Önce 5502 Sayılı Kanunla SGK kuruldu, ardından 5510 Sayılı Kanunla, “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” çıkartıldı ama ikincisini Anayasa Mahkemesi önemli ölçüde iptal edince reformun bir ayağı boşta kaldı
Sosyal Güvenlik Reformu tek bacaklı kaldı
Kamuoyunda birçok tartışmaya neden olan Sosyal Güvenlik Reformu’nun ikinci aşaması 2008 yılına ertelendi. Bu erteleme ile birlikte yapılan reformun bir ayağı boşta kaldı. AKŞAM Gazetesi olarak bu durumu çalışanlar üzerinde etkilerini değerlendireceğiz.
SSK Başkanlığı, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ve T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nü kapatıp yerine SGK’yı getiren 5502 Sayılı “Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” 16 Mayıs 2006 günü TBMM tarafından kabul edildi ve 20 Mayıs 2006 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu (5502 Sayılı) Kanun’la ilgili olarak ne muhalefet ne de Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesinde dava açmayınca da SGK Başkanı Birol AYDEMİR tarafından 24.11.2006 günü gerçekleştirilen ilk genel kuruluyla SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı tüzel kişilik olarak tarihe karıştılar. Tarih olan bu kurumların mal varlıkları ile memurlarının SGK’ya devri ise 3 yıl içinde tamamlanacak. Bu üç yıllık süreç yeterli olmazsa bu kere Bakanlar Kurulu kararıyla 2 yıl daha ek süre verilebilecek.
ÖZEL SANDIKLAR BİRLEŞMİYOR
19 Ekim 2005 günü TBMM tarafından kabul edilen ve 01.11.2005 günü Resmi Gazete’de yayınlanan 5411 Sayılı “Bankacılık Kanunu”nun geçici 23’üncü maddesi gereğince; “506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri herhangi bir işleme gerek kalmaksızın bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna devredilerek 506 sayılı Kanun kapsamına alınır. Devir tarihi itibarıyla sandık iştirakçileri 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılırlar” denmiş ve 01.11.2008 gününe kadar tüm özel emeklilik sandıklarının SSK’ya devri kararlaştırılmıştır.
Ancak, sayıları 80 bin kadar olan özel banka ve borsaların emeklilik sandıklarına prim ödeyenlerin yanında bu sayının yarısı kadar da emeklisi olan listesi olan özel bankalar ile borsaların emeklilik sandıklarının SSK’ya devredilmesi işlemi, hem Cumhurbaşkanımız hem de 117 CHP’li milletvekilinin yaptıkları başvuru sonrasında 31 Mart 2007 günü Resmi Gazetede yayınlanan 2005/139 esas ve 2007/13 karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile bu maddenin yani Sandıkların devri işleminin yürürlüğü durduruldu.
506 Sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine tabi özel emekli sandıkları
Vakfı
14- Osmanlı Bankası A.Ş. Türkiye Personeli Emekli Sandığı Vakfı
Reformun ikinci (Asıl) ayağı boşta
İLK reform kanunu olan 5502 ile sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı (SGK) altında birleştirme amacı gerçekleşti ama “Sosyal Güvenlik Reformu”nun asıl ayağı olan 5510 Sayılı Kanun ise 31.05.2006 günü TBMM’de kabul edilip 16.06.2006 günlü Resmi Gazete’de yayınlanmıştı ama 117 CHP milletvekili ve Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülüp önemli ölçüde iptal edilince yürürlüğe giremedi.
Hükümet 1 Ocak 2007 olan yürürlük tarihini önce 1 Temmuz 2007’ye erteledi şimdi de 1 Ocak 2008 gününe erteleneceği açıklandı. Şayet 5510 Sayılı Kanun gerek temmuz ayında veya 2008 yılında yürürlüğe girerse;
ortadan kaldırılıp ve hepsini kapsayan Sosyal Sigortalar ile Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Kanunu gelecek
REFORM YÜRÜRLÜĞE GİREBİLSEYDİ…
5510 Sayılı SS ve GSS Kanunuyla birlikte,
Yani,
Ancak, SS ve GSS’nin 22 maddesi Anayasa Mahkemesi tarafında kamu görevlilerinin diğer çalışanlarla eşit olamayacağı hatta aynı yasada bile birlikte isimlerinin geçemeyeceği görüşü ile iptal edildi ve artık yürürlüğe girme şansı da kalmadı.
Kısaca, çeşitli gecekondularda yaşayan işçi, memur, esnaf, amele, çiftçi 5502 Sayılı Kanun ile aynı (eve) ÇATI altına alındı ama kamu görevlilerinin salonda, işçilerin koridorda, amelenin kömürlükte, çiftçinin bahçede yaşayabileceği aynı çatı altında eşitlik sağlanamayacağı Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla ortaya çıktı.
Sonuç olarak, 2007 yılından itibaren SGK çatısı altında herkese ayrı ayrı kanunları uygulanmaya devam edilecek, hakimler, askerler, memurlar 1 koyup 3 alacaklar, işçiler 2 koyup 2 alacaklar, esnaf 3 koyup 2 almaya devam edecek. Memurun kızı SSK’lı olarak çalışsa da, şirket kurup işletse de, kendisi buralardan emekli olsa da bu arada kamu görevlisi babasından yetim aylığı almaya devam edebilecek. İşçinin ve Bağ-Kur’lunun çocukları ise yeni bir sosyal güvenlik reformuna kadar havaya bakmaya devam edecekler…
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kuruluşu tamamlandığında
“Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı” merkezi örgütü ile taşra teşkilatını tam olarak kurduğunda ise her ilde,
İl Müdürü olacak… Ayrıca, hemen her ilçede hizmet üretecek olan 1700 kadar “Sosyal Güvenlik
Merkezleri” kurulacak.
Yarın:Sosyal Güvenlik Reformu’nun ertelenmesiyle birlikte kim nelerden oldu?
Ali Tezel