Özel İstihdam Bürosu planını da değerlendiren Ali Tezel, "Ben sözleş
memi Özel İstihdam Bürosu ile yapıyorum, onlar da beni fabrikaya satıyor. Bu bürolar açıldığında taşeronluktan daha beter. Taşeron şirketler, ücrette, tazminatta, sigortada kefil. Ama bürolarla işçiler alınıp satılabilen, kiralanabilen metalar haline geliyor. Avrupa’da ev hizmetleri, ziraat gibi sınırlı alanlarda uygulanıyor. Keşke öyle uygulansa. 1.3 milyon ev hizmetlisini sigortalı hale getirmiş oluruz. Ama sınai ve ticari kesimlerde uygulanırsa tüm grev, lokavt ve sendika iş hukuku uygulamaları devre dışı kalıyor" diye konuştu.Tezel gündemde olan bölgesel asgari ücretle ilgili soru üzerine ise "Ülkemizde 1951 ile 1967 yılları arasında uygulanan bölgesel asgari ücret Anayasa Mahkemesi’nce sona erdirilmişti, şimdi yeniden gündeme getirilmeye çalışılıyor" diye konuştu. O dönem her kentin yöneticilerinin, uygulanacak asgari ücreti kendileri belirlediğini hatırlatan Tezel şöyle konuştu: "Bölgesel asgari ücret eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi daha düşük ücret belirlenen bölgelerden daha yüksek ücret belirlenen bölgelere göçü hızlandırır. Düşük ücret belirlenen bölgelerdeki vatandaşlar kendilerini 2 hatta 3 üncü sınıf hissetmeye başlarlar.
Ayrıca, bu tür girişimler, emeğin üretimden aldığı payın daha da azaltılması ve zaten bozuk olan gelir dağılımını daha da bozulmasına imkan yaratır."
Kıdem Fonu ile hayalleri almayın
Halen müzakere edilen Kıdem Tazminatı Fonu konusuna da değinen Ali Tezel, Türkiye’deki işçilerin, Avrupa ülkeleri arasında en düşük ücret seviyesine sahip, emekli aylıklarının ve sosyal yardımların en düşük olduğuna dikkat çekti. Düşük ücret seviyesi ile çalışanların en büyük hayalinin ise kıdem tazminatları olduğunu kaydeden Tezel, " İşverenden alacakları bu toplu para ile ev, arsa, araba almak ya da oğluna işyeri açmak amacında olan işçilerimizin elinden şimdi bu hayallerinin alınması gündemde" diye konuştu.
1985’ten 1995 yılına kadar sağlık memuru ve ilk müdahale teknisyeni olarak çalıştığını belirten Ali Tezel, bu süre içinde Nevşehir ve Buca’da binden fazla sünnet yaptığını söyledi. Geceleri hastanelerin acillerinde çalışıp, gündüzleri de üniversiteye gittiğini kaydeden Tezel, ilk önce Hacettepe Anestezi, sonrasında da Dokuz Eylül Çalışma Ekonomisi bölümünden mezun olduğunu sözlerine ekledi.
Anne ve babamın hiç sosyal güvencesi olmadı
Anne ve babasının hayatları boyunca sosyal güvencelerinin olmadığını ve bunun zorluklarını yaşadıklarını ifade eden "Ben de sosyal güvenlik alanına yöneldim ve halkın sosyal güvenlik bilincini artırmak için uğraş vermeye karar verdim" diye konuştu.