Gezi eylemleri sebebiyle Gözaltına alınan işçileri işten atamazlar—Siyasi Partiler Yasası değişmeden bu ülkeye demokrasi gelmez

7 Haziran 2013

Gezi eylemleri sebebiyle

Gözaltına alınan işçileri işten atamazlar

 

Ali bey, kardeşim İzmir’de bir fabrikada 8 yıldır teknisyen olarak çalışıyor. Gezi Parkı olaylarını destek için de işten çıktıktan sonra İzmir Gündoğdu meydanında oturmaya gidiyordu. Dün gece evimize polis bastı ve kardeşimi aldı götürdü. Şimdi bugün işine gidemedi, gözaltı uzarsa yarın veya sonrasında da gidemeyecek. Kardeşimi bu sebeple işinden atabilirler mi? Atarlarsa tazminatını ödememezlik yaparlar mı? İsmimizi açıklamazsanız da seviniriz. İsmi Saklı

 

Sayın okurum, öncelikle geçmiş olsun. Öncelikle, biz de varız ve bizim de düşüncemiz var, hayat tarzımızı eleştirme, değiştirmeye çalışma, bizi hayat tarzımızla suçlama, yaftalama, ötekileştirme diye başlayan Gezi Parkı eylemlerini katılan kardeşinizi hemşehrimi de can-ı gönülden tebrik ederim. Ayrıca, eylemlere destekleyenleri sindirmek için evlerine baskın düzenleyip, “halkı kin ve düşmanlığa teşvik” suçlamasıyla içeri almaları gereken kişi kardeşiniz değil, Ankara’da oturan bazı siyasilerdir. Konuşmaları ile halkı galeyana getiren, çapulcu deyip eleştirenlerdir, halkı kin ve düşmanlığa sevk edenler.

 

***GÖZALTINA ALINAN İŞÇİ İŞTEN ATILAMAZ

4857 sayılı İş Kanunu’muz gereğince gözaltına alınan işçi işinden haklı sebeple tazminatsız atılamaz. Ancak, 4857/25- IV. madde gereğince;

“IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.” halinde tazminatı ödenerek atılabilir.

Madde metni içinde geçen 17. maddeye göre de;

İşçinin o işyerindeki kıdemi (çalışma süresi) ;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,

dendiğinden, kardeşinizin o işyerindeki kıdem süresi 8 yıl olduğundan, gözaltı veya tutukluluk süresi 8 haftayı (56 günü) aşarsa bu kere işveren kıdem tazminatını ödeyerek işten çıkarabilir.

 

***BUNA KARŞI DAVA HAKKINIZ DA VAR

Umarım olmaz ama kardeşinizin gözaltı ve tutukluluk süresi 8 haftayı aşar ve işveren kıdem tazminatını ödeyerek işten çıkarırsa yine 4857/25 son fıkra gereğince; “İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.”  İŞE İADE davası açabilir. Dava sonunda kazanır da işveren kardeşinizi işe geri almazsa, bu kere ayrıca 4 aylık net ücret ile 4-8 ay arasında da tazminat da alabilirsiniz.

 

Siyasi Partiler Yasası değişmeden bu ülkeye demokrasi gelmez

 

Her ülkede iktidar vardır ama demokratik ülkelerde muhalefet vardır. Demokrasi için bu da yeterli değildir, her partinin il, ilçe başkanlarını da halk seçmelidir, ardından her bölge kendi milletvekillerini seçmelidir ki demokrasi tüm kurum ve kuralları ile çalışabilsin. Ülkemizde Siyasi Partiler Kanunu gereğince, ilçe başkanlarını, il başkanlarını, milletvekili adaylarını, belediye başka adaylarını sadece partinin başı belirler. Bu sebeple TBMM’de gördüğünüz milletvekilleri sizlerin değil, parti başkanlarının seçtiği ve belirlediği kişilerdir sizin değil, Parti Başkanının vekilleridir. Mesela TBMM’de 550 vekil var deniyor değil mi? Hayır sadece 4 vekil (4 parti lideri) var. Diğerleri parti liderinin el kaldır dediğinde kaldıran indir dediğinde indiren Parti Liderinin vekilleridir. Eğer, liderin dediğine uymazsa, allame-i cihan olsa bir dahaki genel seçimde parti lidersi listeye adını yazmaz.