THY grevinde devlet kimin tarafında olmalı

15 Mayıs 2013

THY grevinde devlet kimin tarafında olmalı

 

THY greve gidiyor sebep de devletin yargı kanadı olan mahkemelerinde işe iade kararı verilen 305 işçinin işe alınıp alınmaması noktasında düğümlenmiş durumda… Burada devletin siyasi kanadı yani hükümetin bakanı “işvereni yalnız bırakmayacağız” diyor.. Peki devlet bu sorun da kimi yalnız bırakmamalı…

Greve katılmayan işçi grev sonrası imzalanan TİS’den yararlanamaz, THY yönetimi de bu konu sabıkalı…

 

 

Anayasamıza göre devlet, üçlü bir yapıdan oluşuyor, yasama (TBMM), yürütme (hükümet) ve yargı (mahkemeler) bu üçlü yapı birisinin tarafında mı olmalı, tarafsız mı kalmalı yoksa işçi-işverenden birinin mi tarafını tutmalı…

 

***SÜLEYMAN ÇELEBİ ARACI OLDU

DİSK eski başkanı CHP vekili Süleyman ÇELEBİ, grev en son çaredir diyerek, greve gidilmeden sorunu çözülmesi için arabuluculuk yapmaya gitti. THY Yönetim Kurulu başkanı Hamdi TOPÇU ile sendik başkanı Atilla AYÇİN arasındaki en son düğüm noktası işten haksız yere atılan 305 kişinin işe idesinin THY tarafından uygulanıp uygulanmayacağı.

 

***HAMDİ TOPÇU DAHA ÖNCEDE SÖZÜNDE DURMADI

THY yönetim kurulu başkanı Hamdi TOPÇU, haksız yere işten attırdığı 305 işçinin işe iadesi için İş Mahkemesinde dava açmasından sonra konu mahkemelerce nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın temyiz edip olayı Yargıtay’a götürmeyeceğiz demişti ama yerel mahkemelerce verilen işe iade kararlarını temyiz ettirdi. Sonrasında mahkemelere uyacağız dedi ama Yargıtay’ca onanmış işe iadeler için işe başlatma kararını uygulamadı. Şimdi de THY ile Hava-İş arasındaki toplu işe görüşmeleri geldi bu 305 işçinin işe başlatılması konusuna dayandı.

 

***16 BİN ÇALIŞANIN SAĞLIK HAKKI DA GİDİYOR

THY’de çalışan 16 bin işçi uzun uçuşlar sonrasında en az 36 saat dinlenme hakkı kullanabiliyordu ama Hamdi TOPÇU bu uygulamayı kaldırtıp 24 saate düşürdü. Bu uygulama çalışanların sağlıklı uçuş yapabilmesi için gerekli ise bunun kaldırılması sadece çalışanların değil, bizim gibi uçakla seyahat edenlerin sağlık haklarının da gaspı anlamına geliyor. Ya iyi dinlenemeyen uçucu personel hata edip, uçağı düşürürse kimin sağlıklı yaşama hakkı elinden alınmış olur tabi ki hepimizin.

 

***HASTALANAN İŞTEN ATILIYOR

Yine Hamdi TOPÇU, doktora gidip rapor alanları da işten çıkarma kararı uyguluyor, yani pilot ve hostesler gerçekten hastalansa dahi sırf işlerinden olmamak adına doktora gitmiyor, gitse de rapor kullanamıyor. Bu sadece Onların değil, THY müşterisi hepimizin sağlık hakkının elinden alınması demek değil mi?

 

***GREVE KATILMAYAN İŞÇİ TİS’DEN YARARLANAMAZ

Bizim mevzuatımıza göre, greve katılmayan işçi, grev sonunda imzalanan zamlı TİS hükümlerinden yararlanamaz. Geçen yıllardaki THY, Hava-İş grev restleşmesinde de THY yönetimi greve katılmayan işçilere sanki TİS’den yararlanacak gibi ücret ödeneceğini deklare etmişti. Hatta, grev kararından önce çalışanlardan greve katılmayacağım diye beyanda bulunanlara avans paralar da yatırılmıştı. Fakat, sonrasında yasa değişikliği ile grev yasaklanınca THY yönetimi sözünde durmayıp, greve katılmayacağım diyenlere ödediği paraları sonraki aylardaki ücretinden kesmişti. Şimdi de aynı THY, yasal hakkı olan grev oylaması talep etmeyip, çalışanlara mail yoluyla greve katılıp katılmayacağını soruyor.

 

***BAKANLAR KİMİ TUTMALI

İş geldi, greve giden veya gitmesi muhtemel olan Hava-İş grevinin Bakanlar Kurulunca iptal edilip edilmeyeceğine dayanıyor. Maliye Bakanı ŞİMŞEK; “THY’yi yalnız bırakmayız” diyor yani yasaları, mahkeme kararlarını, toplu iş sözleşmesini takmayan uygulamayan Hamdi TOPÇU’yu tutarız, hakları (ve haklarımız) için mücadele eden sendikanın yanında olmayız diyor. Peki sizler ne dersiniz, devletin bir kanadı olan Hükümet, tarafsız mı kalmalı, tarafsız kalmayacaksa işçi mi yoksa işvereni mi taraf olarak seçmeli.