Akşam Gazetesi-İlave sigortalılık süresini kimler alacak? –İşte SGK’nın logosu-amblemi–Gazilerin prim indirimi talebi var
20 Eylül 2007
5502 sayılı Kanun ile SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı kapatılarak hepsinin yerine SGK yani Sosyal Güvenlik Kurumu kurulmuştu. SGK şimdi logosunu da belirlemiş. Logo beyaz zemin üzerine, mavi ve lacivert renklerden oluşmuş olup, beyaz renk şeffaf yönetim anlayışını, istikrarı; lacivert renk, verimliliği ve etkinliği; mavi renk ise, güveni, kararlılığı, ileri görüşlülüğü anlatıyormuş. Logonun dinamik yapısı, değişimi ve dönüşümü; katılımcılık ve güç birliğini içine alan ortak değerleri, tek çatı altında, sağlıklı, güvenli, kaliteli hizmet anlayışını ifade ediyormuş. Bu arada SGK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği görevini başarıyla yürüten İlhan İşman, Kurumsal Hizmetler ve Organizasyon Daire Başkanlığı görevine atanmış olup, ilçelerde SGM’lerin kurulması, projelendirilmesi, Alo 170 Sosyal Güvenlik Bilgi Hattı ve Çağrı Merkezi’nin projelendirilmesi, hizmete açılması ve yürütülmesi görevlerinde bulunacaktır. İşman’a yeni ve zor görevinde başarılar dilerim. Son olarak, SGK her ay kendisiyle ilgili haberlerini Bülten adı altında yayınlıyor ve bültene internet üzerinden, www.sgk.gov.tr/kurumbulten.html adresinden ulaşılabilmektedir. İlave sigortalılık süresini kimler alacak? Alİ Bey, bugünlerde çok konuşulan konulardan biri “İtibari Hizmet Sigortası” konusu. Meslektaşlarımız bu konuda şaşkın ne yapacağını bilmeyen arkadaşlarımız var. Sigorta müdürlüklerine gidiyorlar. Oradan da doyurucu bilgi alamıyorlar. Bu itibari sigortada bir ölçüt var mı? Bu konuda aydınlatıcı bir köşe yazısı yazarsanız ve umarım çok verimli olur. SMMM Mustafa Yılmaz Sayın Yılmaz, 01.05.2007 günü bu köşeden, “Artık ağır sanayi işçileri de erken emekli olabilecekler” başlıklı yazımda da değindiğim üzere, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın Ek 5. maddesindeki “Azotlu gübre ve şeker sanayinde…” ibaresi Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti ve bu iptal 27 Mart 2007 tarihli, 26475 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Ardından da SGK bu iptale uygun olarak bir tebliğ hazırladı ve 18 Ağustos 2007 günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Bütün bunlara göre, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun ek 5 ve ek 6’ncı maddeleri gereğince (şeker sanayi, azotlu gübre sanayi, basın-gazetecilik-matbaacılık gibi) belli işyerlerinde ve yine belli işleri yapanlara her 360 günlük prim ödeme sürelerinin dörtte biri kadar yani 90 gün sigortalılık sürelerine ilave edilmektedir. (Prim ödeme gün sayılarına ilave yoktur) Anayasa Mahkemesi’nin iptalinden önce sadece, Azotlu gübre ve şeker sanayindeki fabrika, atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında çalışanların hepsine değil sadece; 1-Çelik, demir ve tunç döküm işinde, 2- Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve patlayıcı gaz, asit, boya işleriyle gaz maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde, 3- Patlayıcı maddeler yapılmasında, 4- Kaynak işlerinde, çalışanlara her 360 günlerine karşılık 90 gün sigortalılık süresi eklenmekteydi. Bu iptalden sonra artık, tüm fabrika, atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında çalışıp da yukarıdaki 1,2,3,4’üncü madde de yazılı işleri yapanların sigortalılık sürelerine 27 Mart 2007 gününden sonraki çalışmalarına göre ilave yapılacaktır. Yapılacaktır ama bunun yöntemi şu, işverenlerin ve siz mali müşavir ile muhasebecilerin e-bildirge sistemi üzerinden çalışanlarınızı her ay SGK’ya devredilen SSK’ya bildirirken bu işçileri 3A olarak bildirmeniz gerekmektedir yani e-bildirge sayfanızı açtığınızda önce normal işçilerinizi listeleyip belge türü bölümünden, “1- aylık sigorta prim bildirgesini” seçip bildirdikten sonra, yukarıda sayılan işleri yapan işçileriniz için belge türü bölümünde “3-2098 sayılı kanun işsizlik dahil” bildirgesini seçerek bu işçilerinizi listeleyecek ve bildireceksiniz. Esasen cevaplanması gereken en önemli soru ise hangi işçileri 3A olarak bildireceğiz sorusudur ve bunun cevabını öncelikle siz işverenler vereceksiniz yukarıda sayılan işleri yapan işçilerinizi 3A olarak bildireceksiniz. İşçi ile işveren arasında bu konuda anlaşmazlık çıkarsa sorunu önce SSK çözecek, SSK’nın çözümünü beğenmeyen kişiler ise mahkemelere başvuracaklardır. Son olarak, Kanun’un ek 6’ncı madde gereğince bu tür işyerlerindeki çalışma süresi 3600 günden az ise ilave sigortalılık süresinden yararlanma imkanı da yoktur yani 3600 günü dolduruncaya kadar bir işe yaramaz. İşte bu nedenle de 27.03.2007 gününden sonra bu tür bir iş ve işyerinde en az 3600 gün (10 tam yıl) çalışma şartıyla ilave sigortalılık süresi kazanma imkanı olur. Gazilerin prim indirimi talebi var Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Balıkesir Şubesi Başkanı Haydar Filiz, epey uzun bir mektup göndermiş ve gaziler için prim oranlarının düşürülmesi talebi var. Olayı da iyi öğrenmiş ve özetlemiş. Bilindiği üzere, terör veya savaş nedeniyle malûl kalan askerlere 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu gereğince vazife malullüğü emekli aylığı verilmektedir. Burada bir sorun yok ama bu arada Terörle Mücadele Kanunu gereğince, terör nedeniyle malûl olup çalışabilir durumda olanlar, kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel sektörlerde iş imkanı verilmektedir. Vazife malulü olarak işe girenler 506 sayılı Kanun’un 3 ve 63’üncü maddeleri gereğince emekli işçiler gibi öncelikle yüzde 30 oranında (yüzde 7,5 işçi, yüzde 22,5 işveren payı) sosyal güvenlik destek primi (SGDP) ödemektedirler. Bu primden başka vazife malûlü dilekçe ile başvurursa bu kere ikinci emeklilik amacıyla bir de yüzde 20 oranında (yüzde 9 işçi, yüzde 11 işveren payı) normal emeklilik primi de ödenmesi hakları vardır. Bu durumda bir vazife malulü için SSK’ya ödenen prim oranı toplamda yüzde 50’ye ulaşmaktadır. Bu şekilde SSK’ya ödenen primlerle T.C. Emekli Sandığı Kanunu gereğince vazife malulü aylığı alan kişi zamanı geldiğinde bir de SSK’dan da emekli edilmekte ve ikinci bir emekli aylığı sahibi olmaktadır. Haydar Bey diyor ki; “Balıkesir ve Türkiye genelinde yapmış olduğumuz araştırma neticesinde askeri kurumlar haricindeki tüm resmi ve özel kuruluşlardaki çalışan gazilerin sigorta primlerinin yanlış yatırıldığını (bazılarını tüm sigorta kolları, bazılarının sadece yaşlılık malullük ölüm bazılarının ise sadece sosyal güvenlik destek primi) öğrendik. Bu hataların sonradan düzeltilmesi de işverenlere çok yüksek rakamlı cezalarla karşı karşıya bırakıyor. Primler içinde gecikme zammı ödenmesi gerekiyor. İşte bu nedenlerle, 1-SSK Kurumu’nun önceki yıllarda defalarca prim gecikme zamlarına af uyguladığı bilinmektedir. Bahsi geçen gazilerimizin hiçbir art niyeti bulunmadığından sadece bu kişiler için bir defaya mahsus gecikme zamlarının alınmaması bütün gazilerimizin mağduriyetini giderecektir. 2-506 sayılı SSK kanununa göre bir gazinin çalışması durumunda adına işçi ve işveren payı olarak toplam brüt maaşının %50’si oranında prim yatırılması gerekmektedir. Bu oran normal çalışanlarda %34 düzeyindedir. Gazilerin SSK primleri oranlarında düzenleme yapılması gerekmektedir. KISA…KISA… |