Şehit verilerek alınan gazeteci yıpranması geri falan gelmedi

21 Ocak 2013

Şehit verilerek alınan gazeteci yıpranması geri falan gelmedi

 

Vekiller yıpranma vermek adına gazetecilere verir gibi yaptılar

 

 

TBMM’den geçen yasa ile TBMM üyeleri ile dışardan atanan bakanlara yıpranma hakkı getirilmek isteniyordu bunu haber yapıp eleştirecek gazetecilere de verir gibi yapıp vermediler… Gazeteciler unutmasın bu hakkı 1961 yılında 3 şehit vererek almışlardı…

Hatırlıyor musunuz bilmem, gazeteci ve denizci, cam imalathanelerinde çalışanların var olan yıpranmasını kaldıran 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu TBMM’de görüşülürken, Osetya’da çatışmaların ortasında kalan 4 gazetecinin (NTV muhabiri Hilmi Hacaloğlu, kameraman Cumhur Çatkaya, Kanaltürk muhabiri Levent Öztürk ve kameraman Güray Ervin’in) yaşadıklarını.  2008 yılının Ağustos ayının ortasındaydı ve ben gözyaşları içinde seyrettim,  meslek aşkına halkına haber ulaştırmak adına savaşın ortasına bilerek isteyerek gittiler. 

Hatta o ateş altında canlarını değil bizlere haber-görüntü ulaştırmayı düşünüp kameralarını hiç kapatmadılar. Konuştuklarını duydunuz mu, meslek aşklarını, mesleki ahlaklarını hissedebildiniz mi? Sanki ateş altında olan onlar değil, sanki araçlarına kurşun yağmıyor gibi davranıyorlardı.

Duyduğunuzda kelime-i şahadeti anlayabildiniz mi? Çektikleri acıları hissedebildiniz mi? Hayatlarından kaç yıl kaybetmişlerdir düşünebiliyor musunuz? Emekli olmak için 65 yaşını görebilirler mi? Yaşadıkları korkuyu içinizde duyabiliyor musunuz? O korkuyla ömürlerinden kaç yıl gitmiştir, siz orada olmak ister miydiniz? O an gözlerinin önünden neler geçtiğini hayal edebiliyor musunuz? İnsan mısınız? Hâlâ gazeteciliğin nesi riskli diyebiliyor musunuz?

***Gazeteciler yıpranmaya 3 şehit vermişlerdi
1961 yılında, 5953 sayılı Basın-İş Kanunu’nda önemli değişiklikler yapan 212 sayılı Kanun ile gazetecilerin iş sözleşmelerinin “yazılı olarak yapılması”, sözleşmelere “işin nev’i”, “ücret miktarı”, “gazetecinin kıdemi”, öğelerinin mutlaka konulması, “ücretlerin peşin ödenmesi” gibi bazı haklar getirilmişti. Ayrıca, gazetecilere çalıştıkları “her yıla 3 ay fiili hizmet zammı” da getirilmişti. 

Gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesi üzerine, işin aslını bilmeyenler 2 yıl boyunca 212 sayılı Kanun ile gazetecilere verilen hakları kaldırtmak için didindiler devamlı surette basın çalışanlarının riskli iş yapmadıklarını yüksek ifade ettiler. Karşı çıkışlarının doruğa çıktığı günlerden birinde, 26 Ocak 1963 günü, Türk Basını, görev başında üç şehit verdi.

Hürriyet Gazetesi muhabirlerinden Yüksel Kasapbaşı, foto muhabiri Abidin Behpur ile gazetenin şoförlerinden Yüksel Öztürk, Trakya’daki şiddetli kışın yarattığı durumu yerinde saptamaya çalışırlarken donarak şehit oldular. Allah (CC) gani gani rahmet eylesin.

***O gün 212’ye direniş sona erdi
Halkına haber yetiştirmek uğruna üç gazetecinin şehit olmasıyla 212 Sayılı Yasa’yı benimsemek istemeyen gruplar seslerini kestiler. Aslında 212’ye karşı direniş şehitlerin verildiği gün had safhadaydı, 212’ye karşı 1962’nin sonlarında Dünya Gazetesi’nin başlattığı kampanya, Ocak 1963’te Yeni Sabah’ta yayınlanan bir başyazı ile doruk noktasına çıkmıştı. “Bir çırpıda çıkan harika bir kanun” diye nitelenen 212 Sayılı Yasa’nın “kendilerine fikir işçileri adı takılan” ve toplamı ancak 700 olan kişilere imtiyaz sağladığı öne sürülüyordu. Yeni Sabah, “gazeteciliğin meşakkatli bir meslek” olduğunu söyleyen Çalışma Bakanı’na çatıyor ve yasanın “temelinden yıkılmasını” istiyordu. İşte Yeni Sabah’ta bu başyazının yayınlandığı gün üç şehit verilmiş ve 212’ye direniş sona ermişti.

***Şehitle alınan yıpranma hakkı kaldırıldı
1 Ekim 2008 günü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yürürlüğe girdi ve aynı gün 3 şehitle alınmış gazetecilerin fiili hizmet zammı yani YIPRANMA hakları da kaldırıldı. 1961 yılından beridir her gazeteci çalıştığı her yıla karşın 3 ay yıpranma hakkı alıyor ve 20 yıl çalışmışlarsa 5 yıl erken emekli oluyorlardı. 1 Ekim 2008 gününden sonra ise artık yıpranma diye bir şey kalmadık ve gazeteciler de 65 yaşından önce emekli olamayacaklar.

***Hâlâ habercilik riskli meslek değil mi

Sanmayın ki son çıkan yasa gazetecilere yıpranma hakkı verdi. Vermedi sadece vekil ve bakanlara yıpranma hakkını tam olarak verdi,  gazetecilere ise verir gibi yaptı ve vermedi.