ALİ TEZEL

BENİM SGK BAŞKANIM OLSA VEYA YENİ DÖNEMDE SOSYAL GÜVENLİKTE TEMELDE NELER DEĞİŞMELİ

(Bu yazı sosyal güvenliğin ve yapısının önde gelen sorunları ve çözüm önerilerine yöneliktir. Okurken canınız sıkılabilir, yazı böyle yazılmaz diyebilirsiniz.Ancak konu sadece değişiklikler sonucu 6 yılda bir ülkemiz bütçesi kadar bir tutarı ilgilendirmektedir.İfadeler elbet daha iyi, düzenli olabilir. Bizim arzumuz meramımızı anlatabilmek olup,başka değerlendirme kaynaklarında zor bulunacak konulara ağırlık verilmiştir.)

Uzun bir görev döneminden sonra SGK Başkanı Yurtdışı göreve atandı,

Bu göreve atanabilecek yetkin, yeterli Kurum içi ve Kurum dışından bir çok bürokrat var.

Sosyal Güvenlik Hocalarımızın deyişi ile ülkemizde sosyal güvenlikte söz söylemek kum üstüne yazı yazmaya benziyor ve nerede ise yılda 3 kez sosyal güvenliğin temel kanunlarına ekleme ve değişiklikler yapılıyor.

Elbette her gelen yöneticinin ve her gelen iktidarın kendi programları var.

Kişisel bakış açımızla sosyal güvenliğin temel sorunlarını şöylece sıralamak mümkün,

Kurum bakımından;

 -Finans sorunu, toplanan primlerin ödenen aylıkları karşılamaması,

  Bunun nedenleri, erken emeklilik, asgari aylıklar nedeni ile aylık prim arasında dengenin kurulamaması nerede ise prim karşılığı 500 olan aylığa 1300TL aylık ödenmesi(yalnızca 2000 öncesi için), uzayan yaş, ölümden sonra kız çocuklarına ömür sonlarına kadar aylık ödenmesi,

 Sigortasız çalışmadan veya eksik kazanç bildirimden doğan kayıplar,

  Devlet Memurları bakımından ise, ödenen primlerim çok düşün olmasına rağmen onun 3 katı aylık ödenmesi, kamu görevlilerinin sosyal güvenlik haklarında prim-aylık arasında kurum aleyhine uçurum olmasına rağmen bütün sosyal güvenliğin aynı çatı ve hesap altında olması, ölümde memur kızlarına aylık bağlamada işçi, serbest çalışan veya emeklisi olsalar da bekar oldukları sürece aylık bağlanması,

 Birden fazla dosyadan aylık alan kişiler için çok olanın tam az olanın yarım olması kuralı olmasına rağmen her iki aylıkta da  asgari aylık ve tek hak sahibi, çift hak sahibi gibi nedenler ile yüksek tutarlı ödeme yapılması.

Genel Sağlık Sigortasının yaygınlaşması ile birlikte gereksiz işlemlerin sağlık giderlerini artırması ve nerede ise sağlığın gider olarak aylıkların yarısına yaklaşması.

Sayılabilir.

 Sigortalılar Bakımından;

Olarak sayılabilir.

NELER YENİDEN KURGULANMALI, DEĞİŞTİRİLMESLİ VE NEDEN DEĞİŞTİRİLMELİ

  1. Üst emekli yaşına gelenler günü az olsa da aylık hakkına kavuşmalı (seçim beyanı olarak bildiren parti var). Örneğin Almanya’da 5 yıl sigortası olan 65 yaşına gelince sağlığı yerinde olsa da SGK kesintisine göre  50-100 EORO gibi bir emekli aylığı alır.
  2. Yaşa takılanlara erken emekli yolu açılacaksa, bunun kanundaki kademeli geçişi kaldırma yerine, geçici bir hükümle yapılması ve emekli tarihine kadar kendi aylıklarından erken emeklilik nedeni ile bir indirim yaparak emeklilik yolunun açılması. Örneğin her erken emekli olunan ay için % 1 indirim. Veya bu yöntem yerine işsizlik sigortasının işlevsel hale getirilerek sosyal güvenlik kurallarını hiç bozmadan işsizlik sigortasından iş aramasına rağmen bulamayan kişilere asgari düzeyde ödeme yapılması ve SGK primlerinin işsizlik sigortasından ödenmesi.

           Yeteri kadar hizmeti olmadığı için emekli olamayan kişilerin daha önce tescil imkanını kaçırdıkları süreleri                  ödeme imkanı getirilmelidir. Örneğin 2000 öncesi tescil edilmeyen BAĞ-KUR Sigortalıları.

         3- Kız çocukların aylık sorunu

            Ölen anne veya babasından evlenmedikçe ömür boyu aylık imkanı getiren SGK kurallarımız şu sonuçlara yol  açmaktadır.

-Kızlar evlenmemeyi seçmekte,

-Evlenen kızlar gerçekten veya muvazaalı olarak aylık almak için boşanmakta,

-Baba-anneleri emekli sandığı mensubu olanların kendi çalışmaları- emekli haklarını elde etmeleri dahi anne-babadan gelen hakka engel olamamaktadır.

Kız çocukları için öneri-çözümler.

Avrupa kız çocuklarına babalarından hak vermemektedir. Onun yerine kurgulanan sistem şudur. Doğumda kadın devlet tarafından sigortalı kabul edilir. Çalışmayan kadın boşanma halinde çalışmadığı süre için aynı sürede çalışan kocanın sosyal güvenlik haklarının yarısını alır.

Ülkemizde bilgisayar, cep telefonu düşkünü olan genç erkek çocuklarımızın, iş aramama, mesleki vasıf kazanmama gibi durumları nedeni ile halen var olan boşanma oranları yakın yıllarda şiddetli bir şekilde artacak ve kız çocuklar, nafakada ödeyemeyecek bu kişilere karşı bir imkan elde edemeyeceklerinden mecburen anne-babanın sosyal güvenlik haklarına yöneleceklerdir.

Bilindiği gibi Medeni Kanunumuz İsviçre Kökenlidir. İsviçre’de Medeni Kanun uygulamasında çalışmayan eşin çalışan eşin boşanma halinde sosyal güvenlik haklarının yarısını alacağına dair uygulama ile Almanya’nın benzer uygulaması ülkemiz hukuku uygulamasında aynı şekilde algılanmamaktadır.

O halde  TMK’nın 219 maddesinin 2.nolu fıkrasında düzenlenen hüküm, boşanma öncesi çalışmaların primlerinin ve günlerinin yarı nispetinde paylaşılması şeklinde açıkça değiştirilmeli,değiştirilmeden de bu şekilde uygulanmalıdır. Bu husus davalarda ileri sürülmediğinden boşanmaya bakan mahkemelerde de durum değerlendirilmemekte, var olan hükmün geçmiş dönem primleri ile emekli aylıklarının paylaşımına yetip yetmediği konusunda bir yargı kararı da oluşmamaktadır.

Düzenleme ile veya içtihatlar ile bu yolun açılması halinde örneğin 15 yıl evli kalıp boşanmış erkeğin SGK ya yatırılan prim ve hizmetlerinin yarısı kendinde kalacak yarısı boşadığı eşine ait olacaktır. Aylığın yarısını alan kadın yeni bir evlilik yapsa sosyal güvenlik hakkı kocaya değil doğrudan kendisine ait olacağından aylığı evlenme nedeni ile kesilemeyecektir.

Kendi sosyal güvenliğini elde eden kadının ise babadan bir hak sahibi olmasına gerek kalmayacaktır.

     4-Birden çok dosyadan aylık alan kişilerin durumu,

Örnek Y hanımfendi SSK lı çalışmakta yine SSK lı olan genel müdür olan eşi ölmüş, memur olan babası da kocasından 1 yıl önce ölmüştür. Kadın babasından aylık alacak ve 2 dosya hesabında hiç nazara alınmayacaktır. Kendi aylığını alacak-emekli olursa da alacak, ölen eşinden de ölüm aylığı alacaktır. Bunu sınırlayan bir hüküm bulunmadığından (tek sınırlama çalışan-aylık alan kadının % 75 yerine % 50 ABO ile aylık alması olsa da tek hak sahibi olunca bu kuralda anlamsız hale gelmektedir).

Bu anlamda gerçekten SGK nın ödediği aylıklar çoğu halde bizim prim ödeme karşılığımız değil, asgari aylık ve tek hak sahibi olmaktan kaynaklanan nedenler ile yüksek ödeme yapılmasıdır. Bu durumda örnekler isek asgari aylıklar bakımından Memur babadan kıza aylık 700, kendinden 1.300, kocadan 700 sınırlayan kural ikinci dosya aylığının yarıya inmesi olsada burada asgari aylık dışlanmadığından örnek ödeme babadan 700, kendinden 1.300, kocadan 350 olmaktadır.

Bizim önerimizin, beklentimizin ilk aşaması en yüksek aylıkta asgari aylık uygulansın ancak diğerlerinde prim karşılığı ne ise o olsun şeklindedir. Buna göre kendinden aylık 1.300, kocadan aylık 700 yerine 400 ve yarısı 200 dür. Bunun akabinde hemen kendisinin ve kocasından aylık alan kişinin babadan, anneden aylık almasının kesin olarak yolunun kapanmasıdır(koca veya babadan seçim hakkı korunmalı). Bu şekilde babadan 700 alınamayacaktır. Diyelim ki bu gerçekleşmedi o zaman asgari aylık uygulanmaz denilerse o zamanda aylık ile asgari aylık arasında devlet tarafından verilen fark kadar aylıklar eksiltilmeli ve sonraki dosyaların yarıya indirilmesi uygulaması devam edilmelidir.

Ülkemizde bir kesim sosyal güvenlik ve emekli aylığından tümden mahrum, bir kesim ise sosyal güvenlik kurumlarından 3-4 aileye yetecek kadar aylık almakta adete zengin dulluk yaşamaktadır.

Yargı uygulamalarında yer alan babadan aylık alanların kocadan aldıkları nafakadan azaltma, eksiltme uygulamasından vazgeçilecek önlemler alınmalıdır.

Hatta babadan, anneden ödenen aylıklar için SGK’ya boşanan kocaya karşı rücu davası açma imkanı getirilmelidir.

 

5-BORÇLANMA VE KURUM KAYIPLARI

Borçlanmalara tutarlarına bir sınır getirilmelidir. Bu sınıra ölçü kişinin borçlanma dışında kuruma ödediği primlerin ortalamasının 1 güne düşen tutarı alınabilir. Bu hesaplamada 360 günden veya 5 yıldan az ödeme var ise borçlanmanın asgari kazançtan yapılması zorunluluğu olabilir.

Borçlanma bedelleri kuruma geç girdiğinden borçlanma ile emeklilikte örneğin 1 yıl geçmedikçe 5 yıl geçmedikçe borçlanmanın hizmet sayılmaması seçilebilir. Ancak bununda getireceği sıkıntılar nedeni ile belki de borçlanma bedellerini % 50 fazla ödetip bir birim kabul etmektir. Örneğin asgari borçlanma bedeli 10.000TL. yerine 15.000 ödetilmeli ama 10.000TL karşılığı kazanç kabul edilmelidir. Bu şekilde Kurumun hesap dengesi, erken emeklilik geç ödeme nedeni ile kısmen sağlanabilecektir.

Sigorta öncesini borçlanma mümkün olmadığından, sigorta öncesini askerlik borçlanan erkekler ile eşitliğe aykırılık oluşmaktadır.

Tüm doğumların sigorta öncesi borçlanılmaması yerine 1 doğumun sigorta öncesi borçlanılabilmesi, diğerlerinin sigorta sonrası olması dengeleyici bir çözüm olabilir.

    6- EMEKLİ ÇALIŞANLAR

Bir yandan iş bulamayıp, sigortalı gününü tamamlayamayanlar varken ülkemiz koşulları gereği erken emekli olup çalışanlarda bulunmaktadır.

Sosyal Güvenlik Destek Uygulaması kural olarak doğru değildir. En azından erken yaşlar için doğru değildir. Bu kural ülkemizde örneğin 60 yaş ve sonrası emekli olduğu halde çalışanlar için uygulanmalıdır. Herkes uygulaması kabul edilemez.

SGDP uygulamasında eşitsizlik vardır.

İşçiye, BAĞ-KUR emeklisinin 3,5 katı fazla uygulama adalete uygun değildir. Anayasa Mahkemesi daha önce hep SGDP anayasaya uygunduru tartışmştır. Anayasaya aykırı bulmamıştır. İşçi-Bağ-Kur’lu arasında eskiden 2 kat olan şimdi 3,5 kata çıkan fark tartışılmamıştır. Öncelikle 4 1b sigortalıları SGDP ödese de iş kazası ve meslek hastalığından yararlanır, Kaldı ki oran azaltma için bu bir gerekçe değildir. Zira kısa vadeli oranı % 2’dir. Olay doğrudan uzun vade ile ilgilidir. Birini kendi diğerini işveren yatırıyor penceresi de bize net manzara vermez. Ben diyeyim BAĞ-KUR SGDP oranları karşısında işçi SGDP oranları Anayasa Mahkemesinin İptal tehdidi altına girer. Yüce Mahkeme ne yönde takdir eder bilemem.

Ancak SGDP’nin sıfırlanmasının bir tek karşılığı olabilir. O da emekli aylığı ile-çalışma arasından birini seçmektir. Bu da kaçak istihdamı getirecektir. SGDP Korunmalıdır. SGDP’de 4 1b sigortalıları için eskiye dönülmelidir. Ve işçilerin oranları Bağ-Kur’lulara yaklaştırılmalıdır. Değilse SGDP dolanılacaktır. Nasıl mı şirketime çalışan değil ortak alırım. Örneği yok mu, Kamu emeklisi kamuda çalışamayacağı kuralını ihlal için kurulan şirket ortağı olarak çalışmaktadırlar. Ortaklar işçi yerine çalışmaktadır. Bir çok belediye uygulamasına bakılabilir.

Kurallar önceden bilinir ve sert olmalıdır. Değilse dolanmanın bir çok yolu her zaman bulunacaktır.

SGDP ‘nin emekli aylıklarını kısmende olsa belirli yaş geldikten sonra iyileştirmesi kabul edilmesi ise kazancın eksik gösterilmesinin önünü kapatacaktır. Örnek 47 yaşındaki emekli SGDP li işçidir. Aslında net 3.000 almasına rağmen 1.273,50 TL kazanç beyanı ile prim ödenmektedir. Bu kişiye 60 yaşında yatırdığının SGDP leri aylığında nazara alacam deseniz, primlerin tam ödenme imkanı gelecek ve kişinin örneğin 1.600TL olan maaşı 60 yaşında 2700 TL ye çıkacaktır. SGDP lerden aylığa artı değer verecek şekilde hemen yararlanmak sistemi bozacak ve kötüye kullanacaktır.

 

     7-DÜŞÜK AYLIKLILAR

Sosyal güvenlikte farklı dönemler için aylık bağlama oranlarının alt sınırları azaltıldığından örneğin işçiler için asgari aylıkla % 70’den bekar için % 35’e kadar azaldığından aylıklar düşüktür.

Çalışma ömründe kişiler bir şekilde kayıplarını telafi edebilmektedirler. Çözüm olarak malül olanların, ileri düzey hasta olanların (özürlü kurallarındaki alt sınır % 60 alınabilir) ve belirli yaşı geçenlerin veya eşleri, çocukları malül olanların her bir neden için aylıkları artırılarak ve artan ihtiyaçları nazara alınarak artış yapılmalı, yahut bu ödemeler primsiz rejimlerin var olan uygulaması limit olarak artırılarak yapılmalıdır. Sistemi bozmayacak husus ödemeler sosyal devlet anlayışına göre yapılacağına göre sosyal kurumlar yani 2022 sayılı kanun uygulamasının genişletilmesi olmalıdır.

 

       8- GENEL SAĞLIK SİGORTASI

GSS Kapsam ve primi bakımından, Özellikle 18 yaşını bitiren, gelir, aylıktan çıkanlar ile veya işsiz alan kişilerin zaten ödeme gücü olmadığından gelir testi dahi sorunu çözmeyecek ve tahsil edilmesi gereken primler olarak alacak hanesinde yazılacaktır. Gün gelecek geçmiş borçlar silinerek defalarca aynı işlemle GSS yaygınlık kazanabilecektir. Af varsa niye ödeyeyim neden düşünmeyeyim, hep öyle olmuyor mu zaten. O halde 01.01.2016 öncesi borçlar zaten silinmeli.

GSS kapsamına alınma süreleri geciktirilmelidir. Veya kapsamda iken dışına çıkanların yararlanma süreleri var olan sürelerin üzerine çıkarılmalı. Örneğin öğrenciler için süre 2 kat olarak uygulanmalı 90 günX2= 180 gün denebilmelidir.

GSS prim oranları gelir testine göre değil, asgari ücrete göre değerlendirilmelidir. Zira 4 1b sigortalılarını asgariden yukarı prim ödemeye zorlayan hiçbir kural yok iken GSS bakımından daha yüksek bir matrah kabulü doğru olmayacaktır. Sigortalılar gelir testi kapısında yok yere bekletilmemelidir.

Sağlıkta GSS’den yararlanmayana sağlıklı olana + imkan tanınmalıdır. Örneğin yılda bir sağlık kontrolünde kendisinden hiçbir kesinti yapılmamalıdır. Sağlıktan çok yararlananların gereksiz yararlanmalarının önüne geçilmelidir. Doktorları ve Döner Sermayeden yararlanan personelin ne kadar sağlık harcaması yaptırırsan o kadar çok döner alırsın kurgusundan ne kadar gereksiz tedavi ve teşhis işlemini önlersen o kadar çok döner alırsın, teşhisinde doğru olana artı verirsin, yanlış teşhis yapana eksi verirsin ve verimliliği teşvik edersin.

Özel Sağlık Sigortalarının önünü kesen 5510 sınırlamaları özel sağlık kesimini teşvik eder ve kişiler kendi primleri ile tedavi edilir hale gelmelidir. Zaten sağlığı özelleştirince yapılmak istenen şeyin alt yapısı bugünden hazırlanabilir. 5510 ile özel sağlık sigortaları gerilemiştir. Tercih özel sigortalar lehine SGK yarına esnetilmelidir.

 

     9-KURUM YÖNETİMİ BAKIMINDAN

Atanandan seçilen bir yönetime geçilmesi, 5502 sayılı yasada yer alan sigortalı kesimlerinin temsilin aktif halde temsili ve görüşlerinin hayata geçirilmesi doğru olacaktır.

Benden aldığı primi sana aylık yapan, senden aldığı primi bana aylık yapan genel sağlıma harcayan günü birlikçi yaklaşımlardan vazgeçilmeli. Nasıl BES (Bireysel Emeklilik) tasarrufları kişisel olarak BES firmalarınca başkasına harcanamıyor ise, kişisel emeklilik primlerinin kişiye ve emekliliğe özgülenerek SGK prim birikimin yolu açılmalıdır. Daha güçlü bir SGK yapısı artan sosyal güvenlik hakkı olarak dönmüş olacaktır.

Vatandaş mahkeme kapısı dışında, kamu denetçiliği kurumu dışında kurum işlemini yine kurum birimlerinde özerk davranabilen, uzlaşmacı, yol gösterici kişilerle çözebilmelidir. Kurum personeli Kurum aleyhine olan bir uygulamayı söyleyememekte, istenmediğinden yahut çeşitli sebeplerle vatandaş için en iyi olan önerilememektedir. (Kurum danışma hizmetlerinde geçmiş yıllara göre daha iyi hizmet verilmektedir. Verilen hizmetlerden % 15 diyebileceğimiz cevap oranı, aksi söylenebilecek işlemlerdir) Bunu önerebilecek kurum için mahkeme öncesi bir yapı oluşturulmalı, sigortalı lehine yönlendirme yapmayan bu kişiler oluşan zarardan sorumlu tutulabilmelidir.

İdeal olanı Kurumun hakları konusunda emeklisi gelene en yararına yöntemleri anlatan mektuplar yazması olabilecektir.

Kurum varlıklarının veya sigortalı haklarının koruna yöntemleri artırılmalıdır. Örneğin örtülü bilgi ile işçi örgütlenmeleri de olsa kaynak aktarımının önüne geçilmelidir.

 

Söylenebilecek hepimizin bir çok sözü olsa da yeni dönemde Yeni atanacak Kurum Başkanından ve Hükümetten sosyal güvenlikten sadece sigortalı, hak sahibi değil aynı zamanda Kurum lehine de olacak, dengeli, kalıcı, asgari düzeyde koruma sağlayan ve güvencesi sürekli artan, sürekli değişkenleri olmayan, emeklilik ve sigorta grupları arasında yükümlülük ve hak bakımından eşit olmasa da yakın haklar getiren kesin, önceden bilinir, hakları azaltmayan kural ve uygulamalar sağlanması dileği ile şimdiden tebrik eder başarılar dilerim.

Exit mobile version