Sosyal Güvenlik Reformu’nu IMF istediği için yapıyoruz diyoruz ya bazıları zannediyor ki IMF kafamıza silah dayamış illa bu reformu çıkar diyor. İşin aslı öyle değil. Gelin işi mizansen haline getirelim de herkesin anlayacağı şekle sokalım. Üst katta veya yan tarafta oturan komşunuz bir gece kapınızı tıklatsa ve “komşu bana acilen 10 bin YTL verir misin?” dese, Siz- Ne yapacaksınız ve ne zaman ödeyeceksiniz? KomŞunuz- Benim aylık gelirim 1000 lira ama 1000 lira ev kirası veriyorum, 500 lira da eve harcıyorum o nedenle her ay 500 lira açık veriyorum şimdiye kadar 10 bin lira sağa sola borç birikti. Sizden aldığım parayla bu borçları ödeyeceğim. Size olacak borcumu da peyder pey ödeyeceğim. Siz- Vereceğim parayı ödeyebilmeniz için hem giderlerinizi kısmanız hem de gelirlerinizi artırmanız gerekmez mi? KomŞunuz- Giderlerimi kısmak için de önce bu evden 300 liralık bir gecekonduya gidicem, evin giderlerini de 400 liraya indiricem kalan 300 lira ile de borcumu ödeyeceğim. Öte yandan eşim de işe girecek eve giren para artacak. Siz- Peki bu dediklerini ne zaman yapacaksın? Komşunuz- Gelecek ay evin giderlerini düşürücem, ertesi ay da gecekonduya taşınacağım. Sanırım eşim de 3 ay içinde işe girer. Sİz- Komşu o zaman al sana 5000 lira, gelecek ay bütçeni bana getir evinin giderlerini düşürmüşsen 2000 lira daha vericem. Dediğin gibi ertesi ay gecekonduya geçince de 2000 lira daha vericem, eşin işe girince de kalan 1000 lirayı veririm. Ancak senden bu dediklerini taahhüt eden yazılı bir belge (Niyet Mektubu) istiyorum. Komşunuz- Sağ ol komşu hiç merak etme dediklerimi harfiyen yerine getiricem. Aradan 1 ay geçer Komşunuz- Komşu bana bu ay 2000 lira verecektin. Siz- Tamam da sen de bana bütçeni getirip evinin giderlerini düşürdüğünü gösterecektin bana bu şekilde taahhütte bulunmuş, niyet mektubu vermiştin. Düşür mutfak giderini vereyim parayı. Ertesi gün sokakta eylem var. Komşunuzun çocukları ellerinde “mutfağımıza uzanan eller kırılsın” pankartları ile eylemdeler. Aradan 1 ay daha geçer Komşunuz- Komşu bana bu ay 2000 lira verecektin. Siz- Tamam da sen de 1000 lira kirası olan bu evden çıkıp aylık kirası 300 lira olan bir eve taşınacaktın bana bu şekilde taahhütte bulunmuş, niyet mektubu vermiştin. Düşür kira giderini vereyim parayı. Ertesi gün sokakta eylem var. Komşunuzun çocukları ve eşi ellerinde “evimize göz diken gözler kör olsun” pankartları ile eylemdeler. Aradan 1 ay daha geçer Komşunuz- Komşu bana bu ay 1000 lira verecektin. Siz- Tamam da sen de eşinin işe gireceğine söz vermiştin bakıyorum eşin hâlâ evde oturuyor. Ertesi gün sokakta yine eylem var. Komşunuzun çocukları ve eşi ellerinde “evimizin işlerine kimseyi karıştırmayız, kimin çalışıp çalışmayacağına biz karar veririz, söz, yetki, karar bizde olmalı” pankartları ile eylemdeler. …… Not: “Siz-” denilen yerlere IMF yazın, “KomŞunuz-” denilen yerlere ise bildiğiniz bir ülke ismini yazabilirsiniz. Yurtdışı borçlanmasıyla emekli olanlar reformdan sonra Bağ-Kur’lu bile olamaz Sizin aydınlatmalarınız sayesinde, yurtdışı borçlanması ile emekli oldum. Çok teşekkür ederim. Perşembe günkü yazınızda, yurtdışı borçlanması ile emekli olanlar, yurtiçinde ve yurtdışında SGDP ödeyerek çalışamıyacağı, çalışırsa aylığı kesileceğini yazmışsınız. Benim sorum, yurtdışı borçlanması ile SSK’dan emekli olanlar Bağ-Kur’lu olurlarsa (işyeri açarlarsa) emekli maaşları kesilir mi? Yoksa SGDP ödeyerek, emekli aylığı almaya devam edebilir mi? Yazınızda bu konuya net bir cevap bulamadım. Beni ve bu durumda olanları aydınlatırsanız çok sevinirim. Ercan Devrim Sayın okurum, yurtdışı borçlanması ile hangi kurumdan (SSK, Bağ-Kur veya T.C. Emekli Sandığı) emekli olduğunuzu yazmamışsınız. Halen geçerli olan sosyal güvenlik kanunları (506 ve 1479) ile 3201 sayılı Yurtdışı Hizmetlerinin Borçlanılması Hakkındaki Kanun gereğince, hem emekli aylığınızı alıp hem de vergi mükellefi-şirket ortağı olup Bağ-Kur’a SGDP ödeme hakkınız var. Ancak, halen TBMM’de görüşülmekte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile değiştirilecek olan 3201 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesine göre; “B) Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında yabancı ülke mevzuatına tâbi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz. Yurtiçinde veya yurtdışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır” şeklinde değiştirileceğinden, yurtdışı borçlanması yapmak suretiyle emekli olanlara SGDP ödeyerek çalışma hakkı tanınmayacaktır. Bu da bana göre Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Yukarıda dediğim gibi halen bu hakkınız var ve bu hakkınızı reformdan önce kullanırsanız hem SGDP ödeme hem de emekli aylığını alma hakkınız devam eder. İşte bu nedenle olacaksanız reformdan önce vergi mükellefi-şirket ortağı olun ve Bağ-Kur’a SGDP ödemeye başlayın. İşyerinde Taciz (Mobbing) semineri Sayın okurlarım, 16.04.2008 tarihinde İstanbul Arel Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Muhasebe Programı ve Genç Muhasebeciler Kulübü’nün hocaları Dr. Ayşe YİĞİT ŞAKAR ile birlikte düzenlediği “İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing)” konulu seminer var. Konuşmacılar ise Prof. Dr. Pınar TINAZ ile Yrd. Doç. Dr. Fuat Bayram olup bu ilginç konuyu yakında çok fazla duymaya başlayacağız. Seminer adresi ise Kemalpaşa Mah. Halkalı Caddesi No:101 Sefaköy’dür. ( www.arel.edu.tr 0 212 5409696) |