, SSK’da emekli aylığının hesabı konusu en az bir hafta sürecek kadar bir yazı dizisi konusudur ve fırsatım olursa bu konuyu BUGÜN gazetesinde ayrıntıları ile yazacağım ama size konuyu toparlayacak kadar bilgi vereyim. Şu anda SSK’dan emekli olanların aylığı iki ayrı sistemle hesaplanmaktadır biri 31.12.1999 tarihine kadar geçerli olan gösterge tablosu sistemidir ki bu sisteme göre son yılın yani 1990-1999 yılları (on yıl) toplam kazançlarının yıllık ortalamasına göre belli edilen emekli aylığı. Diğeri de 01.01.2000 ve sonrası için geçerli olan TÜFE’li sistemdir. Buna göre 1990-1999 yılları SSK’ya bildirilen kazançlarınızı toplayıp 10’a bölün. Çıkan yıllık ortalama rakam 484 milyon’dan fazla ise tavan (en yüksek) göstergeden emekli olacaksınız demektir. Çıkan rakam 220 milyondan az ise bu kere taban (en düşük) göstergeden emekli olacaksınız demektir. 2000 yılı ve sonrasında SSK’ya bildirilen kazançlarınız ise her yıl sonunda TÜFE (enflasyon) oranında artırılarak emekli olacağınız yıla kadar güncellenir. Mesela, 8000 gününüz var ve bunun 2000 günü 2000 yılı ve sonrası ise 6000/8000 günlük kısım eski sisteme göre hesaplanır, 2000/8000 günlük kısmı ise TÜFE’li sisteme göre hesaplanır. Sonunda eski sistemden gelen kısmi aylık ile yeni sistemden gelen kısmi aylık birleştirilip alacağınız emekli aylığı belli edilir. Sistemin karmaşık olduğunun farkındasınız ama en azından aklınızda bir fikir oluşmuştur.

 


KISA…KISA… KISA…
Emel Sadıç – 5000 günü tamamladığınız gün SSK’dan emekli olursunuz..
Ömer Demirci – Vefat eden sigortalının prim ödeme günleri geride kalanlara dul/yetim aylığı vermeye yetmez ise toptan ödeme adı altında ödenen primleri (faizsiz) olarak dul/yetimlerine verilir. Yıllık izin süreleri kullanılırken biri mutlaka 10 günden az olmayacaktır işçi 10 günden az dilimlerde istiyorum dese bile işveren vermemelidir.

Sevgi Aras – Babanız Bağ-Kur’a devam ederse SSK günleri ve öderse askerlik süresi dahil 9000 gün (25 tam yıl) ile 48 yaşından sonra emekli olur.

Gürsel Dağdevir – 04.03.2006 günü vefat eden kardeşiniz Belediye’de SSK’lı idiyse 1800 günü var olduğundan geride kalanlara dul/yetim aylığı verilir. Şayet memur olarak T.C. Emekli Sandığı’na bağlı olarak çalışıyorsa 10 tam yılı varsa (askerliği de ödeyebilirsiniz) dul/yetimlere aylık bağlanır. Ancak, 5 yıldan fazla 10 yıldan az ise çocuklara eğitimleri süresince aylık verilir.

Figen Özkoru -Vefat eden eşinizden dolayı size ve çocuğunuza dul/yetim aylığı bağlanır. Kızınız evlenmediği ve memur olarak çalışmadığı sürece yetim aylığı alır. Siz ise evlenmediğiniz sürece dul aylığı alırsınız.

Ahmet Başkaya – Askerlik sürenizi yazmamışsınız ama ne olursa olsun fark etmez 57 yaşında yani 26.04.2008 günü emekli olursunuz. Bu nedenle askerliği borçlanmanızı tavsiye etmem.