Yıllardır avukat ve noter sıfatı ile topluluk sigortasına tavandan prim ödüyorum ancak, malullük-yaşlılık ve ölüm sigorta kolları için ödeme yapıyorum. Aslında emekli de olabilirim ama şimdilik düşünmüyorum. Temmuz 2007 itibarıyla hastalık sigorta primini de ödemelerime dahil ederek 2010 yılı sonuna kadar nasipse devam etmeyi düşünüyorum. İş bu ödemeyi yaptığım anda sağlık hizmetlerinden yararlanacağım tabiidir. Fakat kısmet olur da 2010’da emekli olursam, emeklilikten sonra da sadece bu 3-4 yıllık hastalık sigortası primi yatırmış olmam dolayısı ile sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek miyim? Eğer bu mümkünse mevcut durumda bir adaletsizlik-eşitsizlik söz konusu olmaz mı? Bir insan çalışma hayatı boyunca ödeme yapacak diğeri çalışma hayatının son 3-4 yılında ödeme yapacak ama ikisi de aynı hakka sahip olacak! Zamanınız olur da cevaplarsanız memnun olur şimdiden teşekkür ederim. Mehmet Yıldızgördü Bir işverene bağlı olmadan Baro’ya kayıtlı olarak bürolarında iş gören avukatlar ile noterlerin tamamı 506 Sayılı Kanun’un 86’ncı maddesi ile 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu ve 1512 Sayılı Noterler Kanunu gereğince SSK’da topluluk sigortalısı sayılmaktadırlar. Noterlerin değil ama avukatların iş sözleşmesiyle bir işverene bağlı olarak çalışmaları halinde ise normal sigortalı sayılmaktadırlar. Avukat ve noterler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen koşullar çerçevesinde, uzun vadeli sigorta kolları diyeceğimiz malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına zorunlu olarak yüzde 30 oranında prim ödemek zorundadırlar. Bu halde sadece emekliliğe yönelik prim ödediklerinden prim öderken ne kendileri ne de bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerine sağlık yardımı yapılmaz. Ancak bu kişiler isterlerse kısa vadeli sigorta kolları da denilen iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık sigortalarına da prim ödemeyi isteme hakkına sahiptirler ve bu durumda ödeyecekleri prim oranı yüzde 33,5 kadardır. İşte topluluk sigortasına tabi olan avukat ve noterler normal şartlarda bütün bir ömürleri boyunca kısa vadeli (hastalık gibi) sigorta primi ödememiş olsalar bile emekli olunca hem kendileri hem de aile fertleri için sağlık yardımı alabilirler. Haksızlık konusuna gelince bana göre haksızlık değil zira uzun vadeli sigortaların prim tutarı aslında yüzde 20 olduğu halde emekli olunca sağlık yardımı verileceği düşünülerek yüzde 30 oranında prim alınmaktadır. Velhasıl siz 3-4 yıl kısa vadeli primleri ödeseniz de ödemeseniz de emekli olunca sağlık karnesi sahibi olacaksınız. Sanırım kafanızdaki haksızlık düşüncesini giderdim. Son olarak emeklilik süreniz dolduysa neden emekli olmadığınızı anlayamadım bu durumda hem her ay emekli aylığınızı SGK’ya (eski adıyla SSK) bırakıyorsunuz yetmiyor üstüne bir de prim ödüyorsunuz. Bu arada yürürlük tarihi 2008 yılına ertelenen “Sosyal Güvenlik Reformu” aynen yürürlüğe girerse, 506 Sayılı Kanun’un Topluluk Sigortasını ilgilendiren 86’ncı maddesi ile 1136 (ve 1512) sayılı Avukatlık Kanunu’nun bu uygulama ile alakalı olan maddeleri de ortadan kaldırılacağından, avukatlar ve noterler normal işverenler yani Bağ-Kur’lular gibi Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim ödeyeceklerdir. İsteğe bağlı ödemeleriniz tamamen yasal ama gereksiz Sİgorta konusundaki yoğun bilginizle bana da ışık tutacağınızı umuyor ve rica ediyorum. 11.07.1962 doğumlu oğlum SSK sigortalısı olarak çalışıyor iken 2001 krizinde işsiz kaldı. Ben kendisine 01.07.2001’den itibaren isteğe bağlı sigorta yaptırarak hizmet birleştirmesi tahakkuk ettirdim. Haziran 2005 itibarıyla 4322 gün normal, 1410 gün isteğe bağlı olmak üzere toplam 5732 günümüz var. 5000 işgününü doldurduğundan emekliliği hakettiği ancak 48 yaşında emekli aylığı bağlanabileceği söylendi ve eğer prim ödemeye devam edersek her yıl için 30 YTL daha fazla emekli aylığı alacağı da eklenince, Haziran 2005’ ten itibaren asgari ücretten isteğe bağlı sigorta primi yatırmaya devam ettim. Bu arada oğlum Birleşik Arap Emirlikleri’nde iş buldu ve çalışıyor, ben de burada primleri yatırmaya devam ediyorum. Ancak geçenlerde bir gazetede yurtdışında çalışanların isteğe bağlı sigortasının olamayacağını yazıyordu. Bu doğruysa benim ödediğim primler ne olacak? Tam bir yıl dolması için prim ödemeyi en son hangi ay için yapıp da sona erdirmeliyim. Tabii eğer sayılacaksa 48 yaşını dolduruncaya kadar yatırmamda bir yarar var mı? Emekli aylığı bağlanabilme tarihi nedir? Birsen Karaca 48 yaŞInda emekli olacaksa emeklilik dilekçesi verme tarihiniz 11.07.2010 günü ve sonrasıdır ve istenen prim ödeme gün sayısı da 5225 gündür. Oğlunuz ülkemiz ile sosyal güvenlik anlaşması olmayan bir ülkede çalıştığı için isteğe bağlı prim ödemeleriniz geçerlidir ve yasaldır. (Anlaşmalı ülke olsaydı bile yasadışı ve geçersiz demek de doğru değil) İsteğe bağlı prim ödemeleriniz yasal ama gereksiz ve boşuna ödenmiş. Zira, asgari tutar üzerinden ödediğiniz fazla primler emekli aylığını bir kuruş bile artırmaz, ödediklerinizi boşa ödemişsiniz. Çünkü, asgari ücret düzeyinde prim ödeyen birisi için aslında SGK ayda 350 YTL. kadar aylık vermesi gerekirken emekli aylıkları en az 527 YTL.’den az olamayacağı için aradaki farkı SGK karşılar. Bu nedenle ödedikleriniz emekli aylığına etki etmeyeceğinden hemen sona erdirin. Hatta çalışma devresinde ücretleri asgari ücretten yüksek idiyse ve siz asgari ücret düzeyinden prim ödediyseniz ortalama kazancını aşağıya çektiğinizden daha yüksek olabilecek emekli aylığını da düşürmüşsünüzdür. Kısa…kısa… süreler birleştirmeye tabi tutulmaz. Siz talebinizi yapın. |