MERHABA SAĞLIK, ELVEDA AYLIK

22 Ekim 2015

   

    Sosyal Güvenliğin 1.10.2008 öncesi döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kendi işlemlerine ve düzenlenen raporlara itiraz hakkı bulunmuyordu(506 md.116).   Meslek hastalıklarında ve iş kazalarında zaman zaman kontrol kaydı konulup, muayene için belirlenen zamanda işlem yaptırmayanların gelirleri durdurulmakta idi.   506 sayılı yasanın 25.maddesinde düzenlenmiş olan kontrol kayıtları sadece gelir bağlanan hallere münhasır olduğundan, yaşlılık ve malullük aylıklarında aylık bağlandıktan sonra kontrol imkanı bulunmuyordu.

   Bu uygulama Eski Borçlar Kanunumuzun md.46, Yeni Borçlar Kanunu md.75’te yer alan tazminat isteklerinde hakimin hükmünü 2 yıl içinde değiştirme yetkisi veren kuralın bir başka uygulamasıdır.

  5510 sayılı Kanun md.94 ile kontrol muayenesi Kuruma genişletilmiş bir yetki olarak verilmiş ve,

  -Genel sağlık sigortalısı olarak gerçekten hizmet alıp almadığı,

  -Malullük ve iş göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıkların mevcut olup olmadığı,

 Yönünden doğrulama uygulaması ile,

  Malül ve Vazife Malülü aylığı alanlar ile sürekli iş göremezlik geliri alan sigortalılar( iş kazası geçiren veya meslek hastalığına yakalananlar) kontrol muayenesine tabi tutulabileceklerdir.  Özürlü raporları nedeni ike yaşlılık aylığı alan kişilerin raporları kontrol yetkisinin dayanağı bu hüküm değildir.

  Kontrol muayenesi sonucu eğer  artık malül olunmadığı veya iş kazası meslek hastalığında % 10’dan daha az bir oran verilmediği sonucuna ulaşılır ise, rapor tarihi itibari ile aylık kesilecektir.

  Kurum malullerden kanser hastaları için daha pratik bir uygulamaya gitmiş ve  3 Ağustos 2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 28 maddesi ile 18 aylık bir süre malül sayılma imkanı sağlamıştır.

 Yani kurum bu süre içinde kanser hastalarına malül aylığı bağlamakta, ancak 18 aylık süre sonunda yeniden kontrol muayenesi sonucu malül sayılmayan hastaların aylıklarını kesmektedir. BUNA BURUK BİR SESLE MERHABA SAĞLIK, ELVADA AYLIK demek gerekmektedir.

 Malül aylığı için bütün hastalıklarda ileri düzey tek hastalık, geri dönülmez, yani tedaviden yarar görülmeyen hastalık olarak tanımlamak ayrıntılarını istisna tutan genel bir adlandırma olur.

 Değerlendirme yapmak gerekirse;

  Özellikle malulken iyileşen kişiler ile kanserlilerden 18 ayın sonunda aylığı kesilenler bakımından ilave düzenlemelere ihtiyaç vardır.

  Örneğin sigortalı tam iyileşememiş ve aylığı kesildikten sonra % 60 olan malul oranı kalkmış kişi son durumuna göre % 40 özürlü raporu ve vergi indirim belgesi alabilmiştir. Ancak kişinin malul aylığına esas sigortalı günü 1800 gün  iken aylığı 5 sene sonra kesilmiş, yeni durumuna göre ise yaşlılık aylığı için kendisine en az 3600 gün gerekmektedir.

  Bu durumda olan kişiler ile yani aylık alırken malullüğü kalkmış kişiler ile ,gerek hastalık, gerek  iş kazası ve gerekse meslek hastalığında geçici iş göremezlik süresince sigorta primi ödenemeyen dönemler için kişilere aylık alınan veya geçici iş göremez olunan sürelerin borçlanma hakkı getirilmelidir.

 Kanser hastalığının tıbbi istatistikleri tarandığında, yaşam süreleri, tedavi süreleri, hastalığın ilerleme seyri gibi olgular karşısında yaşam/ölüm oranlarında yaşama tutunabilenlerin öncelikle çok az olduğunu veya çok uzun süre tutunamadıklarını kabul ettiğimizde aylıklardaki 18 ay süre sınırlamasının çokta doğru olmadığını söyleyebiliriz.

Kontrol kayıtlarının diyaliz ve böbrek nakilleri gibi durumlarda da konulduğu görülmektedir.

İleri ve ayrıntılı bir yazı tabi ki bir tıp doktoru yönlendirmesi ile yazılmalıdır. Biz bu alana ileride ayrıntılı dönmek ve 18 ay malul aylığı ile geçici iş göremezlik hakkını mukayese etmek istiyoruz.

(Teşekkür: Sayfa yazarımız Aygün Özgökçe hanımefendiye Malullük ve Yeni Haklarınız başlıklı yazısı için teşekkür ediyor ve hoşgeldiniz diyorum)