Kıdem Tazminatı Fonunda TOBB BİLE DEDİĞİME GELDİ

28 Ekim 2013

Kıdem Tazminatı Fonunda

 

TOBB BİLE DEDİĞİME GELDİ

 

Konu kıdem tazminatı fonu ve yıllardır bu köşeden dedi ki, Kıdem Tazminatı Fonu işçi için de işveren için de kötüdür. Özellikle KOBİ tarzı işverenler ellerindeki nitelikli elemanları kaçırırlar. Zira, Kıdem Tazminatının en önemli özelliği olan işçinin, işyerine ve işverenine uzun süre bağlığının ödülü ortadan kalkar. Nihayet TOBB başkanı da bu konuyu dile getirmiş ve kendisi istifa eden işçiye (kurulacak fon’dan) para ödenmesin demiş. Bana sorarsanız Fon gelmesin dese daha iyi olurdu. Zira, adına fona para ödenmiş işçi, istifa etti diye parası neden ödenmesin ve silinsin ki?

 

 

Bakın, 28.05.2009 günü de dahil olmak üzere bu köşeden defalarca ne demişiz?

 

“Fonun işverenleri nasıl vuracağını üç ana başlıkta toplamak mümkün.

1-İşçiyi işyerinde tutamazlar
Demiştik ki kıdem tazminatının fonksiyonlarından, özelliklerinden birisi de, işçinin işyerine ve işverene UZUN SÜRE bağlılığının ödülüdür. Yani işçi işyerine ve işverene ne kadar uzun süre bağlı kalırsa o kadar çok kıdem tazminatı alacaktır. İşte, kıdem tazminatı bugünkü özelliklerini kaybederse yani kıdem tazminatı fonu kurulduktan sonra artık işçinin işyerine ve işverene bağlılığı özelliği sona erecektir. Bu durumda da işçilerin işyerleri arasında gidip gelmesi yani İŞÇİ DEVRİ  hızlanacaktır. O kadar hızlanacaktır bazen bir işçi bir günde 3 veya 4 defa işyeri değiştirecektir.

 

Kıdemini düşünen işçi işini bırakmaz

Bir işyerinde aylık 1000 lira ile 5 yıldan beri çalışan bir işçiye karşı fabrikadan 100-200 lira daha fazla ücret verildiğinde işçi 5 yıllık kıdemini yakmamak adına gitmemektedir. Ancak, 100 lira fazla ücret veren işyerine gittiği takdirde kıdeminin yanmayacağını bilen işçi çok sık işyeri değiştirecektir. Bu durumda işverenler nitelikli işçilerini çok daha rahat kaybedeceklerdir. Kaybeden de daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler olacaktır.

2-İşverenlerin sermayeleri de fona aktarılacaktır

 “Kıdem Tazminatı Fonu”nu çok işçi çalıştıran işverenler ile bu işverenlerin işçileri istemiyor ama az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri istiyor. Yani büyük işverenler istemiyor ama küçük işverenler istiyor.

Tıpkı, 506 Sayılı Kanun’un Geçici 20 inci Maddesi gereğince bazı özel banka ve borsaların çalışanları için SSK’ya prim ödemek yerine, kendilerinin emeklilik sandıkları kurması gibi çok işçi çalıştıran işverenler, kurulacak “Kıdem Tazminatı Fonu”na prim ödemek yerine bu primleri kendileri kullanmak, gerektiğinde kendi sandıklarından ve fonlarından kredi kullanabilmek istiyorlar. Küçük işverenler ise kıdem tazminatı yükü arttıkça ödeme sıkıntısına düşmemek için fona taraftarlar.

Ayrıca fon kurulursa halen SSK ve İşsizlik Sigortasına ödenen primlerden başka bir de her ay yüzde 4 oranında kıdem tazminatı fonuna işveren ödeme yapacaklar. Yani devlete ödedikleri rakam artacak, devletin kasasına giren rakam da yükselecek.

Şu anda işyerinde çalışan işçileri için kıdem tazminatı karşılığı ayıran ve ayırdığı bu fonu da sermayesiymiş gibi kullanabilen işveren kıdem tazminatı fonunun kurulmasından sonra her ay belli oranda primi, devlete ödeyeceği için kendi kullandığı fonu, devlete kullan diye verecektir. Mesela, 100 işçisi olan bir fabrika aylık 200 bin lira brüt ücrete göre 8 bin lira her ay fona gönderecektir ama fon olmasaydı bu ayırdığı parayı kendisi kullanabilmektedir.

 

3-Fonu işveren değil devlet kullanacak
İşverenlere, mevcut vergi ve prim ödemeleri dışında yeni bir ödeme daha getirecek ve halen kendilerince kullanılan (özel) fonun devlet tarafından kullanılması sonucunu getirecektir. “Kıdem Tazminatı Fonu” çok işçi çalıştıran işverenler ile az işçi çalıştıranlar işverenlerin taraf olduğu ve devletinde yeni bir kaynak gözüyle bakarak talepkar olduğu bir DEV FON’u ortaya çıkaracaktır. Kıdem tazminatı fonunu da devlet 10 yıl boyunca tepe tepe kullanacaktır. 10 yıl sonra FON’dan ilk para çıkacağı zaman da fon da para kalmadı diyeceklerdir.