ALİ TEZEL

EYT ÇÖZÜMÜ KIDEM SORUNUNU AZALTIR-FONUN YOLUNU AÇAR

Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili Sosyal Güvenlik İçinde çözüm bulunmasının sosyal güvenlik sisteminin de geri adım ve kötüleşme anlamına gelmesi nedeni  ile sistem içi çözümlere oldum olası evet diyemedim. Sistem içi çözümlerden indirimli aylıklar tabi ki sistem içi çözüm aranıyorsa işlevsel bir etki gösterecektir. Ancak kişisel çözüm teklifimizin işsizlik sigortası kapsamında-içinde çözüm üretilmesinden yana olduğunu bir kez daha tekrar edeyim.

  EYT’ye erken emeklilik çözümü getirilmesi,

 Bir çok işçiye de erken emeklilik hakkı vereceğinden sonuçta emekli olan işçi kadar kıdem tazminatı borcunun yükünün sona ermesi anlamına gelecektir.

 İşçi sendikalarının, konfederasyonlarının kıdem tazminatı fonuna dair karşı duruşları arkalarındaki sayısal gücü emekli sayısınca azaltacaktır.

Ancak erken emekliliğin bir kayıp olduğunu düşük aylıklara razı olmak anlamına geldiğini yeniden hatırlatmak isterim. Özellikle çok gün ve mümkün olduğunca çok kazancın emekli aylıklarını 800 TL civarından 4.500TL civarına kadar taşıdığı sistemimizde sigortasız çalışmak veya düşük kazanç gösterilen işlerde çalışmak aslında sigortalılarımızın kendi  düşük aylıklarını kendilerinin hazırlamasıdır demek daha doğru olur.

Erken emeklilik = düşük aylık seçeneği sevimsiz bir seçenektir.

Yine de emekliliği zorunlu olan kesimler bulunmaktadır. İş gücü piyasasına ne olursa olsun giremeyenler için tek talepmiş gibi bir algı oluşmaktadır. Ancak işsizlik sigortasından getirilecek yeni imkanlar ile daha uzun süre işsizlik ödemesi ile bu sorun aşılabilir bir sorundur.

Sonuçta EYT çözümünün seçilmesi kıdem tazminatı yükünü azaltacaktır. Fona geçiş kolaylaşacaktır.

Aslında fonun mutlaka geçmişe yönelik olması şart değildir. Fon geleceğe yönelik olarak kurgulanabilir. Fona geçmiş kıdem yükümlülüklerini aktarmak işverenlerin rızasına bırakılabilir. Hatta geçmiş dönem yine ikiye ayrılabilir. Örneğin 5 yıllık süre zorunlu hale getirilir, öncesi ihtiyari olarak bırakılır. Geçmişin tasfiyesi isteğe bağlı bırakılınca bu defa geçmişe yönelik teşvikler ile özendirici hale getirilir.

Gerçekte özel kesimde yargı kararları ile önü açılan 15 yılını doldurup 3600 günü olanların kıdem tazminatı yazısını SGK dan alarak başlattıkları son üç yılda bir çok kişi işinden bu şekilde ayrılarak geçmiş kıdem dönemlerini tasfiye etmişlerdir. Şirketlerin veya özel kesim işverenlerinin iflası, ödeme güçlüğüne düşmeleri , devir nedeni ile oluşturulan zorluklar karşısında kıdem tazminatı fonu mutlaka işlevsel olacaktır. Sorun bir bütün olarak geçişte midir. Yoksa kademeli bir geçiş midir? Örneğin SGK ya devredilecek bir çok Banka Sandığının pek azı SGK ya devredilmiştir. Büyük rakamlar büyük sonuçlara neden olmaktadır. Terditli-aşamalı çözümler hazmede hazmede ve küçük  hatalar ile büyük deneyim ve imkanlar vermektedir.

Bu nedenle FON olmalı evet,

Fon geleceğe yönelik olmalı,

Geçmişi ödemek isteğe tabi tutulmalı, en azından 3 yıl 5 yıl gibi zorunluluk getirilmemeli.

Geçmişi tasfiye etmek, geçmiş borcunu fona devretmek isteyen işverenlere kolaylık ve teşvik getirilmeli. Özendirilmelidir.

Kıdem Tazminatı Fon uygulamasının kayıtsızlığı azaltacağını ve resmi mercilere düşük ücret-kazanç bildirilmesinin de önüne geçecek bir yöntem olacağını düşünüyorum

Exit mobile version