ALİ TEZEL

GEÇERLİ OLMAYAN ÇALIŞMALAR- AYLIK İPTALLERİ 2 (SGK’YA ÖNERİLER)

           Bilindiği gibi geçersiz sigortalı bildirimleri nedeniyle kurum sigortalı günleri denetim sonrasında iptal etmektedir.

           İptal işlemine tabi tutulan bildirimlerin primleri yatırılmış ise bunlar sigortalı ve işverenler tarafından geri alınamaz, kurum kanunu gereği gelir yazılır.

           Ancak iptal edilen hizmetlerin primleri ödenmemiş ise işverenler prim borçlarından kurtulmaktadır. Özellikle ödenmeyen prim borcundan kurtulmak isteyen işverenlerin kötü niyetli olduklarında gerçek çalışmalar için bile bu yola gitmeleri mümkündür.

           Son dönemlerde hizmet iptallerinin temelinde yatan neden, işverenlerin prim borçlarından kurtulmak için Kuruma başvuru  yapmalarıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunun (2006 da çıkarılan 5502 sayılı Kanun ) yalnızca ödenmiş primlerin Kuruma kalmasının yolunu açmış ise de 5502’in yürürlüğünden yıllar sonra yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununda özel bir düzenleme bulunmaktadır.

             6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girmiştir.

             C. Geri istenememe

           MADDE 81- Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Ancak, açılan davada hâkim, bu şeyin Devlete mal edilmesine karar verebilir.

                Ancak bundan önce aynı husus Borçlar Kanunu md.65’te istirdadın caiz olmaması başlığı altında düzenlenmişti. Eskiden de yenisinde de hukuka ve ahlaka aykırı bir sonuç için verilen şey geri alınamaz idi. YENİ OLAN HUSUS HAKİMİN BU ŞEYİN DEVLETE MAL EDİLMESİNE KARAR VERMESİDİR.

               Bu hüküm nazara alındığında hizmet iptali yapılan işveren primden kurtulabilecek midir?

               Prim ödenmediğine göre işveren primden kurtulur denebilir.

              Öncelikle geçersiz sigorta nedeni ile primler sigortalı tarafından işverenin kaydını tutan şifrelerini kullanan işverenin muhasebecisine dahi verilmiş olsa dahi primlerin iptali halinde bu tutarlar onların nezdinde kalmamalı, sigortalı geri alamayacağına göre, devlete mal edilme yoluna gidilmeli, ancak buradaki devlet tabirinin, hazine mi yoksa Kurum mu olduğu yeni bir düzenleme yapılana kadar Hazine olarak anlaşılmalı, Türk Borçlar Kanununun SGK uyumlaştırması için Kurum Kanunu değiştirilmelidir.

             Sigortalı tarafından hiç prim ödenmemiş veya bunun için hiçbir ödeme yapılmamış olsa dahi, prim tutarlarının geçersizliğe rağmen Kurum tarafından Kuruma alacak olarak tahsil edilebileceğinin yolunu açılmalı, yasal değişiklik düşünülmelidir.

              Bu sonuç gerçekleştiğinde kendiliğinden gerçek olmayan çalışmanın önüne geçilecektir. Bu hem Kurum kaynaklarını hem de sigortalıyı koruyacak bir yöntem olacaktır.

             Ancak geçersiz sigortalılıkta olsa iptal belirli bir süre ile sınırlanmalıdır. Medeni Kanun 2.maddesine göre her hakkın kullanımının ölçüleri verilmiştir. Başkasını zarara sokar şekilde bir hakkın kullanımına izin verilemez. Her ne kadar sigortalının iyiniyetli olmaması nedeni ile korunamayacağı söylemi doğru olsa da belirli bir sürenin geçmesi ile birlikte artık sağlanan güvenin korunması gerektiği söylenebilir. Bu süre yargı içtihatları ile 3 yıl ile de sınırlanabilir, daha yukarı bir süre de gelebilir. Kurumun sonsuz denetim ve iptal yetkisi böyle bir süre ile sınırlandığında işlemler Kurum aleyhine dönüşebilir. Buna göre artık makul süre geçince örneğin  tespit tarihinden itibaren 3 yıl, 5 yıl önceki hizmetler iptal edilememelidir. Ayrıca SGK denetimlerini sıklaştırmalı, yıllar sonra sigortalılar iptale maruz kalmamalıdır. Belki geçersiz sigortalılığın yaptırımı hizmet iptali, aylık iptali değil, parasal yaptırım söz konusu olmalı, iptal edilen her sigortalı günü için 3 aylık günü aylıktan mahrumiyet veya bağlanan aylıkların ömür boyu indirimli ödenmesi yaptırımı uygulanmalı örneğin her hizmet yılı  veya karşılığı oranlı günü için aylık % 4 azaltılmalıdır.

SONUÇ             : Prim ödenmiş ise, İşveren veya muhasebecisi veya işveren adına hareket eden herhangi bir kişi de kalmış, Kuruma aktarılmasa dahi iptal sonrası işveren prim borcundan kurtulamamalı yasal değişikliğe kadar bedeller TBK md.81 gereği devlete mal edilmelidir.

                           İptal edilen hizmetlerin primlerinden işveren kurtulamamalı, Kurum Kanunu bu yönde gelişmeli, değişmelidir. Bu yöntemle geçersiz sigortalılık nedeni ile etkin bir yöntem geliştirilerek Kurum kaynakları ve sigortalılara  etkin koruma sağlanabileceğinden, prim ödeme yaptırımı bulunmayan bu yöntemin önüne geçilebilmelidir.

Exit mobile version