EMEKLİ MAAŞINI KESTİRİP ÇALIŞINCA GERÇEKTEN ….

27 Şubat 2020

Sitemizin sayfa yazarlarının son yazıları aylık, prim ilişkisi üzerine olunca konunun ortasına düşmüş oldum.

Önceki yazılar için Vedat İlki’ye ve Halil Tezel’in ellerine sağlık.

(5510 4/1-b sigortalıları BAĞ-KUR, 4/1-a sigortalıları SSK olarak anılacaktır)

Önce kimlerin emekli aylığı (YAŞLILIK AYLIĞI) kesilebilir ona göz atalım.

1- Emeklilerden Kamu görevine atananlar (5335 md.30 ve  malullerden çalışması aylığı kesmeyenler hariç)

Memur emeklileri SSK ve BAĞ-KUR kapsamında prim yatırıp, Emekli Sandığı aylıklarının kestiremezler.

2- BAĞ-KUR yaşlılık aylığı alanların istekleri halinde,

3- SSK yaşlılık aylığı alanların istekleri halinde,

Ancak hem SSK hem BAĞ-KUR için burada ikinci önemli şart çalışmanın emekli olunan kapsamda geçmesidir.

Hukuken doğruluğu tartışılsa da SGK uygulamasında SSK emeklisi BAĞ-KUR kapsamında, BAĞ-KUR emeklisi de SSK kapsamında çalışarak bu hakka erişebilirler. Çapraz çalışmada aylık kesilmesine izin yok bu birinci yasal.

SSK aylığı alıp SSK çalışması yapanların bildirimlerinin işyerinde sigortaya bildirim yapan kişilerce 2 kodu yerine 1 kodundan bildirilmesi aylığın kesilmesi ve normal-çalışan primine dönmek için yeterli.

BAĞ-KUR emeklilerinin ise SGK’ya başvuru yapması gerekmekte.

PRİMLER- KAZANÇ SEÇİMİ

Aylıkları kesilen kişilerden SSK lı olanların aldıkları ücret üzerinden, BAĞ-KUR’luların ise seçtikleri kazanç üzerinden, seçmezler ise asgari kazanç üzerinden prim ödenir.

Ödenen prim/yarar dengesinin ilk göze çarpan yönü elbette sigorta teşvikleridir. Örneğin bir doktorun işe alınmasında işverenin uzun süreli tüm işveren primlerinden yararlanması, ister SSK ister BAĞ-KUR primleri olsun düzenli ödeme halinde 5 puanlık  indirimi göze almak gerekir. Sadece bu oran dahi 1/7 ye yakın daha az prim ödemesi anlamına gelmektedir. BAĞ-KUR lular için bir diğer seçenek erken ödeme indirimidir. Ciddi bir  indirim olmasa bilinmesinde yarar var.

Emekli olunmadan önce SSK/BAĞ-KUR çalışması karışık yapılabilmektedir. 5510 md. 53’ün getirdiği bu imkandan yararlanma halinde (kısmi zamanlı çalışanların kalan süreleri 41-b kapsamında kazanç seçerek ödemeleri) BAĞ-KUR kazançlarının artacak aylığa etkisi sorunlu alan gibi görünmektedir. Kurumun ihtilaf çıkarması ve BAĞ-KUR’lar nazara almaması söz konusu olabilir. Bu noktada dikkat onun yerine kısmi zamanlı çalışanların eksik süreleri borçlanmaları daha cazip bir seçenek olabilir. Zira borçlanmaların her zaman iptalini- iadesini istemek mümkün.

Tavan kazançlardan hesap halinde bir örneği Sayın Vedat İlki 25 Şubat 2020 tarihli yazısında hesaplamış ve 10 ay tavan yatırmanın aylığı artırıcı getirisini 2019 yılı için 370 TL olarak hesaplamış bir örneğe iki küçük ekleme yapmakta fayda var sonraki aylık ( kuyruk aylık, ek aylık, md. 30 aylığı) 2019  emekli zam oranlarından yararlanacaktır. Buna göre 370*1,1019 Ocak ve *1.0501 Temmuz zammında etkilenecektir ve 428,12 TL olacaktır. İster istemez yıl içi zamların eklenmesi halinde elde edilen getirinin güncelleme katsayılarından bazı dönemlerde daha yüksek olması mümkündür. Bu yön aylık kurgusu yapan bizlere yeni bir ufuk açmaya yarayabilir. Yani güncellemeyi bekle yoksa her yıl aylığı kestir çalış bağlat kestir modeli mi  işlevseldir buna bakmalıyız ?

Kime yarar kime zarar;

Bir çok kişi yatırımını çeşitlendirmek istemektedir. Örneğin bir avukat arkadaşımın 4 dairem var, yaşlılıkta kiracılarla uğraşamam dairelerimden birini satıp SGK’ya prim yatıracağım demesi beni hatırladıkça tebessüme sokar.

Bir başka örnek ise şöyle gerçekleşmiştir. Mühendis olan kişi 5.000 USD ile çalışmaktadır. Yaşam standardını buna göre kurmuştur. 67 yaşına gelince sen yaşlandın derler ve artık iş vermezler, bizimki 17 sene önce aldığı ve halen 2.000TL civarında olan emekli aylığı ile başbaşa kalır. Sorusu şudur ben hiç yatırım yapmadım, birikimin yok emekli aylığım benim aidatıma, yemeğime yetmez ben ne yapacağım.

Önerimiz maliyet hesabından önce yaşam standardınızı korumanızdır. İşçi emeklilerinin aylıkları nerede ise Kamudan emekli Profesör, Emekli Albay düzeylerine erişmiştir. Genç yaşta emekli olmanız yerine kazançlarınız yüksekten yatıyorsa veya siz kendinize yüksek prim yatırabiliyorsanız, emekliliğinizi olabildiği kadar erteleyin, oldu ya emeklisiniz emekli aylığınızı kestirip çalışabilirsiniz.

Şuna inanın yatırdığınız her prim size bireysel emeklilikten, taşınmaz kiralarından ve bir çok getiriden daha fazla yarar sağlayacaktır. Hele hele emekliliğin son yıllarında yatırdığınız size dönmesi bireysel emeklilik gibi 10 sene sonra değil hemen bir kaç yıl sonra emekli olurken size dönecektir. O nedenle borçlanmaların yeniden yeniden maliyet yararda değerlendirilmesi gerekir. Yapmadığımız önceki borçlanmaları aylığı kestirip çalıştıktan sonra yapma konusu da ihtilaflı bir konudur. Şimdilik siz emeklilikten sonra borçlanma olmuyor, ilk emekli olmadan borçlanalım diye planlayın.

Yüksek düşük aylık özel ihtiyaç durumlarında ise vazgeçilmezdir. Biz öldük eşimiz aylık alacak, çocuğumuz aylık alacak, çalışmayan evli olmayan sağlıklı kızlar aylık alacak, malül evli erkek veya kız çocuklar ölen anne babalarından aylık alacak, düşünün evde engelli bir çocuğunuz var ölümünüzden sonra dünya malınız olsa engelli çocuğa kardeşleri bakmaz ise ne olacak, ama sosyal güvenlik asgari güvenceleri karşılayacak düzeyde planlanabilir. Örneğin engelli bir çocuğa anne  veya babasından 4.000TL lik bir aylık kalması söz konusu olabilir.

Bazende  düşük aylık gerekir mesela malül veya ağır hasta olan birisinin aylığı  muhtaçlık sınırını hiç aşmaması gerekiyor ki  memur anne veya babasından da aylık alabilsin.

Para/maliyet/yarar ilişkisinde mutlaka bilen biri ile yoldaş olmak gerekiyor.

Aylığını en alt seviyelerden alanlar için en alt seviyeden ödenecek primlerin özel bir yararı olmayacak, küçük bir yararı olacaktır. Etkinlik-verimlilik en üst düzeyden en uygun süreler kadar ödemekle sağlanabilecektir.

Para en çok zor günde, hastalıkta, yaşlılıkta, yoklukta lazım, Sosyal güvenlik aylık ödemeleri ile yaşama tutunmamızı sağlıyor. Yaşlı emeklilerin emeklilik güvencesi onları diri ve sağlıklı tutuyor.

Son sözümüz yaşlımızdan, gencimizden uzak dur Virus diyor, sağlıklar diliyorum.