Kıdem Tazminatı Yazı Dizisi-3-Kıdem Tazminatında Ücret de düşüyor

17 Ekim 2013

Kıdem Tazminatı Yazı Dizisi-3-

 

Kıdem Tazminatında Ücret de düşüyor

 

Mevcut durumda her yıla bir aylık brüt ücret tutarında yani yüzde 8,33 oranında kıdem tazminatı alınabilmektedir. Fon tasarısı ise bu oranı seçenekli olarak yüzde 3-4 ve 5 olarak vermektedir. Bu durumda yüzde 3 olursa 10 günlük, yüzde 4 olursa 14 günlük, yüzde 5 olursa 18 günlük ücret kadar kıdem alabileceğiz….

 

 

Kıdem tazminatında işçinin her bir çalışma yılına karşılık 30 günlük ücreti kadar ödeme yapılmalıdır. 30 günlük ücret  asgari olup,

-Bireysel hizmet akitleriyle,

-Toplu İş Sözleşmesi ile,

arttırılabilir. Mesela 45 günlük veya 60 günlük ücrette ödenebilir.

Tam yıldan arta kalan süreler için ise kısmi ödeme yapılacaktır.               

Kıdem tazminatına esas olacak olan işçinin 30 günlük ücreti ile aşağıda belirtilen ödemeler de bu ücrete ilave edilir.

           

Mevcut Durumda Kıdem Tazminatına Esas Ücret

            Kıdem tazminatının hesaplanması, son brüt ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur.            

            Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır. 

Kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de gözönünde tutulur.

            Esas brüt ücret ilave edilecek hesaplanması ise kıdemin son bulduğu tarihten geriye doğru bir yıl içinde ödenmiş geçici (arızi) olmayan ve süreklilik arzeden bütün ödemelerin 365 bölünmesi ile bir günlük tutarının bulunması ile elde edilir.

            Fazla mesai ödemeleri ise bu hesaplamaya dahil edilmemelidir.

            Sizlere aşağıda gerek idari ve gerekse yargı kararları sonuçlarına göre oluşturulmuş bir liste veriyorum ancak bu listede bulunmayan ödemeler konusunda ise aşağıdaki kriterlere göre hareket edilmelidir.

            Kriterler;

            1-İşçiye sağlanmış menfaat para olabilir veya para ile ölçülebilir olabilir. Bu menfaat sadece işyerinde kullanmak için verilmemiş olmalıdır. (Mesela, işyerinde kullanması verilen sabun dahil değildir.)

            2-Bu menfaatler süreklilik arzetmeli geçici nitelikte olmamalıdır.

           

 

            Fon Gelirse Rakam Düşecek

            Mevcut haliyle Kıdem Tazminatı Fon Kanunu tasarı taslağında seçenekli olarak,  yüzde 3, 4 ve 5 olarak vermektedir. Bu durumda yüzde 3 olursa 10 günlük, yüzde 4 olursa 14 günlük, yüzde 5 olursa 18 günlük ücret kadar kıdem alabileceğiz.

 

            Fon gelirse SGK’ya tabi olmayan ödemelerden kıdem alamayacağız

            Yine Fon gelirse, SGK’ya işçi için ne kadar ücret bildiriyorsak o rakam üzerinde belirlenen oranda (yüzde3,4,5) Fon kesintisi yapılacaktır. Eski halinde para ve parayla ölçülebilen her şey kıdem tazminatı rakamına dahil iken yeni durumda sadece SGK primine esas kazanç rakamları dikkate alınacaktır.

           

Kıdeme esas ücret de düşecek

Halen geçerli olan kanunlara göre kıdem tazminatı ödenirken 30 günlük ücret bulunurken, geriye doğru bir yıl içinde işçiye ödenen her türlü maddi menfaatler dikkate alınmaktadır. Yani, servisler, işyerinde verilen yemekler, özel sigorta yardımları gibi para ve para ile ölçülebilen her türlü ödemeler kıdem tazminatında dikkate alınıyor ama fon gelirse bu iş bitecek. Sadece işçinin brüt ücretine göre fona prim ödeneceğinden işçilerin kıdem tazminatına esas ücretleri düşecektir. Mesela, sabun parası, servis, yemek, kapıcılar için elektrik, kira, su, doğalgaz giderleri ile mal olarak verilen sosyal yardımlar artık kıdem rakamına dahil edilmeyecek.

 

ASIL TARTIŞMA DA BURDA ZATEN;

Şu an her yıl bir brüt ücret yani aya göre aylık yüzde 8,33 oranıyla kıdem tazminatı ödeniyor, Fon tasarısı ise yüzde 3 olarak öngörülmüş durumda bu halde çalışanların alacağı kıdem tazminatı her yıl bir brüt maaş değil her yıla 10 günlük brüt maaşa inecektir. Çalışanların alacağı para düşecektir.

 

 

-Kayıtdışı çalışanların kıdemi yok olacak

Ülkemizde, gerçekte ücreti 1500 YTL olan bir çalışanın, SSK’ya asgari ücret üzerinden bildirildiği bilinen kayıtdışılıklardan biridir. İşte bu işçi şu an işten kıdem tazminatı alma hakkıyla ayrıldığında muhatap işveren olduğu için gerçek ücreti olan 1500 liradan ödenmesini temin edebilmektedir. Kıdemi işveren değil de 10 yıl sonra fon öderse asgari ücreti dikkate alarak ödeyecektir. Tabi, tamamen kayıtdışı olanlar da işyerlerinden ayrılırken, sigortasız da olsalar işverenden kıdem tazminatı alabilmektedirler ama fon gelirse, fondan tek kuruş alamayacaklardır.

 

5953 sayılı Basın-İş Kanununa bağlı çalışanlarına tavan gelecek

Kamuoyunda bilinen adıyla 212 sayılı Kanun’a tabi çalışan yazılı-görsel basın çalışanlarının kıdem tazminatı alabilecekleri haller ise;

 

Meslekte en az beş yıl çalışmış olan basın çalışanlarına aşağıdaki hal ve şartlarla kıdem tazminatı ödenir. (Meslek kıdemi Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde tutulan gazeteci defterine ilk kayıt tarihine göre belli edilir.)

 

-Gazetecinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın işine son verilmesi,

-Gazetecinin işini haklı sebeple (5953/11 md) bırakması,

-Gazetecinin ölümü ve emekliliğidir.

 

Gazeteciler de tavan yok ama fonla geliyor

Halen geçerli olan 5953 sayılı Basın-İş Kanunu gereğince alınacak kıdem tazminatı ödemesinde herhangi bir tavan yoktur. Ancak, basın çalışanları da fona dahil edilince tavan uygulamasına tabi olacaklar. Basın çalışanlarına fondan sonra tavan gelecek olması da fonun olumsuz yönlerinden biridir. Kıdem tazminatına baz alınacak ücretin üst sınırı şimdi  olduğu gibi Emekli sandığına tabi en yüksek devlet memuru ikramiyesi ile ilişkilendirilmektedir ama şu andan tavana tabi olmayan basın çalışanlarına da  fonla birlikte tavan uygulanacaktır.

 

 

OLMASI GEREKEN NEDİR?

Yabancı sermaye ve onun temsilcileri her fırsatta kıdem tazminatından yakınır ve kaldırılması gerektiğini dile getirirler. Nitekim son günlerde Çalışma Meclisi’nde konu masaya getirildi.  Fakat yine son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve  milyonlarca çalışanın işsiz kalması, çalışanlar açısından kıdem tazminatının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha  gözler önüne sermiştir. Resmi rakamlara göre yüzde 10 gerçek rakamlarla %25-30 kadar olan işsizlerin işsiz kaldıkları dönemde kıdem tazminatı gibi işçinin eline geçen toplu bir paranın çok büyük  bir önemi vardır.  Aile yardımı sigortalarının olmadığı ülkemizde, çok düşük rakamlar olan işsizlik ödenekleri ile geçinmek mümkünde değil iken yeni iş buluncaya kadar ailesinin ölmeyecek düzeyde geçimini sağlaması yada emekli olduğunda yetersiz gelen emekli maaşına bir yan gelir olarak kıdem tazminatı vazgeçilemeyecek bir haktır.