COVİD-19 HASTA SAYILARI AYRICA İL İL VE HER GÜN AÇIKLANAMAZ MI?

9 Haziran 2020

Covid-19 hastalıkla mücadele her ülkenin ilginçlikleri var.

Avrupa örneğinde feda edilebilir insanlar olarak yaşlılar seçilmiş, ölüm oranları hayli yüksek olmuştu, şimdilerde Brezilya’nın önlem almayan tavrı ile başkanının karşı görüşte olan kişileri esrarkeş olarak nitelemesi, Amerika’nın covid partileri düzenlemesi ile İngiltere’nin sürü bağışıklığı yaklaşımı özünde bir başka feda edilebilir toplum kesimlerinin feda edileceğini gösteriyor. Bazı ülkelere ise ölüm verilerini eksik göstermek gibi yolları deniyorlar. Anılan ülkelerdeki toplam ölüm sayısının dünyanın yarısından çok olması da dikkat çekici, tabi ki çok ölüm diğer yandan siyaset malzemesi olarak kullanılmaya müsait. Feda edilebilir diğer toplum kesimleri içinde aşırı obezler, uyuşturucu kullanıcıları, tedavisi pahalı ek hastalığı olanlar ölürse kendiliğinden sağlık harcamaları iyileşecek sağlığa ihtiyaçları azalmış olacak sağlık sistemi kendi kendine yeterli hale gelecek diye düşünülmüş olabilir.

Covid-19 iyileşenlerinin hastalık sonucu eski sağlık durumlarını kavuştuklarını, göz, böbrek, akciğer gibi organlarının zarar görmediğini ileri sürmek  çok zor. Feda edilen kesim yerini iyileşen ancak her birinin yeni sorunlar yaşayacağı covid-19 hastaları alacak.

Çare hastalanıp iyileşmek değil belki de tek yol hasta olmamak bulunabilirse hasta olmadan aşı ile bağışıklık.

Ülkemize alınan önlemler ile hastalığın Avrupa’ya nazaran geç gelmesi, yeterli tedavi ve karantina önlemleri ile dünya çapında iyi bir yerde bulunuyoruz.

Dün itibari ile Türkiye hastalığın 90. gününde  idi ve  iyileşmeyi bekleyen hasta sayımız 25 bin civarında, nüfusumuzun Binde ikisi hastalanmış ve her ölüm  sayısına göre 30 iyileşen hastamız vardı. Hastalığın 90 günü itibari ile Almanya’da vaka sayısı 150 bin civarında, günlük  yeni hasta sayısı 1.597, bir ölene karşı iyileşen hasta sayısı 19 ve toplam nüfusun Binde 1,79 u hasta olmuştu. Amerika’da hastalığın 93. gününde yeni günlük hasta sayısı 28 bin, nüfusun  Binde 2,53’ü hasta olmuştu.

Dün itibarı ile   son dönemlerde en yüksek yeni hasta sayısına sahip olan  ülkelerden toplam hasta sayısının  Binde 7 oranından azalarak Pakistan’da binde 45’i, Brezilya -Hindistan gibi ülkelerde Binde 35’i hasta oluyordu. Bir başka deyişle iyileşmeyi bekleyen hastaların ülkemizde Yüzde dördü kadar yeni hasta gelirken bu oran Meksikada % 16, Şili ve Suud’da % 11, Pakistan, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerde % 6-7 si oranında yeni hastalananlar oldu. Dün itibariyle hastalıkta 130 günden fazla süreyi geride bırakan Fransa’da 211, İspanya’da 167, İtalya’da 280, İngiltere’de ise 1205 yeni hasta sayısı vardı.

Rakamlar ile çok kafa karıştırmadan sözüm o ki 1 ölen hastaya karşılık iyileşen hasta sayıları ile Türkiyemiz  30 iyileşen, Almanya 19,32 iyileşen, İsviçre 14,92 iyileşen ve Çin 16,90 iyileş sayısına bakıldığında iyi tedavide en iyilerden biri olduğumuzu görmekteyiz.

Toplam nüfusa göre hasta sayısında  Binde 2 oranımız var bu oran Almanya ile aynı oranda. Bu en az hasta oranı olan ülkelerden biri olduğumuzu, hastalığın yayılması ile de iyi mücadele edildiğini gösteriyor.

Ölenlerimize üzülüyoruz. Ama karantina sürecinde pek çok hamilelik yaşandığını tahminimizi Aralık ayından itibaren doğum sayılarındaki artışla karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Yine de Covid-19 süreci çocuklarına erkeklere Cavit- Kızlada Cavide demeyeceğiz, daha güzel anılarının olacağı isimler koyacağız, bazılarımız belki de sağlık kahramanlarının adlarını çocuklarımızda yaşatacağız.

Ülkemizde bakımından Covid-19 tedavisi için gelen yabancı  hastaların eklenmesi ise vaka sayımızın arttığını, binlerce vatandaşımızı bu süreçte yurtdışından getirilmesinin hasta sayılarımızı artırdığını düşünüyoruz. Çin gibi kapalı kutu olsak ülkemiz çoktan Covid-19’a pabuçunu ters giydirmiş olurdu.

Hastalıkta geride kalan gün sayısında ülkemiz ile Avrupa arasında 40 gün var bizim önümüzdeki bir kaç hafta içinde  en az hasta düzeyine inmemiz mümkün 2 gündür artan iyileşen sayıları yeni ve başarılı tedavi yöntemleri bulunup uygulandığı anlamına da gelebilir. Bize düşen önlemlere uyarak hastalığın artışına engel olmak.

Olmaması gereken bir hobi edindim, Covid-19 ve seçtiğim 20 ye yakın ülkeyi gün gün farklı excel tablolarına kaydediyorum, farklı yaklaşımlar ile oranlar çıkarıyorum. Ölen iyileşen oranı ile ülke nüfusuna göre hastalık oranı benim en sevdiğim sütunlar.

Ülkemizde FDA onayı bekleyen ilaçların daha erken kullanımı, filyasyon yöntemi,tedavide geliştirilen yöntemler, hayat eve sığar şiarı ile sokağa çıkmadığımız günler gayet başarılı bize özel olanlardı. Evde kalı başaran milletimiz maske, sosyal mesafe ve hijyen konusunda aynı düzeyde başarı gösteremiyor. Ancak hastalık bilinci çok yüksek ve hemen ilk belirtilerde soluğu sağlık birimlerinde alıyoruz. Erken müdahalenin her zaman hayat kurtardığının bilincindeyiz.

BÜTÜN ÖNLEMLER BÜTÜN TEDAVİ YAKLAŞIMLARI VE DÜNYAYA KATKIMIZ İÇİN SAĞLIK BAKANIMIZ ŞAHSINDA TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARINA VE SÜREÇTE GÖREV ALAN HER BİRİNİZE AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDİYORUM.

Ama merak ediyorum, Bir ilçe hiç hastalık görülmemiş, bir belde hastalıktan yıkılıyor ilçe, belde bu durumu biliyor. Kaç hasta var önlemler ne kadar katı veya gevşek uygulanacak. Ama kocaman şehirlerde yaşayanlar bizler şehirlerimizin durumunu bilmiyoruz. Sanki tüm yeni hastalar bizim şehrimizde gibi pür dikkat önlemlere uyanlarımız var, bazılarımızda hastalık yakınlarına yaklaşmadıkça şehrinde yok sayıyor hiç önleme uymuyor.

İl il gün gün iyileşmeyi bekleyen hasta sayısı ile yeni hasta sayısı bir tablo olarak Sağlık Bakanlığı WEB sayfasına konulamaz mı ? Şehrimizde hastalık olmadığını bilmek bizi tembelliğe mi sevkeder, Hiç önlem alınmaması gereken illerde yine pür dikkat bütün önlemler beklenecek mi, yeni normalin  içinde acaba ile yaşayan kişilerin yaşadıkları ilin hastalık düzeyini bilme hakları yok mu, sosyal medya da çıkan balon haberler ile bir kat daha korkmaya devam mı edelim.

Yaşam hakkı, bilgilendirilme hakkı, idarenin işlemlerinin yargıya tabi olması gibi temel ilkelere bakılınca dahi ülke bazlı bilgilenmenin yanında daha ayrıntılı bir bilgilendirmenin yeni normal içinde yer alabileceği inancındayım.

Salgın hastalıkla mücadele kuralların eski normal içinde olmayacağı yeni normalin kapsamında nasıl değerlendirileceği ise süreci kontrol, idare eden ve sorumluluk alanlarındır.