01.01.2007 günü yürürlüğe girmesi için TBMM’de kabul edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun önemli maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra yürürlüğe girişi, önce Temmuz 2007’ye sonra da Ocak 2008’e ertelenmişti. Ertelenen Kanun’un yürürlüğe girebilmesi için ise çok sayıda maddede değişiklik yapılması gerekiyordu. Geçen hafta bu köşeden reform en erken 2009 yılında yürürlüğe girebilir demiştik. Bugün ise edindiğim bilgilere göre, yeni Çalışma Bakanımız Faruk ÇELİK’in talimatlarıyla Anayasa’da bir değişiklik yapmadan, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda bir tasarı hazırlanması işine başlanmış ve kısa sürede tamamlanacakmış. Tabi bu durumda işçiler ile esnaflar arasında eşitlik sağlanacak ama memurların durumu aynen korunacak demektir. Ancak, şunu unutmamak gerekir ki kısa süre sonra TBMM’de 2008 yılı Bütçe görüşmeleri başlayacak ve bu görüşmeler süresince tasarının Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi hemen hemen imkansız. Bütün bunlara rağmen 5510 sayılı Kanun 2008 yılı ocak ayına yetiştirilebilirse bir mucize gerçekleştirilmiş olur. İşçinin işverenle rekabet yasağı ALİ Bey, içinden çıkamadığımız bir konuyla karşılaştık, arkadaşlar Ali Bey bu konuyu çözer sen ona yaz dediler. Problem, işyerimizden yıl içerisinde ayrılan arkadaşlarımız oldu ama bu arkadaşlar ayrılmadan önce bizim şirketimizle aynı konuda hizmet veren aynı ürünlerin ithalatını yapan bir firma kurdular. Bu arkadaşlardan biri de şu anda şirketimiz deposunda çalışmaya devam ediyor. Bu arkadaşlarla sözleşme yapılmamış, şirketimizde çalışan arkadaşın sözleşmesini tek taraflı olarak tazminatsız olarak fesih hakkımız var mı? Bu arkadaşlara haksız rekabetten dava açabiliyor muyuz? Selim Genç Sayın okurum, normal şartlarda işçi ile işveren arasında var olması gereken iş sözleşmesi karşılıklı hakları, borçları ve yasakları ihtiva etmesi gerekir. İş hukuku her hangi bir sözleşme yoksa kendiliğinden, işten ayrılan işçiye rekabet yasağı getirmemektedir. İşçi-işveren arasındaki iş sözleşmesinde yazılı bir rekabet yasağı getirilebilir ama bu yasak işçinin ekonomik bağımsızlığını ve geçimini temin etmesine engel olmamalıdır. Öte yandan rekabet yasağı işçiyi aç kalmayacak şekilde düzenlenmelidir yoksa bir geçerliliği olmaz. Bu tür bir rekabet yasağı yoksa ki siz aramızda sözleşme yok diyorsunuz ki bu halde işten ayrılıp sizinle aynı işi yapan şirket kuranlar hakkında yapacak bir iş ve işlem yok. Öte yandan aranızda ister yazılı ister sözlü olsun hizmet sözleşmesi bulunan ve halen deponuzda çalışan işçiniz de bu şirkete ortak ise o zaman bu işçinizi işten çıkarabilirsiniz. İşten çıkarmanın haklı sebeple olup olmaması ise tartışmalıdır zira bahsettiğiniz olayda aranızda rekabet yasağını da içeren bir yazılı sözleşme olmadığından 4857 sayılı Kanun’un 25’inci maddesinin II’inci bendine uyan bir durum yok. Yani işçinizi ancak 4857/17 gereğince ihbar ve kıdem ile çıkarabilirsiniz. Çünkü, işçilere getirilen yükümlülüklerden birisi de rekabet etmeme ve işverene sadakat borcudur. Hizmetin yapılması sırasında işçinin işverene sadakati esas olup işçi, işverenin menfaatlerini korumak ve zarar verici tutum ve davranışlardan kaçınmak zorundadır. İşçi, çalıştığı işyerinde işini sadakatle görmek zorundadır. İş sözleşmesinin devamı süresince sadakat borcu söz konusu olduğundan işçinin işverene karşı rekabeti söz konusu olamaz. Fiili hizmet zammı işe girişi geriye götürür 11 Şubat 1967 doğumluyum, 1 Mart 1985 günü Kara Harp Okulu’nda öğrenciyken Emekli Sandığı’na kaydoldum. 1 Mayıs 1991 tarihinde Silahlı Kuvvetler’den ayrıldım. Bu aşamadan sonra Emekli Sandığı’yla ilgili bir işlemim olmadı. 1 Eylül 1995 gününden itibaren SSK’lı olarak çalışmaktayım. Ne zaman emekli olabilirim? Silahlı Kuvvetler’deki yıpranmadan (+ 1/4) çalıştığım 6 yıl için SSK’dan emekli olursam yararlanabilir miyim? İsmi Mahfuz 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi hakkındaki kanuna göre ilk sosyal güvenlik sistemine giriş tarihiniz olan 01.03.1985 günü SSK için işe giriş tarihidir. Bu başlangıca göre de 48 yaşında (11.02.2015) en az 5225 günle SSK’dan emekli olursunuz. Öte yandan 5434 sayılı Kanun’un 32’nci maddesi gereğince Cumhuriyet Orduları kadrolarındaki her bir yıllık çalışmanıza karşılık 3 ay fiili hizmet zammı verilir ve verilen bu süreler de işe giriş tarihinizi geriye götürür. Harp Okulu’ndan sonra ne kadar çalıştığınızı yazmamışsınız şayet 2 yıl çalıştıysanız 6 ay, 3 yıl ise 9 ay fiili hizmetiniz var demektir ama bu süre emeklilik yaşınızı öne çekmemektedir. Bütün bunlara rağmen 6 yıllık çalışma süresi var olursa bu kere 18 ay fiili hizmet zammı süreniz olur, sigorta başlangıcınız da bu durumda 01.09.1983 olacaktır ki bu durumda da emekli yaşınız 47 olacaktır. Fakat, ne kadar fiili hizmet zammı sürenizin olduğunu mutlaka T.C. Emekli Sandığı’na sorun. Bana göre 6 veya 9 ay var. Kısa…kısa.. |