Emekli Çalışanlar ve İşsizlik Ödeneği

13 Aralık 2019

İşsizlik için birçok tanım yapılabilir elbette ama sosyal güvenlik bakımından işsizlik kişilerin karşı karşıya kalabileceği en önemli “sosyo-ekonomik riski” oluşturuyor denilebilir. Zira riskten anlaşılması gereken işsizlik süresince yaşanan geçici nitelikteki gelir kaybı oluyor.

Diğer risklerde olduğu üzere işsizlik sigortası olgusuyla işsizlik riskinin de sigortalanması ihtiyacı tarif edilmiş oluyor.

Ükemizde İşsizlik Sigortası Uygulaması

İlk olarak İngiltere’de 1911 yılında uygulanmaya başlanan ve oradan diğer ülkelere geçen, ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde de uygulamasına 2000 yılı ortalarında geçilen işsizlik sigortası işsizliği azaltan veya çare üreten değil de işsizlik döneminde kişilerin geçici gelir kayıplarını telafi etmeyi amaçlayan bir mekanizma olarak karşımıza çıkıyor.

İşsizlik sigortası uygulaması, esas olarak bir hizmet akdine/iş sözleşmesine istinaden bir işverene bağımlı olarak çalışan kişiler için söz konusu bulunuyor.

Ülkemizde 1986 yılından önce emekli kişilerin yasal çerçevede çalışabilmeleri mümkün değildi.

Karşı konulması imkansız olan yaşam kanunu gereği emekli aylıklarının düşük olması sebebiyle emekli kesim yaygın biçimde kayıt dışı olarak çalışma yaşamı içindeydiler.

Bu defakto durumu ortadan kaldırmak ya da zaten çalışma yaşamının içinde olan emeklileri hiç değilse kayıt altına alabilmek ve sigorta primi ve vergi kayıplarının da önüne geçebilmek ihtiyacının sonucu olarak adına SGDP dediğimiz sosyal güvenlik destek primi ödeyerek emeklilerin emekli aylıkları kesilmeden çalışma yaşamlarını sürdürebilmelerine imkan tanınıyordu.

Emekli İşsizlik Maaşı Alabilir Mi?

Sosyal güvenlik destek primi ödeyerek iş sözleşmesi ile çalışmasını sürdüren emekli işçiler işsizlik ödeneğinden yararlanamıyorlar. İş sözleşmeleri kendi istek ve iradeleri dışında sona erse bile bu dönemde sadece destek primi ödediklerinden, diğer bir ifadeyle kendilerinden işsizlik sigortası primi kesilmediğinden işsizlik ödeneğinden faydalanılamıyor.

Öte yandan çalışmayı sürdüren emeklilerden kendi istek ve iradeleri dışında işini kaybedenlerin işsizlik maaşına hak kazanabilmesi için 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık (emeklilik) aylığı almaması gerekiyor. Bu kişiler emekli aylıklarını almaya devam ettiklerinden işsizlik ödeneğine müstehak olamıyorlar.

Ayrıca emeklilerin aylıkları kesilmeden SGDP ödeyerek çalışma yaşamlarına devam etmesi de yakın gelecekte tarih oluyor.

İlk kez 1 Ekim 2008 sonrasında sigortalı olmuş kişiler emekli olduktan sonra çalışmaya 4/a’lı, yani eski adıyla SSK’lı olarak çalışmaya devam etmek isterlerse SGDP ödeyemeyecekler. Bir başka ifadeyle çalışırken aylık alamayacaklar.

Bu kişiler, aylıklarını kestirip bütün sigorta kollarına prim ödeyerek çalışmak durumunda kalacaklar. Dolayısıyla, ilk kez 1 Ekim 2008 sonrasında sigortalı olmuş kişiler emekli olduklarında SGDP ödeyerek çalışma imkanı elde edemeyecekler. Bu bağlamda kayıt dışı çalışma olgusunun yaygınlaşacağı olasılığının üzerinde durulması gerekiyor.