HABERTÜRK-Mahkeme ile günlerini kanıtlayandan SGK prim isteyemez–18 yaşından sonraki SSK günleri Emekli Sandığına dahil edilir

2 Ekim 2009

Mahkeme ile günlerini kanıtlayandan SGK prim isteyemez



Sigortasız günlerini İş Mahkemesinde dava açarak kazananların işverenlerinden prim tahsil etmesi gereken SGK (eski adıyla SSK) gariban işçilere bu primleri ödetmeye çalışıyor…


Kendi görevini zamanında yapmayan SSK ile primini ödemeyen işverenin günahlarını işçiye yüklemeye çalışıyorlar…


 


Ali bey, 1990 yılından beridir sigortalıyım ve beni sigortasız çalıştıran işverenimi dava ettim, 1460 günümü dava ile kazandım ve SSK’ya bu günleri hizmetlerime eklesin diye başvurduğumda, davalık şirketin kapatıldığını, işverene ulaşamadıklarını bu nedenle de primlerini benim ödemem gerektiğini söylediler. Ben de peki o zaman hesaplayın dedim ama 17 bin lira olduğunu görünce ödeyemeyeceğimi anladım. Ben şimdi mahkemeye kazandığım halde bu günlerimi dahil ettiremeyecek miyim? Zira, şu an da 2400 günüm var ve yüzde 46 özür raporuyla vergi indirim belgesi alıyorum bu hizmetlerle birlikte 3600 günü aşıp SSK’dan emekli olurum diyordum. Emekli olamayacak mıyım? İsmi Saklı


 


Sayın okurum, eski adıyla SSK yeni adıyla SGK’nın görevi çalışan herkesin sigortalı çalışmasını temin etmek ve çalışanlar için de işverenden prim tahsil etmektir. İşverenlerin görevi de çalışanları SSK’ya bildirmek ve prim ödemektir. İşçilerin görevi de işverenin emir ve talimatı altında çalışmaktır. Görüyorsunuz işçilerin prim ödeme yükümlülüğü yasal olarak asla ve kat’a yoktur.


Hukuka uymamayı ve çalışanları eziyet etmeyi seven SSK’nın artıklarından şu an SGK’da görev alanları da eski hastalıklı uygulamayı yasadışı bir şekilde SGK çatısı altında da sürdürüyorlar. Bakın, işveren görevini yapıp prim ödememiş, SSK görevini yapıp primleri tahsil edememiş ama hiçbir suçu olmayan işçiyi cezalandırmayı görev sayıyor. Üstelik de bunu hukuka aykırı bir şekilde yapıyor. Normal şartlarda primlerin ödenip ödenmemesi işçinin görevi ve sorumluluğunda değildir. SSK, bu yasadışı işlemi 25 Şubat 1982 tarihli 2952 sayılı genelgesi ile talimatlandırmış ve SSK müdürlüklerine göndermiştir. Bu genelge Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 13.04.1981 gün, Esas: 1981/608 ve No: 2253 sayılı kararına dayandırılıyor. Ancak dayanak olarak alınan mahkeme kararıyla genelgenin doğrudan bir alakası yok. Çünkü, genelgede bahsi geçen mahkeme kararı kötü niyetli bir işçinin davranışlarıyla ilgili.


*** Mahkemeye veren kazanır


Eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar misali sizin durumunuzda olup da hizmet tespit davasını kazandığı halde kendisinden ayrıca SSK tarafından prim isteyenler de soluğu mahkemeler de alıyorlar. Mahkemeler ve Yargıtay’dan, eski SSK’nın genelgesinin tam tersi kararlar çıkmaktadır.


Mesela, Gaziantep İş Mahkemesi’nin 28.2.2006 tarih ve 1285-189 esas numaralı kararının temyizi sonrasında Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2006/3797 esas ve 2006/13179 karar sayılı 27.11.2006 günlü kararına konu olayda; Gaziantep İş Mahkemesi’nin Yargıtay tarafından onanan kararıyla, işçinin 15.4.1989-30.9.1997 tarihleri arasındaki 5 yıl 5 ay 15 günlük (toplam 1.965 gün) sigortalı çalışmalarının tespitine karar verildiği, davacının 22.4.2003 tarihli dilekçe ve mahkeme kararı ile tespiti yapılan sürenin sigortalılık süresine eklenmesini talep ettiği, kurumun işverenden primlerin tahsili için gerekli işlemleri yaptığı, ancak tahsilini sağlayamadığını belirtip, mahkeme kararı ile tespit edilen süreye ait primler işverence ödenmediğinden emeklilik için gereken süreye dahil edilmeyeceğini, işveren primlerini işçinin ödemesini aynen sizde olduğu gibi bildirmiştir. İşçi de bunun üzerine yeniden İş Mahkemesi’ne gitmiştir.


Davacı işçi, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiş, mahkeme ise sigortalı çalışmalarından bir kısmının hizmet tespiti davası yoluyla elde edildiğini ve bu hizmetlere ilişkin primlerin işveren tarafından kuruma yatırılmadığını, primleri tahsil edilemeyen sürenin sigortalılık süresine eklenemeyeceğini, dolayısıyla prim ödeme gün sayısı koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir. (Bugüne kadar kuruş prim ödememiş belediye ve resmî kurum işçileri nasıl emekli ediliyor sormak gerek.) Mahkemenin reddetmesi üzerine işçinin talebiyle temyize (Yargıtay’a) gidilmiştir.


*** Yargıtay’dan SSK’ya ders gibi karar çıkmış


Yargıtay 21. Hukuk Dairesi olayı incelemiş ve en iyi şekilde karar vermiştir. “506 sayılı yasanın 79/10. maddesinde ‘yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların çalışmalarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının nazara alınacağı’ belirtilmiştir. Yasada başka bir koşul öngörülmemiş olup, prim borçlarının ödenmesinden işverenler sorumlu olduğuna, ödenmeyen primlerin tahsil ve takibinden de kurum yetkili ve görevli bulunduğuna göre, yasanın öngördüğü şekilde çalışmaları bildirmeyen işveren ve çalışmayı tespit etmeyen kurumun bu davranışlarının sonucu sigortalıya yüklenmemelidir. Aksi bir düşünce sigortalının hiçbir zaman yaşlılık aylığına ulaşamaması gibi bir sonucu da doğurabilir, bu da sosyal güvenlik ilkeleri ile bağdaşmaz.” diyerek mahkemenin verdiği kararı bozmuştur.


***Önce emeklilik talebinde bulunun sonra dava açın


Elinizde bulunan, vergi indirim talebi ile SGK’ya emeklilik (tahsis talebi) için dilekçe verin. SGK, hizmet tespit davası ile kazandığınız günlerin primleri ödenmedi diye emeklilik talebinizi reddedince de hemen en yakın İş Mahkemesinde reddedilen emeklilik talebiniz için dava açın. Davayı kazanınca birikmiş aylıklarınızı da alırsınız. Zira, siz 1990 işe girişi ile 3600 gün sayısı ile ve elinizde bulunan vergi indirim belgesi ile emekli olabilirsiniz.


 









































Rapor oranı ve derecesi


18 yaşından sonra olmak kaydıyla sigortalılık başlangıcı


I. Derece
(Yüzde 80 +)


II. Derece
(Yüzde 60-79)


III. Derece
(Yüzde 40-59)


05.08.1991 ve daha önce


15 yıl- 3600 gün


15 yıl- 3600 gün


15 yıl- 3600 gün


06.08.1991-05.08.1994 arasında


15 yıl- 3600 gün


15 yıl, 8 ay-3680 gün


16 yıl, 3760 gün


06.08.1994-05.08.1997 arasında


15 yıl- 3600 gün


16 yıl, 4 ay-3760 gün


17 yıl, 3920 gün


06.08.1997-05.08.2000 arasında


15 yıl- 3600 gün


17 yıl, 3840 gün


18 yıl, 4080 gün


06.08.2000-05.08.2003 arasında


15 yıl- 3600 gün


17 yıl, 8 ay-3920


19 yıl, 4240 gün


05.08.2003-30.09.2008 arasında


15 yıl- 3600 gün


18 yıl-4000 gün


20 yıl-4400 gün


 


 


 


 


 


 


 18 yaşından sonraki SSK günleri Emekli Sandığına dahil edilir


Öncelikle çalışan ve emeklilere sosyal güvenlik konularında yapmış olduğunuz bu güzel hizmetten dolayı hem size hem de Haber Türk gazetesine şükranlarımı sunuyorum. 09 Kasım 1966 doğumluyum. TSK personeli olarak Emekli Sandığı üyeliğimin başlangıç tarihi 01 Eylül 1986’dır. Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) bünyesinde 1982, 1983 ve 1984 yıllarının çeşitli dönemlerinde adıma yatırılmış olan hizmet ödemelerimin Emekli Sandığı (ES) hizmetlerime ilave edilmesi mümkün  müdür? Bu hizmet ödemelerinin ES’na ilave edilmesi mümkün ise hangi kuruma ne şekilde müracaat etmem gerekmektedir? Ayrıca emekli olduktan sonra her hangi bir şirkette çalışmamda sakınca var mıdır? Emekli maaşımdan kesinti olur mu? Mahmut H.


Sayın okurum, 18 yaşından sonra gerçekleşmiş SSK günleriniz de Emekli Sandığı hizmetlerinize dahil edilir, bunun için bağlı olduğunuz Kuruma veya Birliğe müracaat etmeniz gereklidir. Emekli olduktan sonra kamu kurumlarında işe girerseniz emekli aylığınız kesilir, özel sektöre ait işyerlerinde işe girerseniz emekli aylığınızı eksiksiz alırsınız ama işyerinde alacağınız ücret üzerinden yüzde 31 (yüzde 7,5 ücretinizden kesilir, yüzde 23,5 işveren verir) oranında SGDP kesintisi yapılır. Kendiniz ltd şirketi ortağı (veya vergi mükellefi) olursanız bu kere emekli aylığınızdan yüzde 15 (2009 yılında yüzde 13) oranında kesinti yapılır.