SGK’ca Hataen Düşük Bağlanan Aylıklar Nasıl Tespit Edilir?

26 Mart 2018

Ülkemizde emekli aylıkları emeklinin can dostudur. Ne çare ki bunun farkında olmak için istisnalar haricinde emekli olmak gerekiyor.

Eş, mal mülk dahi insanı terk edebilir. Eş terk edebilir, mal mülke haciz gelebilir, kaybedilebilir. Ancak emekli aylığı kalıcı dosttur. Sahibini ölümüne kadar yalnız bırakmadığı gibi eş ve hak sahibi durumundaki çocuklara kalarak önemli bir destek kaynağını oluşturur.

Emekli aylığı kimince zamanında önem gösterilerek planlanır, ayarlanır. Elbette bunun için aylık bağlama sistemini bilen bir uzmandan destek almak gerekir. Zamanında profesyonel bilgi desteği alan emekliliğinde eline yapışacak bu can dostunun gürbüz olmasını sağlayabilir.  

“Benim şu kadar günüm var, emeklilik yaşımı doldurmama şu kadar süre var, emekli olduğumda şu ana kadarki hizmetlerim ile bugünün koşullarında ne kadar aylık bağlatabilirim? Bundan sonraki sürede ayda prim matrahım ne kadar olursa aylığım ne kadar olur” gibi mantıklı sorular çevresinde emekliliğini örgüler.

Bunlar emekli olduklarında şaşırmazlar, ne alacaklarını kendileri artık biliyorlardır.

Kimi de “Ooo emekli aylığına kaldıysak öldük”, “Ne de olsa devlet herkes gibi bize de bir emekli aylığı bağlar” deyip küçümser. Hatta daha ileri giden kimisi de öldüğünde arkasında 900 gün bile prim bırakmadığı için eşini ve çoğu küçük yaşta kalan çocuğundan oluşan aile efradını ölümden ayrı başka bir dert ile başbaşa bırakarak kıvrandırır.

Bunların hepsi ülkemizde görülen, mesleğimiz itibariyle çokça gördüğümüz vakıalar.

Emekliliğini planlamayıp “Saldım çayıra Mevlam kayıra” anlayışına bırakanlar vakti gelip emekli olduklarında bağlanan aylık karşılığında şok olur.

Bunlardan bir kesim de hemen kaleme kâğıda sarılıp SGK’ya itiraz dilekçesi yazar. Yazdıkları dilekçede aylıklarının kendilerince düşük olması dışında bir delil yoktur, ki bu da delil değildir.

Bağlanan aylıkların çoğu doğrudur, ama yanlış olanları da az değildir. Bugüne kadar saptadığım eksik ve yanlış bağlanmış aylıklarda gördüğüm en temel olgu hatalı veri girişleridir.

İtirazlara gelince bu konuda az sayıda olan haklı talepler çok sayıda olan haksız taleplere kurban gidiyor. Çünkü SGK hepsine basmakalıp bir dilekçe ile “Aylık bağlama sistemini anlatan teknik bir yazı” ile cevap veriyor.

Oysa aylığınızda hata varsa aylık bağlama sistemini bilen bir uzmana aylığınızı bağlandığı tarih itibariyle yeniden hesaplatıp, sonraki süreçte gelen zamları ekleterek bugünkü aylığını buldurmanız ve aralarında fark varsa bu farkın hangi süreçte başladığını tespit ettirmektir.

Nokta atışı ile bulunan hatanın vurgulandığı itiraz dilekçesinde başarı kaçınılmazdır. Zira SGK personeli vurgulanan hatayı kolayca görüp, mağduriyet oluşturan hatayı düzelterek gerekli işlemleri yapar.  

SSK (4/a) sigortalılığında bağlanan aylıklar üç döneme göre hesaplanır. Gösterge+Katsayı esasının uygulandığı 2000 yılı öncesi dönem, her bir yılın kazançlarının 2008 Ekim ayına kadar son iki yıl hariç TÜFE+Gelişme Hızından oluşan güncelleme katsayılarıyla güncellendiği 2000-2008 Eylül arası dönem, aylığın bağlandığı yıla kadar son iki yıl hariç TÜFE+Gelişme Hızının yüzde 30’undan oluşan güncelleme katsayılarıyla güncellenen 2008 Ekim ve sonrası dönem.

İlk dönem 5000 güne kadar asgari kazanç için yüzde 60 ABO uygulanırken, ikinci dönem ilk 3600 gün için yüzde 35 sonraki her 360 gün için yüzde 2’lik ABO, 2008 Ekim’den sonra ise her bir yıl için yüzde 2 ABO uygulanır. Bunun istisnası 2008 Ekim ayına kadar 3600 günü tamamlayamamış olanlardır. Ki bunlar için 3600 güne tamamlayacak her bir 360 gün için yüzde 2 yerine yüzde 3 ABO uygulanır.

Bugün için uygulanan aylıklarda 2008 Ekim itibariyle A2 dönemi güncelleme katsayıları fikstir ama 2008 Ekim’den önce bağlanan güncelleme katsayıları farklıdır. Örneğin 2005 yılı itibariyle bağlanan bir aylığın güncelleme katsayılarrı;

2000 yılı kazancının 2005'e güncelleme katsayısı

3,513366978

2001 yılı kazancının 2005'e güncelleme katsayısı

2,08508426

2002 yılı kazancının 2005'e güncelleme katsayısı

1,491299502

2003 yılı kazancının 2005'e güncelleme katsayısı

1,1904948

2004 yılı kazancının 2005'e güncelleme katsayısı

1

2005 yılı kazancının 2005'e güncelleme katsayısı

1

olup,

2002 yılında bağlanacak bir aylık için uygulanacak A2 dönemi güncelleme katsayıları ise aşağıdaki gibidir.

2000 yılı kazancının 2002'ye güncelleme katsayısı

1,685

2001 yılı kazancının 2002'ye güncelleme katsayısı

1

2002 yılı kazancının 2002'ye güncelleme katsayısı

1

 

2000 olsun, 2002 olsun, 2005 olsun, bağlanan aylığın günümüzdeki değeri için de bugüne kadar oransal ve seyyanen zamları da bilmek ve üzerine yöntemince eklemek gerekir.

4447 sayılı Kanunun 01.01.2000 tarihinde yürürlüğe giren 16 ncı maddesi ile 506 sayılı Kanuna eklenen ek 38 inci maddesi ile gelir ve aylıkların bir önceki ayda gerçekleşen TÜFE oranı kadar her ay artırılması öngörülmüştür. 01.01.2000 tarihinden 2002 yılı sonuna kadar gelir ve aylıklar aylık TÜFE oranlarında artırılmış, 2003 yılından itibaren ise aylık TÜFE oranlarındaki artış yerine 2003 yılında sosyal destek ödemesi, 2004 ve sonraki yıllarda ise oransal ve seyyanen artışlarla gelir ve aylıklar artırılmıştır.

2004 yılında Ocak ödeme döneminde yüzde 10; 2004 Temmuz döneminde yüzde 10,

2005 yılında Ocak ödeme döneminden itibaren 200 TL ve altında gelir ve aylık alanlara yüzde 8, 200 TL – 318 TL arasında gelir ve aylık alanlara yüzde 7, 318 TL ve üzerinde aylık ve gelir alanlara yüzde 6 oranında, 2005 Temmuz döneminde de aynı tutar ve oranlarda bir artış daha yapılmıştır.

-2006 Ocak ve Temmuz dönemlerinde yüzde 3;

– 2007 Ocak ödeme döneminden itibaren yüzde 5, 2007 Temmuz döneminden itibaren ilk altı ayda gerçekleşen TÜFE artış oranı olan yüzde 3,87 oranında;

-2008 yılında 5724 sayılı Kanunla 2008 Ocak ödeme döneminden itibaren yüzde 2; 2008 Temmuz döneminden itibaren ilk altı ayda gerçekleşen TÜFE artış oranı olan yüzde 6’ya yüzde 1,2 ilave edilmek suretiyle yüzde 7,2 oranında

Gelir ve aylıklar artırılmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun;

-55 inci maddesinin ikinci fıkrasında; bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak ödeneceği;

-Geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında da bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının a) ve b) bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak sahiplerine bağlanmış aylık ve gelirlerin 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılacağı,

Öngörülmüştür. Buna göre;

2009 yılı Ocak ayında yüzde 3,84 ve Temmuz ayında yüzde 1,83 oranlarında,

2010 yılı Ocak ayında aylığı 1298,70 TL’den az olanlara 60 TL seyyanen, 1298,70 TL’den fazla olanlara yüzde 4,62’lik oransal zam, Temmuz ayında ise yüzde 3,59 oransal zam,

2011 yılı Ocak ayında aylığı 1500 TL’den az olanlara 60 TL seyyanen, 1500 TL’den fazla olanlara yüzde 4’lük oransal zam, Temmuz ayında ise yüzde 4 oranında zam uygulanmıştır.

2012-2015 Ocak arasında da TÜFE'ye endeksli oransal zamlar uygulanmış, 2015 Temmuz ayında 1000 TL’den az aylığı olanlara yüzde 4,76’lık oransal zamma ilave 100 TL seyyanen zam, aylığı 1000-1100 TL arasında olanlara da 1100 TL’ye ulaştıracak kadar seyyanen zam uygulanmıştır.

2016 yılı Ocak ayında da tüm SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 3,86’lık oransal zamma ek olarak 100 TL seyyanen zam verilmiştir.

2016 yılı Temmuz ayında ise yüzde 3,63’lük TÜFE zammı ile zamlanmıştı.

2017 yılında ise 5510 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Ocak ödeme döneminde yüzde 4,73, Temmuz ayı ödeme döneminden itibaren ise yüzde 5,89 oranında zamlanmıştı. 

2018 yılı Ocak ayı ödeme döneminde de 5510 sayılı Kanunun 55 inci maddesi gereği yüzde 5,69’luk TÜFE zammı ile zamlanmıştı.

Yani doğruluğu hesaplanacak eski aylık bağlandığı yıldaki güncelleme katsayıları esas alınarak güncellenmeli ve sonra da aylığın bağlandığı tarihten itibaren uygulanan tüm zamlar tatbik edilerek günümüzdeki aylık tutarıyla mukayese edilerek varsa hata ortaya çıkartılmalıdır.

Şevket TEZEL

Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:21/1

Hasanpaşa-Kadıköy/İSTANBUL

Tel: 216-5506009

Faks: 216-5506007

Gsm: 551-1008282

[email protected]

[email protected]