İşe iade davası açabilirsiniz
4 Nisan 2005
Ali Tezel;
[email protected]
[email protected]
İşe iade davası açabilirsiniz
Ali bey, yaklaşık 20 yıldan beri ülkenin önde gelen bankalarından birinin personel müdürü iken iş aktim, emekliliğimi hak etmiş olmam nedeniyle feshedildi ve işten çıkarıldım. Ancak bana tebliğ edilen işten çıkarma kararından bu neden yazılmamış sadece bana söylendi. Ancak, ben daha emekli olmak istemiyorum ve çalışmak istiyorum. Üstelik benden sonra personel müdürlüğü kadrosunu kaldırıp yerine insan kaynakları müdürlüğü adı verilen bir birim kurdular. İşime tekrar kavuşabilir miyim? Bu arada bankam herhangi bir mağduriyet yaşatmadan bütün tazminatlarımı da ödedi ama işten çıkarma kararlarında herhangi bir neden belirtmediler diye dava açabilir miyim? İsmi Mahfuz
Sayın okurum, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 17’nci maddesi gereğince işten çıkarmalarda işveren mutlaka işçiye işten çıkarmayı yazılı olarak bildirmek ve yazılı bildirimde geçerli-yasal bir neden belirtmek zorundadır. Kanunun, feshin geçerli sebebe dayandırılması başlıklı 18. maddesinde, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işverenin,
-işçinin yeterliliğinden veya
-davranışlarından ya da
-işletmenin,
-işyerinin veya
-işin gereklerinden;
kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu nedenle, yazılı işten çıkarmanın size tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde İş Mahkemesi’nde dava açarak yazılı işten çıkarma kararında bir neden belirtilmemesini gerekçe gösterebilirsiniz.
Ayrıca, 4857 Sayılı İş Kanunu gereğince çalışan herkes ‘işçi’dir, onlardan bazılarına genel müdür, müdür, şef gibi verilen unvanlar kanuni unvanlar değil, sadece işverenin verdiği unvanlardır. Bu nedenle, personel müdürlüğünün isminin insan kaynakları müdürlüğü olması da yasaya değil keyfiyete dayandığından davayı kazanmanıza engel olamaz.
Ücret artışı zorunlu mu?
Ali Bey, ben 02.03.1998 tarihinde özel sektörde halkla ilişkiler departmanında 19.11.2004 tarihine kadar çalıştım. Buradan kendi isteğimle ayrılmak zorunda kaldım ama bu süre zarfında bize 2 yıl boyunca zam yapılmadı bugün yapacağız yarın yapacağız diye bizi oyaladılar. Ben de bu sebepten dolayı çıkacağımı belirttim ve bana çıkma demediler ben bu durumda tazminat hak edebiliyor muyum? Meryem Çınar
Hanımefendi, gerek şimdiki 4857 Sayılı ve gerekse eski 1475 Sayılı İş Kanunları gereğince ücret konusunda işverenin yükümlülüğü vardır. Birincisi asgari ücretten daha az ücret vermemek ve diğeri takip eden ayın 20’sine kadar ücreti mutlaka ödemek, üçüncüsü ise ücretten indirim yapmamak olup bunları yerine getirmeyen işverenin işi
bu nedenlerle bırakılırsa kıdem tazminatına hak kazanılır. Bunun dışında işveren her yıl, her altı ayda bir veya diğer zaman aralıkları baz alınarak zam yapmak zorunluluğunda değildir ama işçi de o işyerinde çalışmak zorunda değildir. Bu nedenle ücretinize zam yapmadığı iki yıl boyunca asgari ücretten fazla ücret almış olduğunuz halde işinizi bırakmışsanız kıdem tazminatı isteme hakkınız yok.
İşçim işini bırakıyor
Sayın Ali Tezel, benim için bir alışkanlık oldunuz yazılarınızı takip ediyorum, öğrendiklerimle işimi daha iyi yönetebiliyorum. Ancak, şimdi cevabını bulamadığım bir sorunum var, PVC kapı, pencere işinde kullanılan epey kullanışlı bir makine buldum ve üretiyorum ama ustalarımdan birisi bir başka firmaya geçecek gibi. Başka firmaya geçerse de öğrendiklerini oraya taşıyıp benim pazar payımı azaltabilir. İşçimin işini bırakmasını nasıl engelleyebilirim? İsmi Mahfuz
Sayın okurum, madem işçiniz sizin için değerli onun işini bırakıp başka firmaya gitme isteğini azaltmaktan başka çareniz yok, yani istediği parayı ve imkanları vererek çalıştıracaksınız. Ancak, kabul ederse belirli süreli (mesela beş yıl) iş sözleşmesi imzalayıp, sözleşme süresinden önce sona erdirdiği (işi bıraktığı) takdirde yüklü miktarda cayma akçesi (tazminat) koyabilirsiniz. Ancak unutmayın cayma akçesi tek taraflı olamaz yani o değil ama siz de sözleşme bitim tarihinden önce işine son verirseniz aynı miktar tazminatı ödemekle mükellef olursunuz. Bunun dışında hiç kimseyi zorla çalıştıramaz ve başka yerlerde çalışmasını da engelleyemezsiniz, bu çalışma hürriyetine aykırı olur.
Kıdem tazminatı
Ali Bey, 1977 yılında bir şirkette işe başladım ve 11 yıl çalışıp 1988 de işten ayrıldım, tazminat falan almadım. İki yıl ara verdikten sonra aynı işyerinde yeniden işe başladım ve 10 yıl daha çalıştıktan sonra 2000 yılında emekli oldum. Emekli olduktan sonra da aynı işyerinde çalışmaya devam ettim 2004 yılı mart ayında şirket beni işten çıkardı ama tazminat da ödemedi. Ben şimdi tazminatlarımı nasıl alabilirim? Nereye başvurmam gerekir?
Turan İraç-Erzincan
Turan Bey, ortadan kaldırılan 1475 Sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte kalan tek maddesi olan ‘Kıdem Tazminatı’ başlıklı 14’üncü maddesi gereğince, kendi isteği ile işten çıkan işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. Mektubunuzda belirtmemişsiniz ama ilk işten çıkışınızda istifa ile kendiniz isteyerek çıkmışsanız tazminat hakkınız yok. Ancak değil ise yani işveren çıkarmış ise var. Ancak 2000 yılında emekli olduğunuz da ve 2004 yılında işveren çıkardığında tazminat hakkınız var. Bunun için yapmanız gereken iki işlem var; öncelikle Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu’na veya Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne durumu anlatan ayrıntılı bir dilekçe göndermek ve diğeri de iş mahkemesinde dava açmaktır. Davanızı 10 yıl içinde yani 2014 yılına kadar açabilirsiniz ama tavsiyem hem dilekçenizi gönderin hem de dava açın.
Okurlara Cevaplar
Salih Aycan-20.02.1982 de başlayan Bağ-Kur’dan sonra SSK’ya en az 1260 gün prim ödemek ve genel toplamda şartıyla (askerlik borçlanması 1260 günden sayılmaz) ve genel toplamda da 5000 gün sayısı ile SSK’dan emekli olursunuz.
Vedat Işıkay-Diyarbakır-Tarafıma gönderdiğiniz Bölge Çalışma Müdürlüğü yazısından da anlaşılacağı üzere işe iadeniz bahse konu değil sadece yazıda belirtilen kadar kıdem tazminatı ve diğer parasal alacaklarınızı alma hakkınız var. Bu yazıya rağmen belediye paranızı ödememiş ise iş mahkemesinde dava açarak faiziyle birlikte tahsil edebilirsiniz.
Faik Açıkada-Hilvan-Çalıştığınız ve vizite kağıdı alarak muayene-tedavi olabildiğiniz halde prim ödeme günü görünmeyen 1984-1989 dönemlerinde çalıştığınız işyeri açıksa SSK dönem bordrolarını isteyin, açık değil ise SSK Müdürlüğünde mutabakatsız dönem bordrosu olabilir.
Ali Kalkan-Van-Vekil imam olarak geçen ve borçlandığınız sürenin memuriyet derece ve kademenize eklenmesi imkanı yok.
S.Tekeoğlu-Yurtdışı süreleriniz borçlanmak için İstanbul’da İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğüne başvurun.
Nejat Öztürk-Eskişehir-Daha önceki örneğe göre siz yapabilirsiniz bir değişiklik yok.
Vahdettin Pektaş-Emeklilik tarihinize kadar geçen sürenin kıdem tazminatını şimdi (7 yıl sonra) o zamanki rakamlara hesaplanan paraya ayrıca faiz ekleyerek alabilirsiniz. Faiz ödemezlerse iş mahkemesinde dava açın. Emeklilikten sonraki 7 yıllık çalışma sürenizden sonra kendi isteğinizler işinizi bırakıyorsanız kıdem tazminatı hakkınız olmaz. Ancak, işinize devam ederek işten çıkarılmayı beklerseniz hepsini alabilirsiniz.
Sami Çağlar-Askerliğiniz borçlanırsanız 47 borçlanmazsanız 48 yaşında Bağ-Kur’dan emekli olursunuz tabi en az 25 tam yıl (9000 gün) prim ödeme süresiyle.
Şeref Özkan-Malatya-Malülen emeklilik için en az %67 oranında rapor gerekir. Almanya’ya topluluk sigortası kapsamında götürülmüşseniz işkazası sayılmaz zira topluluk sigortasında işkazası sigortası yok.
Cevat Yılmaz-Bursa-SSK’ya geçmenizi tavsiye ederim bu arada askerlik sürenizi de mutlaka borçlanın.
Mehmet Sönmez- Malülen emekli olduğunuz için siz vefat ederseniz, eş ve çocuklarınıza aylık bağlanır. Ancak, böbrek nakli olur ve kontrol muayenesinde rapor oranınız %67’den aşağıya düşerse malüllük aylığınız kesilebilir.