İşşiz kalana da kıdem tazminatı ödenmeli

3 Şubat 2016

ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu , geçen hafta Kıdem Tazminatı Fonu için şöyle dedi: Ne işveren ani ödemelerle karşılaşacak, sıkıntı çekecek; ne de işçi kendi beklentisinin çok altında ve çok zorlanarak bir karşılık alacak.” Evet, Türkiye, yaklaşık 10 yıldır ‘Kıdem Tazminatı Fonu’ kurulmasını tartışıyor. 1 Kasım öncesi Başbakan Davutoğlu seçim beyannamesinde konuya yer verdi ve seçmen de bu projeye yüzde 50’lik oy oranıyla destek oldu. Peki bu nasıl gerçekleşecek? Fon konusunda bazı püf noktalara dikkati çekmek isterim.

 FONU KİM İSTİYOR, KİM İSTEMİYOR? 

Kıdem tazminatı Fonu’nu, işçi ve işveren sendikaları istemiyor. Özellikle çok işçi çalıştıran işverenler ile buradaki işçiler fona karşı. Neden mi? Çok işçi çalıştıran işverenler, kurulacak Kıdem Tazminatı Fonu’na prim ödemek yerine bu primleri kendileri kullanmak, gerektiğinde kendi sandıklarından ve fonlarından yararlanmak niyetindeler.

Küçük işverenler ise ödeme sıkıntısına düşmemek için fona taraftarlar. Ayrıca fon kurulursa halen yüzde 33.5 SSK, yüzde 2 işsizlik sigortasından gayri (en az) yüzde 4 de Kıdem Tazminatı Fonu’na işveren ödeme yapacak. Az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri ise istiyor. Küçük işverenlerin beklentisi ilginç. Asıl istedikleri hiç para ödememek ama bunu söyleyemiyorlar, Fon gelsin çaresine bakarız havasındalar., “İstihdamın üzerindeki yükleri devlet kaldırsın der, tamamen kaldırtırız” düşüncesindeler. Bence, Kıdem Tazminatı Fonu kıdem tazminatının kaldırılmasının yıllara yayılmış halidir.

FON’U NEDEN EN ÇOK DEVLET İSTİYOR?

 TASARI yasalaşırsa; işverenlere mevcut vergi ve prim ödemesi dışında yeni bir ödeme daha getirecek ve halen kendilerince kullanılan (özel) fonun devlet tarafından kullanılması sonucunu getirecektir. Kıdem Tazminatı Fonu çok işçi çalıştıran işverenler ile az işçi çalıştıran işverenlerin taraf olduğu ve devletin de yeni bir kaynak gözüyle bakarak talepkâr olduğu bir dev fonu ortaya çıkaracaktır.

 PRİM YÜZDE 8.3 OLMALI 

EĞER işçiye her yıl için bir brüt maaş kıdem tazminatı oluşturulacaksa, işvereninin işçi adına yatıracağı aylık prim ne olmalı? Tasarı yüzde 4 ya da 3 diyor. Şu anda her yıla bir brüt ücret kadar kıdem tazminatı alıyoruz. Bu da yüzde 8.33 oranında prime karşılık geliyor. Yanı brüt maaşının her ay yüzde 8.3’ü yatırılırsa, bir yıl sonra brüt maaş kasada olabilir. Tasarı ise yüzde 3 veya 4 şeklinde düzenmenmiş. Böyle olursa her yıla 30 günlük değil, 15 ya da 12 günlük kıdem tazminatı alınacak anlamı çıkıyor. Kıdem Tazminatı Fonu’na kesinlikle karşıyım. Ama fon yasalaşacaksa bunun bireysel hesap şeklinde olması şart. İşçinin fondaki parasını her ay izleyebilir olması yerinde olacaktır. Zaten son açıklamalar da bu şekilde. Bakan Soylu “Herkesin bireysel kıdem tazminatı hesabı olsa ve hafta sonu bilgisayarın başına geçip ‘Bakın bakalım, bu hesap nereye kadar gelmiş’ diye baksa iyi olur” demişti. Karşı olduğumu söyledim, ama bireysel hesap şeklinde çıkarsa yerinde olur.

 İŞVEREN FONA ÖDEME YAPMAZSA NE OLACAK?

 FON tasarısında, Fona işveren prim ödemezse ne olacak sorusunun yanıtı yok. Yani, gerek bilinçli gerekse de iflas ve ödeme aczine düşen işveren, işçileri adına fona prim ödemezse ne olacak sorusuna cevap bulmak gerekir. Biliyorsunuz bu ülkede vergisini ödemeyen, SGK primlerini ödemeyen çok sayıda işveren var ve bu gerçekliğe mutlaka çözüm bulunması gerekiyor.

İŞSİZE KIDEM ÖDENMELİ

 TASARIDA 2,5 halde tazminat alınabiliyor dedik. Ama mevcut durumda işsiz kalan çalışan aldığı tazminat rakamı ile geçimini temin edemiyor. Daha nitelikli iş aramak için ayakta kalması sağlanmış değil.. Tasarıya bu eklenmezse, işçi, bir an önce ekmeğini kazanma mecburiyeti nedeniyle niteliksiz ve düşük ücretli işe razı olmak durumunda kalacak.İşşislik Fonu’nundan alınan para yetersiz ve sınırlı. Kıdemin verilmesi iyi olur.

KIDEM TAZMİNATI 10 YILDA ÇOK ŞEY KAYBETTİ

 SON 10 yılda kıdem tazminatının altın karşısında nereden nereye geldiğini de belirtelim. 2004 yılında bir yıllık kıdem tazminatı tutarı olan 1.485 lira ile 80 gram altın alınırken, bu rakam hükümetin başarılı icraatlarıyla 2005’te 95 grama kadar çıkmıştır. Sonrasında düşüşe geçmiş ve 2014 yılında 38 grama, 2015 yılında ise 3,828 liralık kıdem tazminatı tavanı dikkat ealındığında 35,6 grama kadar düşmüştür.

 FONDAN HANGİ ŞARTLARDA PARA ALINABİLECEK?

ŞAYET, halen eldeki tasarı TBMM’den aynen geçerse, Fon’dan para almanın 3 hali var, (Aslında 2.5 diyebiliriz):

1-İşçi ölürse,

2-Emekli olursa.

3-Ev alırsa: Fonda 10 tam yılı tamamlayan

işçiye, ev alabilmesi için fondaki paranın bir kısmı ödenecek, kalanı ise ölünce veya emekli olunca verilecek.

Mevcut, Kıdem Tazminatı Fonu Tasarısı’na göre;

Bundan sonra çalışanlar emekli olmadan ya da ölmeden kıdem tazminatı alamayacak,

İşçiye, işveren tarafından işten atılması veya haklı sebeple işi bırakması halinde kıdem tazminatı ödenmeyecek,

Taslak yasalaşırsa, işverenler oluşturulacak Kıdem Tazminatı Fonu’na her ay belirli oranda prim ödeyecek,

Ödenen bu primler fon yönetimi tarafından yatırım araçlarında değerlendirilecek,

Tasarı yasalaşıncaya kadar işçilerin işlemiş kıdemlerinin karşılığı olan kıdem tazminatı işveren tarafından, yasadan sonraki kısım ise fon tarafından ödenecek,

İşten atılmalar nedeniyle kıdem tazminatı alınamayacağından, bundan böyle işten atılanlar şartlarını oluşturmuşlarsa İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yararlanacak,

Tasarıya göre, bugüne kadar kıdem tazminatına esas ücret işçinin son olarak aldığı ücret iken, bundan böyle işçinin son 1 yıllık (veya 5 yıllık) ücretinin ortalaması olacak,

İşverenler oluşturulacak Kıdem Tazminatı Fonu’na işçinin brüt ücretinin yüzde 4’ü kadar prim ödeyecek. Tabi bu halen taslak halinde olduğundan oran değiştirilebilir.