ALİ TEZEL

BEDENSEL ZARARLAR- YAKIN ETKİNLİKLER

28 Nisan 2015 tarihinde Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsünde,

6,7 ve 8 Mayıs 2015 tarihlerinde üç gün boyunca Türkiye Barolar Birliği Merkezi Ankara'da

9 Mayıs 2015 tarihinde Kocaeli Barosunca gerçekleştirilecek etkinliklerin ana konuları.

Ölüm ve yaralanma hallerinde tazminatlar, sorumluk ve bu alanda özel mahkeme kurulması olacak.

Son 21 Yılda özellikle Adli Yargıda ne oldu.

1-1994 yılında iskonto yöntemi ve faiz başlangıcı değişti, yerleşik yöntem terkedildi. Bundan önce Ankara Hukuk Fakültesi Binasında Bankacılık Enstitüsü tarafından bir etkinlik yapıldı. O etkinlikte Pro.Dr. Tahir Cağa ve arkadaşlarının  önerileri etkili oldu. Bununda temelinde özellikle işverenlerin tazminatların çokluğundan şikayeti idi. Bu dönemde eski yöntemin sürdürülmesini isteyen sn. Ahmet İyimaya'nın görüşleri muhalif görüş olarak tarihe mal edildi.

2-1994 ü takipeden bir kaç yıl içinde Yargıtayın 9 Hukuk Dışındaki 4 Hukuk ve 11 Hukuk Dairelerinin hesap yöntemleride ilk görüş değişikliği yapan 9 Hukuk görüşü yönünde oldu.

3- Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin kurulması ile faize ilişkin eski görüşe dönülmüş oldu.

4- Bu süreçte pasif dönem zararlarına esas veriler, hangi hallerde pasif dönem zararı hesaplanacağı,kıdem tazminatlarının maddi tazminat hesaplarına esas alınmaması, miras yararının destek tazminatını etkilememesi, şirket ortak ve yöneticilerinin zarar tespitlerinde ikame kişi- yerine çalışacak kişinin maliyetinin destek zararına esas alınması gibi hususlar değişin yada yenilikler olarak göze çarptı.

5- Tıbbi müdahale zararları çokça konuşulur,dava haline geldi. SSK nın hasım olduğu davalar önce İş Mahkemelerine, sonra asliye hukuklara sonra tekrar iş mahkemelerine ve yeniden asliye hukuk mahkemelerine bakılır hale geldiğinde HMK değişikliği (2011) geldi ve idari yargının baktığı davalar dahi adli yargıda bakılır hale geldi.

6- HMK değişikliği Anayasa Mahkemesince iptal edilince, Adli yargı tazminatlarından kişisel kusura dayalı hekimlere karşı Adli Yargıda 4.Hukuk Dairesinde bakılan davalarda dahil olmak üzere İdari Yargıya gönderildi.

7-1 Temmuz 2012 geldiğinde TBK'nın (Borçlar Kanunu) md.55 sn. Ahmet İyimaya'nın şekillendirdiği ve bir çok eleştiriye maruz kalan bir metin olarak hukuk hayatımıza girdi. Bu rücu edilmeyen SGK nin gelir ödemelerinin tazminattan indirilmeyeceğinin kurallaşmasıydı. Sn. İyimaya 1994 yılındaki zarar görenler aleyhine olan değişimi bir ölçüde tekrar lehlerine çevirerek 1994'e bir ölçüde cevap vermiş oldu.

8- TBK'ya gelen hükümlerden en ilginci avans ödemesi anlamına gelen geçici ödemelere artık hukuk sistemimiz alışmaya başladı.

9- Tüketici hukukunun gelişmesi, tıbbi hatalar, özel hastanelerin çoğalması Yargıtayın 13. HD'nin iş yükünü çoğalttı.

10- Yargıtay 4.HD'nin görevlerinin trafik kazaları bakımından 17 Hukuka geçmesi ile iş yükü bir daireden diğerine geçti.

11- Son yılların en dikkat çeken sorumluluk kararları kendi aracını devirip ölenlerin eş ve çocuklarının trafik sigortacısından tazminat isteyebilmeleri oldu, konu en merci HGK'ya geldi. Son 20 yılda git gel yaşanan bu alan, zarar görenler lehine gelişti

12- Trafik kazalarında kaza yapan aracın ticari olması yasal yerine ticari faize imkan tanıdı. (17 HD kararları)

13- AYİM BK.md.55 uygulamasında indirim konusunda muhalefetli kararlar verdi.

14- TBK ye getirilen emsal ücret kavramı yeni arayışları getirdi.

15- Uzayan ömür tartışmalarını başlatan rahmetli sn.Çetin Aşçıoğlu'nun görüşlerini meyvelerini verdi ve PMF tabloları yerine Yargıtay 10.HD si TRH-2010 tablolarını tazminatlara esas almaya başladı. Sadece iş kazalarında rücuen alacak davalarında da olsa tek daire bu yönde uygulamaya devam etmekte. Beklenti diğer dairelerinde aynı görüşü sahiplenmesi yönünde. En önemli etken SGK peşin değerlerinin artık PMF yerine TRH-2010 a göre hesaplanmış olması.Yine ayni nedenle diger tum dairelerde artirim ve iskonto oranlari % 10 olmasina ragmen bu oranlar % 5 olarak uygulanmaktadir. AYİM İskonto oranları aynı olmakla birlikte hesap usulleri farklılık arzetmektedir.

16- Sigortacılıkta tahkim uygulamaları daha hızlı sonuç alırken bir yol olarak gelişmekte.

17- 2918 sayili KTK degisikligi ile trafik kazalarinda tum zarar gorenlere sgk tarafindan tedavi saglanmakta ve rucu edilmemektedir.

18- Sn. İyimaya insan zararları mahkemelerinin bu alanda özel mahkeme olarak kurulması için yasama faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır.

19- Türkiye Barolar Birliği etkinliklerin alanında yeterli deneyime sahip sn. Sema Güleç tarafından organize edildiği anlaşılmaktadır.

Ayrıntıya girmeden kişisel değerlendirmelerimiz şöyledir.

Bedensel zararlarda bireselleştirilmeyen tazminat uygulamaları, birbirinin tekrarı, sıradan savunma ve iddialarla süregitmekte, Eski BK'da ve yeni TBK'da yer alan bir kısım yasal hükümler sadece metinlerde kalmakta, hiç nazara alınmamaktadır. Bir çok değerli bilimsel görüş uygulamacılar tarafından sahiplenilmemiştir (örn. Emre Gökyayla'nın destekten yoksun kalma doktora tezinde yer alan evi geçindirme yükümlülüğe kendine kalanın sabit ev giderleri kadar bir tutarın kendisine verilmesinden sonra,kalan payın dağıtımı, Bu husus yazıdan sonra yapılan TBB etkinliğinin 3.gününde Prof.Dr. Jens Gal tarafından Almanya uygulaması olarak anlatılmıştır). Bilimsel çalışmalar genelde yüksek lisans, bir kaç doktora tezinden ibarettir. Doçentlik ve Profesörlük takdim tezlerine konu olmamıştır.

Tazminatın bir üst sınırın olup olmayacağı bizde temel sorundur. İslam hukukunde ölümde diyetle gelen hava taşıma ve deniz kazalarında sorumluluğun miktar olarak sınırlandırılması gerçekte tazminat hukukunda bakım ihtiyacı, desteğin kişisel harcama eğilimleri çerçevesinde çözümlenebilir ise de, kalıcı zarara neden olan ağır yaralanmalarsa sınırlamanın nasıl yapılabileceğine dair bir görüş ve düşlünceye rastlanmamaktadır. Tazminata zarar hesabında asgari ücretten az kazanç esas alınamayacağı, emeklilikte de zarar hesbaı yapılması Alman hukukçuların ev kadınlarının zararları için geliştirdikleri normatif zarar kavramının bir başka uygulaması olmuştur. Bu husus aslında TBK da yer alan hakkaniyet düşüncesi ile zararın azaltılamayacağı kuralına açıkça zıttır. Zira TBK kuralı abestir. Uygun illiyet bağının sadece sorumluluğu kuran değil aynı zamanda sınırlayan bir yönü olduğu bilimsel eserlerde anlatılmaktadır. Tek bir teori yada kabul şekli tazminat hesabına yetmemektedir.

Aslında yargıcın yetkilerini, takdir hakkını en çok kullanabileceği yegane alan bedensel zararın tazminidir.

İçtihatlara ilgili herkesin erişememesi, değişik uygulamalardan bilgi sahibi olmayı zorlaştırmaktadır. Hukukun bütün alanlarında geçerli olan bu sorun erişimi kolay ve kişisel verilerin gizlendiği içtihatlara erişimin kolaylaştırılması yolu ile büyük ölçüde bilgilenme düzeyini artıracaktır.

Bedensel zararların tazmininde özel sigorta teminatlarının işlevselleştirilmesi, uygun sorumluluk ve kaza poliçeleirn varlığı işletmeler ve zarar görenler için iyi bir enstrüman olmaktadır.

Bilimsel etkinliklerin tamamında yukarıda açıkladığımız sorun olarak veya yok sayılan alanların yine bu 5 gün içinde yok sayıldığı anlatımların, uygulama tekrarlarının yer alacağı zamanlar olacağına dair kötümse düşünceyi bu etkinlikler sonunda değiştirmek ve yoksaydınız denilen hususlardan tek birini dahi dile getiren konuşmacı ve katılımcıyı buradan ismen teşekkürle anmayı bir borç bilirim.

Can aziz, geride kalanlar birer emanettir. Sağ ve salim olanlara kalan yaraları sarmaktır. Ancak bundan da önce zararın doğmaması için tüm önlemlerin alınması ve uygulmasının sağlanması sadece kamuya dair hepimize düşen bir görevdir.

                    DEĞERLENDİRMELER

1- 28.05.2015 OKAN ÜNİVERSİTESİ ETKİNLİĞİ

   Konuşmacıların çoğunluğu insan zararları mahkemelerinin tek mahkeme olması ve özellikle askeri yargı görev alanında kalan işlerinde kapsama alınmasının Anayasanın  157.maddesine aykırı olduğu, Anayasa değişikliği de gerektirdiği, Meclis Adalet Komisyonu raporunda da benzer görüşlerin yer aldığı aktarıldı. Diğer konuşmalar daha önce söylenmiş sözlerin tekrarı sayılabilirdi. Ancak bütün konuşmacılar var olan uygulamalar ve bilimsel görüşler bakımından mükemmel sunumlar yaptılar. Okan Üniversitesi Yrd.Doç.Dr. Hande Deniz Çakmaklı ise ifa amacı taşımayan ancak destek olunanların hayat seviyelerinin etkilenmemesine neden olan ve süreklilik arzede üçüncü şahıs ödemelerinin destek zararını kaldırabileceğini söyledi. Yeni söz olarak bu söylendi. Bilindiği gibi zarar sorumlusunu koruyan hiç bir düşünce kabul edilemez, zarar sorumlusu ödüllendirilemez, bunun geçici veya sürekli yarar olması sonucu değiştirmez. Yine de teşekkürü hak eden tek söz buydu. Çelik Ahmet Çelik ise iş kazalarında bekar ölümlerinde anne babanın tazminatı koşulunu SGK koşullarına bağlayan Yargıtay 21 HD kararını şiddetle eleştirdi ancak uygulama çok önce değişmişti. Keşke daha yakından takip edebilseydi.(Yargıtay 21.HD.02.05.2013 tarih 2012/21653-8862 K.)

  TBB de düzenlenecek olan çalışmanın bir benzeri daha önce ulusal düzeyde Ankara Barosu tarafından  yapıldı, 3 gün tam bir kabustu, hatırladığım be notlarımda yer alan  ayrı konuşmacıların temel hatalı olarak sundukları 4 bilgiden sadece birisinin sonradan bir başka kişi olan Sn.P.A. tarafından nezaketle düzeltilmiş olması idi. Bir bakalım bu defa kabus yerine öğrenilebilecek neler olacak, olabilecek mi? 6-7-8 mayısı bekliyorum…

                                      TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİNDE YAPILAN ETKİNLİK

  (T.B.B, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ VE  FAU FRIEDRICH-ALEXANDER UNİVERSITAT BİRLİKTE )

                                              6 MAYIS 2015

                       En  çarpıcı ve eleştirel yönleri ile

 Prof.Dr.Fikret Eren  "Yakınlarının bedensel zarara uğraması halinde akıl kaybı, geçici konuşama gibi zararlara uğrayan yakınlarında maddi tazminatta isteyebilmelerini, TBK md.55 uygulamasının başarılı bir katkı olduğunu ve tazminatın şeklinin iki türünü, Bakıma muhtaçlıkta eşin destek zararı benzeri istenebilir mi sorusuna düşünülebilir "

 

Prof.Dr. Dennis P.Culhane Amerikan hukukunun juri uygulamasını,bazı eyaletlerde jurili yargılama olmadığın, Amerikada da facilar olduğunu, zararlarda reform yapıldığını, Amerikanın eyaletlerinin 2/3 ünün uygulamasının aynı olduğunu, Davalıların birinin ödeme gücünün olmaması halinde zarar görenin tam tazminat alamayacağını,Teksas hariç her işverenin kazalara karşı işçileri sigorta ettirdiklerini ancak Alabama'da bir göz kaybının 27.000 USD teminatı olduğu Pensilvanya'da bunun 261.000USD olduğunu, Kansas'ta iş kazası teminatları şçşn % 65 lük zarar görme sınırının geçilmesi geriktiğini, Kaliforniya'da kazanın iş kazası olmadığını isbatlayan sigorta şirketinin parayı geri istediğini, Amerikan futbolunda beyin travması geç,ren oyuncunun tazminat istemini, bazı Eyaletlerde kaza ödemelerinin bir süre ile sınırlı olduğunu, Aşı uygulamalarında zarar görenlerin tam tazminat yerine düşük tutarlı tazminat aldıklarını, Amerika'da eskiden kazalardan  ölüm nedeni ile tazminat istenemediğini,

PROF.DR. HALUK BURCUOĞLU

" Yapıyı kullananları sorumluluklarında TB.md.69 yapım eksiği biliniyorsa bakımın daha kuvvetli yapılması ve bundan malik dışında kullanıcıların sorumluluklarını, Kamu Tüzel TBK md.69'un uygulanma sorununu, Deprem nedeni ile taşınmazı yüklenicilerden alan kişli ile onlardan alanlar arasında Yargıtay tarafından konan zamanaşımı başlangıç süre farkını doğru bulmadığını, Yargıtayın depremden sürenin başlatılmasına dair gerekçesinin doğru olmadığını, Yargıtayın insan yaşamı zamanaşımından değerlidir veya  zararın oluşmaya devam etmesi kuralına göre karar vermesi halinde kararların alkışlanacağını, TBK nın geçici ödmeye dair 76 ıncı maddesinin bir çok olayda uygulanmadığını, unutulduğunu buna benzer zarar gören lehine uygulanacak kurala dair 60, genel işlem şartlarına ilişkin , kiralarda vakıf gibi, kamu taşınmazlarına halen TBK hükümlerinin uygulanmadığı beyan etmiştir. (Hocamızı 6.kez benzer konuda dinliyorum ilk kez daha farklı bir sunumu dinlediğimi itiraf etmeliyim).

Sn.PROF DR. HASAN SEÇKİN OZANOĞLU

TBK MD. 55 nede güzel anlattınız  ancak hocam ben mi yanılıyorum.

İfa yerine geçmeyen ödemelere ve rucu edilmeyen sosyal güvenlik ödemelerine DENKLEŞTİRME dediniz.

Bu tabi sn.İyimaya'nın yasama sırasındaki ifadesinden geliyor. Ancak Denkleştirme konusunda tek bağımsız bilimsel eser Akünal'ın tezi Denkleştirme sizinde dediğiniz gibi zarar evresinde yararların indirimler öncesi uygulaması ve en iyi örneğide hasara ugrayan aracın değerinin zarardan indirmesi örneği. Gerek ifa gerek SGK ödemeleri maalesef denkleştirmenin uygulandığı zarar belirleme evresinde değil tazminatın belirleme evresi olan kısımda yapılıyor. Sn. Fikret Eren hocamda daha önce Denkleştirme demişti. Ben denkleştirme yoktur burada diyorum. Sn. İyimaya'nın bildirdiği veya tanımladığı gibi denkleştirme olamaz. Sn. İyimaya etti eyledi bir hukuki metinde bulunmaması gerektiği şekli ile maddeyi kanuna ekletti ama nasıl metnin kendisi eleştiriliyor ise ben Denkleştirme dendikçe yerimde duramıyorum, Siz olayı denkleştirme olarak anlattığınızda da bir uçuk sahibi oldum.

      Prof.Dr. MATHİAS ROHE

     Alman Medeni Kanunu 823 I ve II ile devamında düzenlenen hükümlerin uygulanmasına, HİV bulaşmasının, Şok zararlarının genel yaşam riskini aştığı halleri, taciz sonucu intiharın, hırsızı takip eden polisin gördüğü zararın, enfeksiyondan ölümün, annenin organını,çocuğuna bağışmasında (organın işlevsiz kalması olarak anladım),boşanan kadının kacasının kadında irsi bir hastalık olduğunu ve çocuklarına da geçmiş olabileceğini söylemesinin tazminat nedenleri olduğunu, kötü televizyon görüntülerinin bile tazminat nednei olabileceğini, kişileirn emekli nevrozu veya çalışamama hali denebilecek hale gelmelerinin tazmini gerektiği, sürücünün kendi kusurundan yararlanamayacağını, üniversite kentlerinde bisikletli öğrencileirn kazalarının çokluğunun, tzminatların sermaye veya irat olabileceğini, kuaförde istenmeyen saç renginin bir kaç yüz EURO, felcin 500.000 EURO tazminat tuttuğunu, evcil hayvan ölümlerine tazminat verilmediğini, manevi tazminat tabloları olduğunu, yargılama giderlerinin yüksekliğin davada anlaşmayı teşvik etiğini, davada istemin tam değil yuvarlanabileceğini örneğin 5-6000 EURO denebileceğini, bunun fazlası kabul edilmesi bile ret nedeni olmadığını, çok buzlu havada dışarı çıkıp zarar görmede tazminatta indirim olduğu ve yasa gereğin Almanların kendi evlerinin önündeki buzları (belli bir seviyeden sonra) temizlemek zorunda olduklarını)

      Sn. Mine Kaya her zamanki gibi bir yargıç olarak muhteşemdiniz. Şahinbey Belediyesinde Sebepsiz Zenginleşme davasında TBK md.76 gereği geçici ödeme örneği de güzeldi. Diğer anlatımlarının zaten yerleşik konulardı.

      Sn. Sema Güleç Uçakhan

       Anlatımızda evlenme şansının olay tarihine göre belirlenmesine dair uygulamaya katıldığınız. Ben katılamıyorum. Bildiğiniz gibi kaynak kanun İsviçre'de zarar ölümde ölüm anınai yaralanmalarda hüküm anına göre, bu ilkeden yola çıkarsanız siz ve Yargıtay 17 HD haklı. Şu örneklere bakalım, sağ eşte öldü, evlendi nasıl hesabı kesiyorsak yargılama sırasında gerçekleşen fiili olgular nazarar alınacaktır. Evlenmeme sabit olduğuna göre artık, olay anına göre değil hesap anına kadardır. Bir başka hususta işlemiş dönemden neden evlenme şansı indirildiğidir. Bizimle İsviçre arasında temel fark yargılama süresinin uzunluğu ise bırakında nasıl ücrette ölüm anını esas almayıp ilerleyen yılları esas alıyorsanız, evlenme şansıda hesap tarihi itibari ile olsun.

      Prof.Dr. LEVENT AKIN

   6331'in kusur yaratmadığını, tasniflediğini, işçinin kusurunda verilen eğitim ve talimatların esas alınacağını, işverende ise tamamen kusur sorumluluğan dönülmüş olması nedeni ile Yargıtay'ın birde teknolijinin gerektirdiği nedenleri işverenden önlem olarak beklediğini, hakkaniyetin zarar belirlenirken kullanıldığını, 51 de yer alan durumun özelliğinden kusurun özelliğinin anlaşılmaması gerektiğini belirtip. Tazminatın artırımına dair bir örnek verdiniz. Sn. Hocam Yargıtay'ın az olan tazminatı artırdığına dair bir tek uygulamasını duymadım, örnek yargıya mal edilemez diye düşünüyorum.

       Sn.Nurten  Fidan

      Maluliyet ve SGK genelgesi dediniz, Mululiyet bilindiği gibi % 60 ı geçen uzun vadeli sigorta, sürekli iş göremezlik kanuni deyimi ile meslekte kazanma gücü kaybı artık kararlarda da yerini bulsa, bir meslekte kazanma gücü kaybı genelge ile değil yönetmelik ile , belirtiğiniz Bozmadan sonra ıslah ve direnme kararı sonucunu merak ediyorum.

     Sn.Prof.Dr. Steffen Klumpp

     Alman Hukukunda iş kazalarında,

   Kaza geçireni,  İş kanunu düzeyinde 6 haftalık ücret ödemesi ve feshe karşı korumayı, iş kazası sigorta sistemini ve  manevi tazminatların iş kazası sigorta sistemine alınmaması halinde bu yönden işverenden talepleri, Kantinde yemek yerken boğazıne yemek takılsa, zarar görse iş kazası olmadığını, ama işyerindeki koktelyde zarar görmenin Alman yargısı ile iş kazası sayıldığını,

     Prof.Dr.Şebnem Düzgün Maden Kazalarını, Doç.Dr. Müslüm Akıncı, İdari Yargı ve AHİM uygulamalarını, Yrd.Doç.Dr. Özge Tekinsoy Askeri İdari Yargını, Doç.Dr.Sedat Çal HMK MD.3 iptali ve idari-adli yargı sınırlarını veciz ifadeler ile anlattılar.

    Fransa'dan  Prof.Dr. Olivier Leclerc

   Fransada Adli Yargı hakimlerinin zararları tablolaştırdıklarını 7 basamak zarardan  1/7 olanın 1.500 EURO, 7/7 olanın 35.000EURO ve fazlası olduğunu, yasaya dönüşemediğini tabloları Fransız Danıştay'ının kullanmayı reddettiğini,Adalet Bakanlığının bir yazısı ile adliyelerde kullanıldığı..

  Hususları birinci günde belirtilen hususlardan oldu.

                   TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ 2.GÜN

      PROF.DR.KEMAL ŞENOCAK

   Hava taşımada bu güne kadar en az 10 sunum izledim, Kemal hoca mükemmeldi. Bazı açıklamaları şöyledir.

Hava taşımada ön ödeme var, (bizde TBK md.76 ile gelen geçici ödemeden önce var olan bir sistem) ancak bu uçağın hareket halindeki kazalarında uygulanır. Hava boşluğuna düşmek, yolcunun üzerine çay dökülmesi,bozuk veya sıcak yiyecek verilmesi, bagajın yolcunnun üstüne düşmesi, yolcular arası kavga, inen uçağa servis aracının çarpması, loş ışıkta yolcunun tacize uğraması, koltukların ekonomi sınıfında darlığından dizin çarpılması,uçak kaçırma, kalp krizi geçiren yolcu için acil inişe geçilmeyip yolcunun ölümü tazminatı gerektiren birer hal ise de ön ödemeyi gerektirmez.  

 Verilen fındığın yolcunun boğazına takılıp ölümü, sarhoş yolcunun düşmesi, haşera veya dezenfektan kullanımından allerjiye maruz kalma, Uzun seyahatta emboli atması, bunun öncedne yolcuya risk olarak açıklanmaması (Almanya Örneği) tazminat nedeni olamayacaktır.

Hava taşıcısının sorumluluğunun terminal içinde biniş ve iniş arasında olduğu, havaalanı transferlerin ise hava taşıma kapsamında olmadığı .

 

    Doç Dr.Ferhat Canbolat kusurlu sürücünün ölümü halinde sigortacının destek zararlarından sorumlu tutan Yargıtay uygulamasını ayrıntılı gerekçelerle doğru olduğunu,

 

 

             Sn. Leyla Elen Köksal  Yargıtay 17. HD Üyesi

          Trafik kazalarında zarar gören üçüncü şahısların açtıkları tazminat davalarının genel mahkemelerde (Ticaret Mahkemesi),  ancak sigortacının rücusu halinde yani iç rücuda  sigortacı ve sigorta ettiren tüketici arasında Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girdiğini,

          Zarar vereni zarara uğratmak amacı dışında  kalan ve makul olmayan tedavi giderleri dışındaki tedavi giderlerinin ve  ameliyat olunmasa dahi estetik cerrahi masraflarının istenebileceğini, zamanaşımı savunmaların tıbbi raporların alınmasından sonra değerlendirildiğini, Bakıcı gideri tazminatlarının asgari ücretin brütünden mi- netinden mi ? hesaplanacağına dair tartışmanın devam ettiğini,

   Dr.Peter Reusch Alman Sigorta ve Taşıma Hukukunda cismani zararları anlattı,

   Dr.Ali Yarayan ;

 Alman tıp uygulamasında tıbbi kayıtların usulüne uygun ve gerçek kayıtlar olması gerektiğini, aydıtlatmanın sözlü yapılacağının, ilgili hekim tarafından yapılacağının ve buna ilişkin hastaya bir belge verileceğini, yeni hekimde olsa bir uzmandan beklenen ölçüde tedavi beklendiği gibi hususları,

  Prof.Dr. Zehra Odyakmaz Kamu Denetçiliği Kurumunu (ESKİDEN VATANDAŞ SÖZCÜSÜ DİYE ANILDIĞINI)  Ombudsman denen bu kurumun idari yargıya nazaran daha yetkili olduğunu, hakkaniyete dayalı karar verebildiğini, devam eden davalarda KDK’ya gidilememesinin bir eksiklik olduğunu kabul edilse sorunun çözülme ihtimalini artacağını, ayrıca sebepleri ve önlemleride ortaya koyacağından idareyi de harakete geçireceğini,

  KDK’ya kamu hizmeti sunan özel hukuk tüzel kişilerinin de özel hastanelerininde şikayet edilebileceği, ancak kronik sinüzüt nedeni ile ameliyat edilen sonrasında akıntısı devam edilip alerjik denen,uzun süre teşhis konulup tedavi edilemedikten  sonra iki tıp merkezinde daha yapılan teşhislerde ilk ameliyat sırasında beyin zarı kesilen ve omurilik sıvısının burundan akmasının belirlenemediği ilk özel sağlık merkezi için Adli Tıp ve İstanbul Tabip odasının bunu % 0,36 komlikasyon riski içinde kabul etmesi nedeni ile KDK nında ret ettiği başvuruda uzun süre tedavi konamaması nedeni ile sorumluluk yoluna gidilmemesini,

Memurin muhakematının yetersizliklerin istenirse KDK ya başvuru ile çözümün kolaylaşacağını,

Diz kapağından meniskus ameliyatı olan  sonra kıkırdak nakli yine iyileşmeyince kanser olduğu anlaşılan ve bacağı kesilen kişi için davasına hasta dosyanının temin edilip gönderilememiş olması nedeni ile Adli Tıpın rapor veremem demesini mahkemeninde bu gerekçe ile davayı ret etmesinden sonra Kusursuz sorumluluk kurallarının uygulanması için dosyanın bozulduğu,

Romotoid artrit, ateş gibi şikayetler ile 20 yıl süre ile Akdeniz ateşi teşhisi konulamayan olayda Adli Tıp Kurumunun teşhisi zordur demesi ile reddedilen davanın Danışta onandığını ve diğer örnekleri,

  Doç. Dr.Seçkin Topuz.

 İntörn Doktorların hastaya müdahalesine dair yasal bir kural bulunmadığını, intörn doktorların sosyal güvenlik güvenceleri olmadığını (örn. Müdahale sırasında eline AIDS li kişiden kan bulaşan iğnenin batması riskine karşı), Almanya’da kanserden yatan 10 aylık bebeğe uzmanın kararlaştırdığı tedavinin proğramlandığı toplantıya geç kalan sonrada tedaviyi anladım diyen intörn doktorun hemşire tarafından ağızdan verilecek antibiyotiğin şırıngaya doldurulmasından sonra dama enjekte etmesinde  intörnün para cezası ile mahkum olduğunu, İntörn doktorların uygulama öğrenmeden işe başlamaması için düzenleme zorunluluğunu,

  Prof.Dr. Dennis P.Culhane

 2011 yılı itibari ile 400.000 Amerikalının tıbbi müdahaleden zarar gördüğünü, Obama yasası ile tazminat davaları sayısının azaldığını, tedavilerin arttığını, davanın her zaman başarılı olmadığını farklı yıllar örneği ile aynı yılda 13 kabul, 49 ret bir başka yılda açılan davalardan ise 8 kabul 71 ret kararı çıktığını, tazminat için dernek fonlarının oluşturulduğu, İndiana’da zararın üst sınırını 1.500.000USD olduğunu, kısmen sermaye ,kalanı 10 yılda % 1 faizi ile ödeme gibi sistemlerin olduğu GEÇ TEŞHİS HALİNDE KANSER HASTASININ % 40 YAŞAMA ŞANSI İHTİMALİNE KARŞILIK BU ORANDA % 80 YAŞAMA ŞANSINA KARŞILIK % 80 ORANINDA TAZMİNAT DÜŞÜNCESİNİN GELİŞTİĞİNİ,

 Sn. Prof.Dr. Zarife Şenocak ve DoçDr.Emel Bodur konuşmalarını tıp hukuku hakkında yaptılar.

Tüketici hukukuna ilişkin konuşmalarda ise ;

Prof.Dr. Ranier Kemper

Silikon üreten (plastik cerrahi için) firmanın kötü üretiminden sorumlu tutulduğunu, Manevi tazminat tutarların artmaya başladığını, Almanya cinayet failinin ölenin nafaka sorumlusu olduğu kişiye tazminat ödeme zorunluluğu olduğunu, Tüketici yönetmeliklerinde sorumluluk düzenlemeleri bulunduğu,

Yaygınlaşan Tüketici uygulaması örneklerini Prof.Dr.Çağlar Özel, Şebnem Akipek,Ayşe Havutçu farklı bakış açıları ile dile getirdiler.

Hakim İlhan Kara Tüketici hukukunda manevi  tazminata konu olan şu olayları örnekledi;

Rakıda çıkan sinek için 1 yıllık rakı parası kadar, otelde domuz eti yediklerini sonradan öğrenilmesini, paket tur sözleşmesinin bozulmasını, sahte vize alan tur firmasının müşterisinin 2 gün Moskovada gözaltın tutulup TR’ye gönderilmesini, Merkez Kredi Kayıt Merkezinde yanlış bilgi ile kaydın olmasını güvenlikli sitede yapılan hırsızlıkta güvenlik firmasının, maç izlerken şifreli yayının kesilmesini, dalış kursunda 11 metreden sonraya dalmaması gereken kişinin diğerlerinin kovaladığı ahtapot peşinde kendisinin de gitmesi ve derine dalması nedeni ile ölümü (bu olayda zamanaşımı faili öğrenmende başlatılmış, peşine takıldıkları fail veya davalıdır düşünüldü) yargıdan geçen örnekler olarak verildi. Lokantada sandalyeye oturan ve vidası çıkan kısım nedeni ile parmağı kopanın, köpekli otobüsle seyahati kabul etmediği için dövülün otobüsten indirilen kişinin yargı uygulamasından geçen örneklerini anlattı,

Bedensel Zararlarda Usul Hukuna ilişkin ;

Prof.Dr. Suha Tanrıver hoca  belirsiz alacağı artır diye davacının zorlanamayacağını, en geç tahkikat bitene kadar artırabileceğini, yasa koyucunun 2 yıl kontrol yetkisini isterse hakime vermesinin bu tazminatı belirleme zorluğunu gösterdiğini, TBK.md.55 düzenlemesinin ve bedensel zararlara ilişkin özel mahkeme kurulmasına ilişkin isteklerin isabetli olmadığını, manevi tazminatların belirsiz alacağa konu olamayacağını, hakimin manevilerde (hakaret vb) para yerine başka bir şeye örneğin kınamaya karar verebileceği söyledi.(Elestiri Tip Hukuku ustadlarindann Prof.Dr.Hakan Hakari nin kitaplarinda intorn doktorlarin yetkiyi gerekceleri ile aciklanmistir.)

(Süha hocam nasıl ki usul hükümleri anlatırken TBK hükümlerindeki usul hükümlerini anlattınız, işte öylece manevi tazminat isteğine dair TBK düzenlemeleri usul hükmüdür. Sizin harç ve masraf belirleme telaşınız  Yani HMK nın o düzenlemeleri asla TBK nın kendi içinde olan usul hükümlerini aşamaz. Öyle hakim benim istediğimin birazını reddetsin diye bir şey yok, hakime görev veriyor diyor ki bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Fazlayı reddet demiyor. Rakamı hakim belirleyecek

Kısmen kabul kısmen ret yok tam kabul var, harç hesabı, tarifeye hüküm koy, al harcı sonra tamamla, ben nende zarar gören olarak ret vekalet ücreti ödeyeyim neresi adalet alacağım ne kadarsa madem bölünmüyor madem hakimin takdirinde hakim belirlesin benim tek bir isteğim olabilir, sayın mahkeme bana şu nedenle manevi tazminat öde, temyizle azdır der azalır çoktur der çoğalır, temyiz ettikçe usuli kazanılmış hak filanda olmaz. Burada neden manevi bölünür onu yazmak istemiyorum, kısmet olursa ayrı yazı yaparım)

 

Prof. Der. Jungeö Stamm  Alman Usul Hukukunda Cismani  Zararlar,

Çok mükemmel şeyler söyledi aman bende Almanca yok, tercüman azizliği aslında tüm yabancı konuklar için tam tercüme olmadı, yazılı metin olunca bu kısmı mutlaka okumam lazım, ama yargılama sırasında manevi tazminatın artırılıp azaltılabileceğini anladım, umarım doğrudur.

Prof.Dr.Çetin Arslan  ceza mahkemesi kararlarının etkisini, Prof.Dr.Ramazan Çağlayan idari yargı uygulamasını anlattılar.

Doç.Dr. Murat Adalı insan zararları mahkemesi kurulmas isteğinin açıkladığı bir çok yönden sakıncalarını dile getirip, kaynakların usul değişiklikleri ve sorunların çözümüne yöneltilmesini,

Alper Bulur ise  Alternatif Uyuşmazlık Çözüm yolları bakımından deneyim, düşüncelerini paylaştı, ceza yargılaması sırasında uzlaşanların memnun olduklarını belirtti. Uzlaşma yasası ve özellikle 659 sayılı KHK ile Kamu mercilerinin sulhune dair esasların çalıştırılmasını, görüşmeci kamu yetkilisinin yetki devri ile donanmasını ve sorumluluktan kaçmamasını, sistem üzerinde iyileştirmelerin sürdüğünü anlattı.

2.Günde tamamlanmış oldu, bıktırıcı bir yoğunluk vardı. Güzeldi.Doluydu,Tüketici ve Tıp Hukuku bakımından ayrıntılı açıklamaları buraya nakletmedim. Ancak konuşma ve sunumlar kısa zamanda TBB’de basılır erişilir hale gelir.

‘2. Gün Notu özellikle Alper Bulur’a bilgi  mutsuzluktur. Zarar görenler gerçeği bilselerdi bir çoğu tazminat davası sonunda alacaklarını isterdi. Diyebilirim.

Günün eleştirisini Süha Hocamın konuşması içinde yaptım ama tabi  ifadem hocam için değil, Manevi Tazminata veya burada açıklamadığım tazminat davalarının ülkemizdeki kurgusuna,  Süha hoca 25 dakika dinlenecek konuşmacı değildir. Süha hoca varsa bilgi, eleştiri her şey vardır. Davet  eden en az 2 saat hocama ayırsın değilse Kocaeli Barosundaki gibi oturum başkanının toplatıyı hoca konuşurken sonlandırması gibi tatsızlıklar olur.

                         TBB ÜÇÜNCÜ GÜN ETKİNLİĞİ 8 MAYIS 2015

              Konuşmacılar önceki oturumaları değelendirdiler.

             Prof.Dr. Erkan Küçükgüngör tarafından  Haksız tutuklamalarda tazminat isteklerini ,taleplerin Ağır Ceza değil Hukuk mahkemelerinde olması gerektiğini, manevi tazminat bakımıdan zenginleşme yasağı, felaketi özlenır hale getirmeme kurallarının bir yana bırakılmasını, nazara alınmamasını, haksız takibata maruz kalanların yakınlarınında manevi tazminat edebilmesini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmenin 41.maddesinde " hakkaniyete uygun tazminaté düzenlemelerinin hukuk hayatımızda yer almasını,

          Avukat Sema Güleç Uçakhan;

          Bk.md.55 düzenlemesindeki amacın sorumluluğun değil hesap yönteminin  tekleştirilmesini amaçladığı, aktüerlerin hakkında tazminat hesabı yapılan kişinin ölüm ihtimali hesaplamaları ile, yargıda belirtilen ilkelerle uyuşmadığını, ya hesap ilkelerinin ya mahkemelerin tekleştirilmesini,

          Avukat Veli Koluaçık uygulama ilkelerini anlatarak ilk oturum tamamlandı.

         Son oturumda, amaç farklı mahkeme ve sigorta aktüerlerince aynı zararın nasıl farklı hesaplandığı yöntemleri ile birlikte adli yargı örneğinde Şafak Güleç, Aktüer hesaplamalarında Fikret Kütük ve AYİM hesaplamalarındaki örneği ise  Bilirkişi Yaşar Başkaya tarafından  hesaplandı. İlkeler uygulama örnekleri üzerinden gösterildi.

        Doç.Dr. Mehmet Ali Şuğle iş hukuku yönünden hesaba etkilerden sonra, tazmin sisteminin SGK üzerinden kurgulanması gereğini, SGK nın işverene yönelmesinin iş barışını koruyacağını, Faizin başlangıç tarihinin farklı olması gerektiğini bildirdi. (Sn.Şuğle TBK md. 117 düzenlemesi ile haksız fiilin işlendiği gün temerrüt başlangıcı olarak düzenlenmiş olmakla bu hususun aksinin nasıl mümkün olacağının diğer kanuni hükümler ile birlikte daha detaylı sunulmasının zor bir sonuç olsada uygulamayı etkilemesi mümkün olacaktır)

      Prof.Dr. Jens Gal Alman Hukuku bakımından,

      Tedavi giderlerinin istenilmesi için başarıya ulaşmasının şart olmadığını, ALMANYA DA  HER HASTANEYE GİRİŞTE % 10 KATILIM PAYI VE İLAÇLARDANDA AYRICA % 10 KATILIM PAYI ALINDIĞINI , reçete edilemeyen ilaçların, hastanın iyileşmesine vesile olan hastane ziyaret ulaşım giderlerinin, bakıcı giderlerinin, doktor ve hastane görevlilerine hastaya ilgi gösterilmesi için alınan hediyelerin zarar olarak istenildiği, ama hastaya alınan kitap hediyesinin istenemediği, eşi doktor olan zarra görenlerin tazminat isteklerinde de istemde daralma olduğunu (orijinal sunum metnine  bakmak lazım) ücret ek ücret tatil masrafşarının zarar kalemlerine girdiğini, memurin tazminat hesabında gelecekte terfi durumunun nazara alındığını ancak serbest çalışanlarda belirleme zorluklarını, MANEVİ TAZMİNATLARIN TABLOLAŞTIRILDIĞINI, destek hesabında babanın çocuklara ölümden önce yüksek miktarlı düzenli para ödemelerinin = destek zararı olmadığını, gerçek zararları kadar hesap yapılacağını ve yukarıda yazı girişi 19.başlıkta yer alan sn. Gökyayla'nın görüşlerinin Alman uygulaması örneğinden alınmış olduğunu anlatımlardan anlamış bulunuyoruz. Bu evin sabit masrafları kadra bir paranın sağ eşin destek zararına eklenmesi ve kalanın destek zararı olarak paylaştırılması ilkesiydi. Ölenin sosyal durumunda göre cenaze törenine davet ve mezarlık masraflarının istenebileceğini,

       Yard. Doç.Dr. Barış Toraman ise anlatımında özellikle teknik bilirkişilerin bilirkişi listesine yazılmasında sadece hukukçuların olmamasını, Fransada heyette 5 kişilik teknik kişilerin seçtiğini,

         Öne çıkan hususlar olarak anlatmış bulunmaktalar.

         TBB Etkinliği ilgi aktarımı ve yenilenmeler bakımından güzeldi.

         Ancak davetli olduğu halde gelmeyen kişilerin sıfar ve kurumlarına bakıldığında sayalım SGK, Danıştay,Adalet Komisyonu Başkanı gibi isimlerin gelmemeyi seçtikleri söylenebilir.

        Tekrar ettik, yeni şeyler öğrendik özellikle yurdışı uygulamasına biraz daha yaklaştık. Katılmadığım yönleri yazdım.

         Yarın KOCAELİ BAROSU  kısmetse dinleyelim, özetleyelim sonra değerlendirmeye çalışalım.

         (yoğunluk nedeni ile zamanında bu sempozyum notlarını geç yazabiliyorum)

         KOCAELİ ETKİNLİĞİ

         Mimar Sinan G.S. Üniversitesinden Araştırma Görevlisi Aslı Odman

         Fransada işletmeyi kuş bakışı gören kişilerin, yani tamamını yöneten kişilerin iş kazalarından sorumlu olduklarını, cezalandırılmalarına dair kararların bulunduğunu, yine Fransa'da nükleer santralde radyasyona maruz kalan işçilerin % 80 inin alt işveren işçileri olduğu,zira bu işlerde çalıştırılıp çıkarıldıklarını, asıl işveren işçilerin maruz kalma düzeylerinin düşük olduğunu, fazla çalışmada dünya birincisi olduğumuzu, Türkiyedeki iş kazaları için her bir kazada sivil etkinlik oluşumu sağlandığını, dava sürecinin takip edildiğini, kendilerinin iş kazalarını iş cinayetleri olarak tanımladıklarını (güvenlicalısma.org),

       Sayın Dr.Murat Özveri;

        Sağlıkta alt işveren iişkisi ile mülkiyetsiz işverenliğin oluştuğunu, bir çok örnek ve açıklamalar ile alt işverenliğin olumsuz sonuçlarını,

          Prof.Dr.Nurşen Caniklioğlu,Doç.Dr.Onat Öztük, Doç.Dr. Muhittin Astarlı konularına ilişkin önemli bilgiler verdiler.

          Doç.Dr.Saim Ocak ise;

          Asansörlerdeki aynaların, saç taramak, kıyafet düzeltme amaçlı olmadığını, bunun güvenliğin bir parçası olduğunu

ASANSÖRDE KENDİNİ GÖRDÜĞÜNDE BİNMEK GEREKTİĞİNİ KENDİNİ GÖRMEDİĞİNDE ASANSÖR DEĞİL BOŞLUK OLDUĞU'nu, İş Kazalarında SGK'nın 2014/4 ve 30.12.2014 tarihli kusur tespitinde SGK'nın artık İŞ KAZALARINDA KUSUR DAĞILIMI BU EMRE GÖRE YERİNE GETİRDİĞİNİ,

          Beyan etmişlerdir.

          Tekrar iyidir. Diyorum. Yenileri öğrenmek daha güzel.

          En güzelide TBB etkinliğinde yok sayılan hükümler var denilerek, benim de dikkatimi çeken ve yeri geldikçe yukarıda sıralanan hususlardı.

         Benim yok sayılan hükümlere ilişkin görün bu hükümleri artık beklentim sürüyor.

 

 

 

Exit mobile version