BULGARİSTAN ÇALIŞMASI ÖLÜMDEN SONRA EŞ BORÇLANIR (KARAR 2)

25 Ağustos 2019

Bildiğimiz gibi 3201 sayılı Kanun

Geçici Madde 6 – (Ek: 17/4/2008-5754/79 md.)

Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden 1/1/1989 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar zorunlu göçe tabi tutulan, Türk vatandaşı olup Türkiye’de ikamet eden ve 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı Kanun dahil olmak üzere sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almamak koşulu ile yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri bu Kanuna göre borçlandırılmak suretiyle yaşlılık aylığı bağlanmasında sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.

Denilmektedir.

Bu düzenleme de sadece yaşlılık aylığı yer aldığından yaşarken göç edilen ülkedeki hizmetlerini borçlanmayanlar bakımından SGK ÖLÜM SONRASI EŞ VE KIZLARIN BORÇLANMA HAKKINI KABUL ETMEMEKTEDİR.

AŞAĞIDAKİ KARAR ÖLÜMDEN SONRA BORÇLANMA YAPILABİLECEĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR.

Bu madde hükmü daha çok Bulgaristan’dan göç eden ve sonradan Türk Vatandaşı olanların göç öncesi süreleri ile ilgilidir.

31.07.2019 öncesi borçlanma talebinde bulunup ret kararı alan kişilerde bu karara dayanıp eski sistem borçlanmaya tabi olmayı isteyen dava açabilirler. Yeni başvurular yeni sisteme tabi olacaktır.

Karar İçeriği

  1. Hukuk Dairesi         2016/8143 E.  ,  2016/13865 K.
    “İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, murisinin yurt dışı hizmet borçlanmasının geçerli olduğunun ve ölüm aylığı almaya hakkazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldık sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının, zorunlu göç nedeniyle 1989 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye gelen eşi ‘un 3201 sayılı Kanun’a 5754 sayılı kanunun 79 maddesi ile eklenen geçici 6 maddesi kapsamında borçlanma hakkı olduğu ile davacının eşinden dolayı ölüm aylığı tahsis talebinde bulanabileceğinin tespiti ve aksine kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın ” 3201 sayılı Yasanın gecici 6 maddesi uyarınca zorunlu göçe tabi tutulanların sadece yaşlılık aylığı talebi halinde borçlanma hakkı bulunduğu, malullük ve ölüm aylığı bağlanmasında borclanılan sürelerin dikkate alınmayacağı ” gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının eşinin 12/03/1991 gün ve 91/1623 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlığa alındığı,2510 sayılı İskan Kanunun 6 maddesi uyarınca zorunlu göç kapsamında vatandaşlığa alındığı, Bulgaristan’ da 1989 yılında 60 gün,1990 yılında 355 gün,1991 yılında 356 gün,1992 yılında 36 gün olmak üzere toplam 807 gün calışması olduğu , davacının 16 mart 2009 havale tarihli dilekçesi ile borçlanma ve tahsis talebinde bulunduğu ve bu hususlarda uyuşmazlık bulunmadığı; Kurum tarafından davacının talebinin borçlanma işlemlerinin sadece yaşlılık aylığı talebi halinde yapılabileceği gerekçesi ile red edildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık eşinden ölüm aylığı talep eden davacının 3201 sayılı Yasanın gecici 6.maddesi uyarınca borçlanma hakkı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79.maddesi ile eklenen geçici 6.maddesine göre “sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden 1/1/1989tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar zorunlu göçe tabi tutulan,Türk vatandaşi olupTürkiye ‘de ikamet eden ve 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı Kanun dahil olmak üzere sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almamak koşulu ile yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri bu kanuna göre borçlandırılmak suretiyle yaşlılık aylığı bağlanmasında sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir”.
Mahkemece, 3201 sayılı Kanunun geçici 6. maddesi lafzi ve dar yorum yapılmak ve Kurum işlemi yerinde görülerek davanın reddine karar verilmiş ise de; 3201 sayılı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasına göre, ”… yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri..” denilmek suretiylehak sahiplerinin de 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma ve ölüm aylığı talep etme haklarıbulunduğu açıktır. 3201 sayılı Kanunun geçici 6 maddesinde kişinin kendi başvurusu hali düzenlediği için sadece yaşlılık aylığı ibaresine yer verilmiştir. Aksine yorum sosyal güvenlik hakkını hak sahipleri yönünden ortadan kaldıracak ve hakkın özünü yok edecektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının yukarıda yapılan açıklamalar ışığı altında davacının borçlanma hakkının bulunduğu gözönünde tutularak karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Abdulhalim Eke

[email protected]

0 532 335 61 59