ALİ TEZEL

İsveç ve Türkiye arasındaki farklar

Geçen hafta İsveç ve çevre ülkelerde yaşayan Türklerle çok sayıda seminer ve konferansta bir araya geldim. Gördüm ki, iki ülke arasında çok farklılık var. Başbakan ile vatandaşın farkı hemen hemen hiç yok.

Türkiye ile İskandinav ülkeleri arasındaki farkı belirleyen ilginç bir hikayeyi, Malmö’de yaşayan Şükrü abi anlattı. Zamanın başbakanı Bülent Ecevit ile eşi bir yılbaşı akşamı Danimarka Başbakanı Jorgensen’in misafiri olmuş.

Yemek sırasında saat 22 gibi Jorgensin’in oğlu masadan izin isteyip ayrılmış. Ecevit, “Genç tabii
eğlenmeye gidiyor herhalde diye” sormuş. Jorgensen, “Hayır öyle değil. Saat 23 gibi belediye
otobüsünü teslim alıp, sabaha kadar çalışacak” deyince, Ecevit nasıl yani oğlunuz belediyede
otobüs şoförümü diye şaşırmış.

İLK İSVEÇ TANIDI

İsveç, Filistin’in bağımsızlığını tanıyan ilk Avrupa ülkesi. Birleşmiş Milletler (BM), 29 Kasım 2012'de Filistin'in BM'deki 'gözlemci kuruluş' statüsünü, 'üye olmayan gözlemci devlet' statüsüne Yükseltmiştir. BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Filistin'in talebi için 138 ülke, "evet", 9 ülke "hayır" oyu kullandı. 41 ülke ise çekimser kaldı. İsveç Parlementosu 30 Ekim 2014 tarihinde Filistin'i resmen tanıdı. Bu karar bir Avrupa Birliği devletinin aldığı ilk tanıma kararı oldu.

103 ÜLKEDEN ONAY

Filistin, 103 BM üyesi devlet, BM üyesi olmayan Vatikan (Holy See), Arap Birliği ve İslam Konferansı Örgütü tarafından tanınmaktadır. Daha sonradan Filistin Bağımsızlık Deklarasyonu, Filistin Kurtuluş Örgütü
tarafından ilan edilmiştir. Filistin misyonlukları, diplomatik veya özel durum amaçlı olarak diğer
22 BM üyesi ülkelerde ve Avrupa Birliği'nde bulunmaktadır.

İsrail yönetimi Filistin Devleti'ni tanımamaktadır. Bununla birlikte Oslo Anlaşması ve İsrail-Filistin Geçici Anlaşması'nın bir sonucu ile İsrail hükümeti bazı yetkileri ve kendi sorumluluklarını kendi kendilerini yönetebilmeleri için Filistin yönetimi hükümetine verdi ve günümüzde Batı Şeria ve Gazze Şeridi alanlarında etkisi bulunmaktadır. BM'de üye devlet olarak tanınmayan Filistin,
gözlemci üye olarak BM görüşmelerinde yer alır.

GELİŞMİŞ ÜLKE

İsveç, gelişmişlik ve refah toplumu ile övünen bir ülke. Sosyal devlet olarak en az 12 bin kron sosyal yardımı var. Bu, kişi başına düşen rakam olup Türk lirası karşılığı yaklaşık 4 bin liraya tekabül ediyor. Bizim ülkemizde ise gidip minnet eder yalvarırsan biraz gıda ve biraz da kömür yardımı alırsın. Biri sosyal devlet, diğeri ise sadaka devleti. Biri talep etmese de sosyal yardımı öder, diğeri de minnet edip istersen verir.

MİLLİ GELİR VE DAĞILIMI

İsveç’in kişi başına düşen geliri 40 bin dolar, biz de ise 10 bin dolar. Ayrıca bizdeki gelir dağılımı
farklılığı orada yok. Orada en düşük gelirli ile en yüksek gelirli arasında 6 kat fark varken biz de
bu rakam 57 kat.

SİYASETÇİ FARKI

İsveç başbakanı bisikletle işe gidiyor bizim başbakanımız ise 1.500 koruma ve yüzlerce araçla
trafiği alt üst ederek işine gidiyor.

İsveç kurumların esas siyasilerin geçici olduğu ülke Turkiye ise siyasilerin esas kurumların geçici olduğu ülke.

Türkiye, başbakanı bir gün TV’de görmezse ne oluyor kendisine bir şey mi oldu diyenlerin ülkesi.

İsveç, yılda bir kez belki TV’ye çıkan başbakanı TV’de de görünce ‘Demek önemli bir şey oldu’ diye TV açanların ülkesi. 

İsveç’lilerin bir kısmı Stockholm’da yaşıyor ama Türkiye ise her an her gün Stockholm Sendromu'nu yaşıyor. Stokholm Sendromu, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle olası
diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması olarak özetlenebilecek
psikolojik durumu anlatan literatür terimdir.

STOCKHOLM SENDROMU

Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti
Stokholm'de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu tarafından altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır.

Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler. Stockholm sendromu birçok rehine olayında yaşanmıştır.

Exit mobile version