Yaşar Okuyan gerçeği
Uzun yıllar benim bakanımdı, kendisinden emri altındakilere davranışı sebebiyle insani olarak hiç hazzetmedim. Hatta, bağlı olduğum SSK Sigorta Teftiş Kurulu müfettişlerini illere bağlama işiyle uğraştığı için nefret bile ettim. Sırf o nedenle yıllarca TBMM ve Başbakanlıkta uğraşıp, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı müfettişlerini SGK çatısı altında toplamak için çaba sarfedip bunu da başardım. Ancak, Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek gerektiğinden bu yazıyı kaleme aldım. Şimdi kendisi Yalova’da bağımsız vekil adayıymış, renkli bir kişilik olduğunu da iyi biliyorum.
***İşgüvencesi Okuyan’ın eseridir
Bakan olduğu dönemde TBMM’de çok etkindi. Çalışanların işgüvencesine kavuşmasını sağlayan bakandır. Şu anda işverenler işçilerini işten çıkarmadan önce 3 kere düşünüyorlar ya, işten çıkanlar da 30 gün içinde İş mahkemelerinde işe iade davası açıyorlar ya işte bu Yaşar Okuyan sayesinde TBMM’den geçirilmiştir. Hatta, Okuyan 10 veya daha fazla işçi çalıştıran işçileri iş güvencesine kavuşturmuştu. Akparti 2003 yılında bu sayıyı arttırıp 30 veya daha çok işçi çalıştıran işyerlerindeki işçileri işgüvencesine soktu. Yani, Okuyan’ın 10 veya daha çok işçi çalıştıran işyerlerinde çalışanları işgüvencesine aldırmıştı ama Akparti 10-29 arasında işçi çalıştıran işyeri işçilerini işgüvencesiz bıraktı. Okuyan’ın getirdiği işgüvencesini işçiler aleyhine geriye götürdüler.
***İşsizlik Sigortası Okuyan’ın eseridir
Şu an işsiz kalanlar belli şartlarla işsizlik sigortasında işsizlik ödeneği alıyorlar ya bu da Okuyan’ın eseridir. Ülkemizde hiç uygulanmayan İşsizlik Sigortasını 4447 sayılı Kanun ile uygulamaya soktu. Rakamları düşükte olsa işsizlerin ödenek almasını sağladı.
Avrupa Sosyal Şartı ve 1952 yılında imzaya açılmış olan “Sosyal Güvenliğin Asgari Normları” hakkındaki 102 Sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi’ne imza koyan üye ülkeler aşağıda yazılı olan risklere karşı çalışanlarını güvence altına almakla yükümlüydüler.
1-Hastalık (Sağlık Yardımı)
2-Hastalık (Gelir Kaybını Karşılayan Ödenekler)
3-Yaşlılık (Emeklilik)
4-İş kazası ve meslek hastalığı
5-Analık (Doğum)
6-Sakatlık (Malüllük)
7-Ölüm
8-Aile yükleri (çocuk ve kira yardımı)
9-İşsizlik
Bahse konu Uluslararası Sözleşmeye Ülkemizde imza koymuş olmakla birlikte, ilk yedi sosyal riske karşı ülkemizde var olan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kendisine bağlı olanlara güvence sağlamaktadır.
Son ikisi olan Aile Yükleri ile İşsizlik riskine karşı ise 1999 yılına gelinceye kadar herhangi bir güvence ortada yok iken 4447 Sayılı Kanun ile bağımlı çalışan işçiler için İşsizlik Riski güvence altına alınmıştır. Ancak aynı kanun gereğince ilk prim kesintisi Haziran 2000’de başlamış ve ilk işsizlik sigortası ödemeleri de 2002 yılının Şubat ayında başlamıştır.
***CHP’de Aile yükleri sigortasını getirecek
Seçim vaatlerine baktığımızda ülkemizde henüz uygulanmayan son sigorta türü olan Aile Yükleri sigortası da CHP iktidara gelirse devreye girecekmiş. Dileğim ise henüz ülkemizde uygulamaya konulmayan son sosyal risk olan Aile Yükleri’ne karşı da çalışanların güvence altına alınmasıdır.
Ne var ki; Devletin Aile Yüklerini sosyal güvenceye alması gerekirken daha da geri bir uygulama yaparak sigorta priminden muaf olması gereken, Aile Yardımı, Çocuk Yardımı ile Yemek Paralarından prim alınmasıdır. Temennim ise Devlet, Aile Yüklerine karşı güvence veremiyor ise en azından işçilerine güvence sağlamaya çalışan işverenlere engel olmaması ve bu yardımlardan prim alınması uygulamasına başlamamasıdır.
***Emeklilikte yaş Okuyan’ın kazığıdır
Sezar’ın hakkı yine Sezar’a, İşsizlik Sigortası Kanunu olan 4447 sayılı Kanun ile emeklilikte YAŞ şartını da Okuyan getirmiştir. Getirilmesi doğruydu yanlıştı tartışılır ama bu konuyu hiç tartıştırmadan TBMM’den geçirmesini ise eleştiriyorum. Hatırlıyorsunuz, 17 Ağustos 1999 günü büyük bir deprem geçirdik. BU depremi fırsat bilen dönemin Hükümeti, millet yerde yaralı ve basın da depremle ilgilenirken 21 Ağustos 1999 günü toplandı ve 5 gün gece gündüz çalışıp 25 Ağustos 1999 günü emeklilikte yaş şartını getirip kademelendirdi. İşte bu yasanın fırsatçılık yapılarak, kamuoyunda tartışılmadan TBMM’den geçirilmesine ön ayak olduğu için Okuyan’ı hiç affetmedim.
***Emeklilikte YAŞ’ın kısa tarihçesi
Çalışanların emekliliklerinin geciktirilmesi işi son dönemde ilk kez, 1987 yılında 3395 Sayılı Kanun ile Turgut ÖZAL Hükümetince emeklilikte belirli bir süre prim ödeme ve belirli bir süre sigortalı olma şartının yanında belirli bir yaşı tamamlama şartı ile başlatılmıştı.
1992 yılında ise 3774 Sayılı Kanun ile Süleyman DEMİREL Hükümetince emeklilikte “YAŞ” şartı tamamen kaldırıldı.
08.09.1999 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan, DSP, MHP, ANAP Koalisyon Hükümetince TBMM’den geçirilen 4447 Sayılı Kanun ile emeklilikte “YAŞ” şartı yeniden getirildi ve eski çalışanlar için “KADEME” getirildi.
4447 Sayılı Kanun’un eski çalışanlar ile ilgili “KADEMELER” Anayasa Mahkemesince iptal edildi ve TBMM iptal edilen bu “KADEMELER” ile ilgili yeni bir düzenleme yaptı ve 23.05.2002 tarihinden geçerli olan 4759 Sayılı Kanun 01.06.2002 günkü Resmi Gazete’de yayınlandı.
Ardından bu kere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 01.05.2008 günü ve sonrasında işe girenler için yeni bir emeklilik zamanı belli edilmiş ve kademeler getirilmiştir.