Sosyal Güvenlik Reformu denilen değişikliklerin esasen iki basamağı var. Birincisi kurumsal basamak denilen ve SSK, Bağ-Kur ile T.C. Emekli Sandığı’nın SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) çatısı altında birleştirmek. İkinci basamak ise bu kurumların ayrı ayrı uyguladıkları 5 ayrı kanunu tek kanun hale getirmektir ki işte 2 yıldır üzerinde konuştuğumuz, tartıştığımız da budur.
1- Birinci ayak 2006’da başlamıştı
Sosyal güvenlik sisteminin KURUMSAL yapısını değiştiren, “Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” 16.05.2006 günü TBMM tarafından kabul edilip, 20 Mayıs 2006 günlü 26173 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girmişti. Bu “Kanun” hakkında zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve de muhalefet partileri tarafından Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmadı. SGK 25.11.2006 günü seçimle gelen yönetim kurulu üyelerini belirlemek üzere ilk genel kurulunu gerçekleştirdiği anda SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı mevta oldular.
2- Kurumsal birleşme 5 yılda bitecek
SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı’nın SGK yani Sosyal Güvenlik
Kurumu haline gelmesi için Kanun’un tanıdığı süre en çok 5 yıl. Aslında, geçiş süreci Kanun’da 3 yıl olarak belirlenmiş olup bu süre yetmezse Bakanlar Kurulunca 2 yıl daha uzatılabilecektir.
Süre sonunda her ilde,
SSK Sigorta İl Müdürlüğü
Bağ-Kur İl Müdürlüğü
T.C. Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü kalmayacak,
Üç müdürlük ve müdür yerine bir tane Sosyal Güvenlik İl (SGK) Müdürü olacak.
Ayrıca, hemen her ilçede hizmet üretecek olan şimdiki SSK müdürlükleri, Bağ-Kur şube müdürlükleri yerine de 1700 kadar “Sosyal Güvenlik Merkezleri” kurulacak.
3- İl müdürleri geçen hafta tamamlandı
Yaklaşık 60 yıllık SSK, 50 yıllık T.C. Emekli Sandığı ve 40 yıllık Bağ-Kur’un kapısına kilit vurup, yeni doğan SGK’ya kapatılan tüm kurumların yaptıkları hizmetleri aksatmadan geçmek kolay değil. SGK’nın atanmış ilk başkanı olan Birol Aydemir zamanında boşa geçirilen koskoca bir yıldan sonra, bu zor işin ilk devresi olan SGK’nın merkez teşkilatı ile taşra teşkilatındaki atamaları yapmak ancak geçen hafta tamamlanabildi. En son 6 Mart Perşembe günü, yapılan yönetim kurulu toplantısı ile en sona bırakılan SGK İstanbul İl Müdürlüğü’ne Mustafa KURUCA atanınca il müdürlerinin atanması tamamlanmış oldu. Hepsi birbirinden kıymetli, liyakatla, özenle seçilmiş 81 kadar il müdürü görevlerine başladılar ve heyecanla, illerindeki SSK ve Bağ-Kur ile T.C. Emekli Sandığı ünitelerini tek çatı altında birleştirmeye başlayacaklar.
4 – SGK’nın başkanı yakında gelmeli
Öte yandan bu atama-görevlendirme işlerini gerçekten liyakatli olanlara vermek için büyük özen gösteren SGK Yönetim Kurulu Üyeleri ile bu işi Bakanlık makamına bile gitmeden bizzat SGK’daki odasından izleyen ve siyaseten sorumluluğunu sonuna kadar yerine getiren Bakan Faruk ÇELİK’in övgüye değer çabaları için de teşekkür edilmeli.
Ancak, Birol Aydemir’den boşalan SGK Başkanlığı koltuğunu bir an önce işinin ehli bir yöneticiyle doldurması talebimi de buradan yinelemek de isterim. Bu kadar il müdürünü gerçekten zor görevlerinde, cesaretlendirecek, koşturtacak, orkestra şefi gibi idare edecek bir SGK Başkanı’na acilen ihtiyacımız var.
SGK merkez ve taşra teşkilatının atama ve görevlendirme işlemleri devam ederken, bu işi gece gündüz demeden sessiz-sedasız çalışarak gerçekleştiren SGK Başkan Yardımcısı ve SGK Yönetim Kurulu Üyesi Fatih ACAR’a buradan teşekkür etmeden olmaz.
5 – Sosyal güvenlik tek elden
SSK’nın, Bağ-Kur’un, T.C. Emekli Sandığı’nın memurları, binaları, tüm bilgi ve arşiv altyapıları ile bilgisayar sistemleri tek elde toplanacaktı. İşte bu işlem halen devam ediyor, 23 bin memur şu an aynı çatı altında.
Sosyal Güvenlik Kurumu bürokrasiyi azaltıp, vatandaşı hizmeti esas alan bir yapıya sahip olduğu gibi birleştirilen tüm kurumlardaki müfettişleri de tek çatı altında toplayarak, Sosyal güvenliğin denetimini de etkin hale getirilecekti ki 577 müfettiş şu an SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı adı altında 2007 yılı başında birleştiler, emeklilik gibi nedenlerle ayrılanları da düşersek şu an yaklaşık 530 müfettiş işlerine devam ediyor.
Bilgisayar sistemi ağı ile sağlık karnesi, vizite kağıdı devri bitecek sadece vatandaşlık numaranızı söyleyerek, muayene olacak ve ilaçlarınızı alabilecektiniz ki şu an emekliler ve diğer çalışanlara sağlık karnesi verilmiyor. Tüm sağlık kuruluşlarına gidip, vatandaşlık numaranızı söyleyip, kimliğinizi de gösterip SGK’dan alınan provizyon (parasını ben öderim onayı) sonrasında muayene ve tedavi olabiliyorsunuz. Sadece işçilerden aslında bilgisayar sistemi istemediği halde vizite kağıdı isteniyor. Bunun sebebi de işçilerin, işverenlerine haber vermeden işlerini bırakıp hastaneye gelmesini engellemektir. Yoksa sistemin artık vizite kağıdı veya sağlık karnesi ile işi yok.
İstirahat aldığınızda, istirahat parası almak için müdürlüklere gitmeyip, mahallenizde en yakın bankaya istirahat paranız gönderilecekti ki işte ocak ayından beridir istirahat paraları PTT Bank şubelerine gönderiliyor. SSK’dan bu tür ödemeler artık elden yapılmıyor.
6 – Kurumlar birleşti ama kanunlar duruyor
Şu an, SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı kurum olarak yok ve yerlerine getirilen SGK var ama;
Eski SSK’nın işçiler için uyguladığı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu,
Eski Bağ-Kur’un esnaf ve şirket ortakları için uyguladığı 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu ile çiftçiler için uyguladığı 2926 sayılı Tarım Bağ-Kur Kanunu,
Eski T.C. Emekli Sandığı’nın kamu görevlileri (memur, asker, öğretim üyeleri için) uyguladığı 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu,
Aynen yerinde duruyor ve uygulanmaya devam ediliyor.
7 – Asıl reform halen TBMM’de
Uygulama Kanun’larının birleştirilmesi için önce, 5489 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” 19.04.2006 günü TBMM’ce kabul edildi ama Cumhurbaşkanı yeniden görüşülmek üzere 10.05.2006 günü iade etti.
Ardından, TBMM’ye geri gönderilen 5489 sayılı Kanun yeniden görüşüldü ve 31.05.2006 günü kabul edilerek 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” olarak 16.06.2006 günü Resmi Gazete’de yayınlandı.
5510’u da Anayasa Mahkemesi bozdu, 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” Cumhurbaşkanınca (Ahmet Necdet Sezer tarafından) onaylandı ama aynı zamanda hem Cumhurbaşkanı hem de 117 CHP milletvekilince Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
Anayasa Mahkeme’si 2007 Ocak ayında yürürlüğe girecek olan yasanın, Aralık 2007’de 22 maddesini iptal ve 6 maddesinin de yürürlüğünü durdurdu. Şu an TBMM işte bu Kanun’da değişiklik yapmaya hazırlanıyor.
8- Velhasıla…
Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasa’nın 128’inci maddesindeki, “…Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” cümlesinden hareketle, memurların 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”na tabi olması karşı çıkan kararından sonra şimdi reformda farklılıklar ortaya çıktı.
Memurlar tamamen emeklilik yönünden eskiye (5434 sayılı Kanun’a) tabi olacak, sadece yeni işe giren memurlar 5510’a tabi olacaklar,
İşçi ve esnaf ise yeniye yani 5510’a,
GSS konusunda ise herkes 5510’a, tabi kılınacak.
Sosyal Güvenlik Reformu’nun asıl ayağı olan ve uygulama kanunlarında birliğin sağlanması için gerekli olan 5510 sayılı Kanun 2007 yılı ocak ayında yürürlüğe giremedi.
Yürürlük tarihi önce 2007 yılı temmuzuna sonra 2008 Ocak ayına ertelendi. Şimdi de 2008 Haziran veya eylül deniyor ama ne zaman yürürlüğe gireceği belli değil, çünkü daha TBMM’den çıkmış bir kanun ortada yok. Şu an ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in üstün gayretleri ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen metin 18 Mart 2008 gününden itibaren TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak.
Bakan Çelik, gerçekten zor olan bu Kanun’u Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan çıkartma gücünü göstermiş ve tüm sosyal taraflarla diyalog ve görüşme yollarını hep açık tuttuklarını defalarca tekrarlamaktadır. Öyleyse, diyalog yolları kullanılmalı TBMM Genel Kurulu’nda 18 Mart’ta görüşülmeye başlanacak olan Kanun tüm ülkeye en yararlı olacak şekilde çıkarılmalıdır.
|