Emeğin sermayeye karşı mücadelesi bilinçlenme, örgütlenme ve dayanışma ile sosyal devlete gelinen yolun temel taşlarındandır.
Covid-19 sürecinde emek işveren dışında Sosyal Devletle daha ilişkilidir. Zira artık yaşam için zorunlu olan sektörler dışında sektörler işsizdir. Üretime katılamamakta sermaye ile emek paylaşımından uzak kalmıştır.
Dileriz bu günler çabucak geçer.
Zor zamanlarda komşu veya iyiliksever dayanışması öne çıkmaktadır. Bu dönemde devlet üzerinden tek yapı yardımlaşma örneği teşvik edilmektedir. (Biz Bize Yeteriz Türkiyem Kampanyası).
Emeğin mücadelesinin bu dönemde Sosyal Devlet üzerinden yoğunlaşması daha anlamlı olacaktır.
Toplum olarak tasarruf yapmadan yaşıyoruz. Bırakalım tasarrufu, çoğumuz geleceğimizi borçla ipotek altına aldık.
Halbuki çoğumuz emeği ile hayatını sürdüren,emek kazancı dışında geliri olmayan, şehirlerde yaşayan, gıda ihtiyacını kendisi üretemeyen, üreticiye bağlı şehirli olduk.
Bu günlerden ilk öğreneceğimiz zor günler için stoklu, tasarruflu yaşamayı öğrenmek, tasarruflarımızı artırmak olmalıdır. Yusuf peygamber kıssasında geçen 7 yıl bereket 7 yıl kuraklık için kralın rüyasının yorumu sonucu kuraklık yıllarına hazırlık yapılarak büyük bir felaket önlenmiştir.
İkincisi ise sosyal devletin yaygınlaşması, tüm yardım kuruluşlarının yardımlarının online olarak devletin sosyal yardımları yapan birimlerince görülebilir hale gelmesi ve yardımların mükerrer olmasının önlenmesi, yüksek tutarlı olmasa bile yaşamın asgari ihtiyaçlarını karşılayacak parasal gücün veya malzemenin tüm toplum kesimlerine ulaştırılabilmesi hedeflenmelidir. Hatta her birimizin yardım yaptığı kişilerin bankacılık sisteminden, bağış olarak gitmesi ve bağış alan kişilerin sosyal devlet tarafından tutulan gizli kayıtlarına işlenmelidir. Bu işlemler zekat, fıtır sadakası, her tür bağışlar denetlenebilir olmalıdır. Bu işlemle yoksulluğu bilinenlerin ihtiyacının üzerinde yardım almaması, bilinmeyen yoksulların ise yardıma erişmesi sağlanmalıdır. Yardım inancımızda, geleneklerimizde verecek bakımından borç, alan bakımından bir hak yaşamımızda yer etmiştir.
Emek mücadelesinin Fransa ölçeğinde sarı yelekliler tarafından Covid-19 sürecinde de sürdürülmesi, hastalıkla mücadele ile uyumlu değildir. Sosyal uyum sağlanamasa da, emek-sermaye paylaşımı insani değerler sisteminde yaşam hakkından sonra gelmektedir. Covi9-19 demokrasi, siyasi katılım gibi alanlarda yeni algıların gelişmesine, yerleşmesine neden olacaktır.
Gelelim Emek Bayramını büyük bir istekle kutlamak istediğim COVİD-19 emekçilerine, Tüm sağlık çalışanlarımıza, güvenlik güçlerimize, gıda ve tüm zorunlu ihtiyaçlarımızı karşılamak için uğraşanlara, Bildiğimiz gibi Sağlık Bakanlığı çalışanlarına bu süreçte daha yüksek ödeme yapılmaktadır. Para bir ölçü değildir ama teşvik edicidir. Benzer uygulamaların sokağa çıkma yasağı varken çalışma hakkı tanınan tüm kesimlere tanınması, büyük olmasa bile teşvik edici tutarlar anlamlı olabilecektir. Polis-Jandarma-Temizlik Görevlileri gibi çalışanlar devlet bir ek ödeme yapabilir. Özel sektör çalışanlarına İşverenlerinin ödeyeceği, vergiye tabi olmayan bu sürece has bir ikramiye ödemesi teşvik edici olabilecektir. Büyük bir çoğunluğumuzun işsiz olduğu bu süreçte, bir işi olanlar şanslı olsa da sürekli ve daha çok risk altında olduklarını düşünebiliriz.
Son olarak Covid-19 sürecinde bir tabloyu aşağıda paylaşmak istiyorum. Tabloya göre ülkemiz hastalığın 51. gününde nüfusunun binde 1,5 yakın kısmı hastalanırken iyileşlerin sayısı ölenlerin 15 katından fazla olmuştur. Hastalığın 93. gününde olan Almanya’nın iyileşenlerin ölenlerden fazla olduğu 19 kat sayısını umut ederim önümüzde hafta aşacaktır. Vakaların sonuna yaklaşan Çin’de bu rakam 16 kattır.
Bu başarıyı evde kalarak her birimiz diğerine borçlu olduğu gibi, Eskiden ve Covid-19 sürecinde iyi yönetilen sağlık sistemimize ve her bir sağlık görevlisine borçluyuz.
Ancak hızlı bir şekilde vakaların azalmasının yolu daha çok eve kapanmamız olacaktır. Koruyalım-Korunalım.
Kendi adıma teşekkürler Türkiyem diyorum.
Emek bayramımız kutlu olsun.
01.05.saat 14.00 | |||||||||||
Ülke Nüfusu | Hasta Sayısı | Nüfustan hastalanan % | Ölen | hastalananlara göre ölen % | İyileşen | Ülke Hasta sayısına göre iyileşen % | İyileşenlerin ölenlere göre fazlalık oranı % | İlk Hastalık Tarihi | Geçen Gün Sayısı | ||
Amerika | 331200651 | 1095304 | 0,00331 | 63871 | 0,05831 | 155737 | 0,14219 | 2,43831 | 29.04.2020 | 21.01.2020 | 99 |
Fransa | 65273511 | 167178 | 0,00256 | 24376 | 0,14581 | 49476 | 0,29595 | 2,02970 | 30.04.2020 | 25.01.2020 | 96 |
İspanya | 46754778 | 239639 | 0,00513 | 24543 | 0,10242 | 137984 | 0,57580 | 5,62213 | 30.04.2020 | 31.01.2020 | 90 |
Almanya | 83783942 | 163009 | 0,00195 | 6623 | 0,04063 | 126900 | 0,77848 | 19,16050 | 30.04.2020 | 28.01.2020 | 93 |
İtalya | 60461826 | 205463 | 0,00340 | 27967 | 0,13612 | 75945 | 0,36963 | 2,71552 | 30.04.2020 | 21.02.2020 | 69 |
İngiltere | 67886011 | 171253 | 0,00252 | 26771 | 0,15632 | 1918 | 0,01120 | 0,07164 | 30.04.2020 | 31.01.2020 | 90 |
Çin | 1439323776 | 82874 | 0,00006 | 4633 | 0,05590 | 77642 | 0,93687 | 16,75847 | 30.04.2020 | 12.12.2019 | 140 |
Türkiye | 84339067 | 120204 | 0,00143 | 3174 | 0,02641 | 48886 | 0,40669 | 15,40202 | 30.04.2020 | 10.03.2020 | 51 |
İran | 83992982 | 94460 | 0,00112 | 6028 | 0,06382 | 75103 | 0,79508 | 12,45902 | 30.04.2020 | 19.02.2020 | 71 |
Rusya | 145934862 | 114431 | 0,00078 | 1169 | 0,01022 | 13220 | 0,11553 | 11,30881 | 30.04.2020 | 31.01.2020 | 90 |
Hollanda | 17302923 | 39316 | 0,00227 | 4795 | 0,12196 | 3459 | 0,08798 | 0,72138 | 30.04.2020 | 18.01.2020 | 103 |
Belçika | 11449656 | 49032 | 0,00428 | 7703 | 0,15710 | 11892 | 0,24254 | 1,54381 | 30.04.2020 | 05.02.2020 | 85 |
Brezilya | 212549803 | 87187 | 0,00041 | 6006 | 0,06889 | 35935 | 0,41216 | 5,98318 | 30.04.2020 | 26.01.2020 | 95 |
Kanada | 37742154 | 53236 | 0,00141 | 3184 | 0,05981 | 21423 | 0,40242 | 6,72833 | 30.04.2020 | 25.01.2020 | 96 |
İsviçre | 8508904 | 29586 | 0,00348 | 1737 | 0,05871 | 23400 | 0,79091 | 13,47150 | 30.04.2020 | 25.02.2020 | 65 |