Referans Gazetesi-Ali Tezel

26 Ağustos 2005

Başlarken…

Referans Gazetesinin kıymetli okurları bugünden başlamak üzere her Cuma bu köşede sizlerle olacağım. Köşeyi hazırlarken kime hitap edecek yazılar yazalım diye yönetim ile görüştük zira Referans Gazetesi, elit bir kesime hitap ediyor. Bir iş gazetesi olan Referans’ta daha çok çalıştıranlar (işverenler) ile üst düzey çalışanlara (yöneticilere) yönelik hazırlanan gazetede bu kesimlere yönelik yazılarla sizlerin karşısında olacağım. Ama üst düzeyde olsalar çalışan ile çalıştıranların aynı potada menfaatlerinin bulunması her zaman olacak bir iş de değil. Buna rağmen çalışmak isteyen ile çalıştırmak isteyenin menfaatlerinden ziyade hakları ve borçları konusunda bilgilendirmek, yeniliklerden haberdar etmek görevim olacak, SSK, Bağ-Kur, T.C. Emekli Sandığı ile İş Hukuku konusunda sorularınız ve sorunlarını varsa bekliyorum.



İşgüvencesinde bir aylık sürenin başlangıcına dikkat…
Önce, 4773 daha sonra da 4857 Sayılı İş Kanunu ile ülkemizde uygulamaya geçilen “İşgüvencesi Uygulaması” ve püf noktaları fazlaca bilinmemektedir. Bugün sizlere işgüvencesi kapsamında bulunan bir işçinin dava açma zamanı konusunu anlatmaya çalışacağım. İşgüvencesi kapsamında olan işçi, belirli süreli hizmet akdiyle en altı aydan beri çalışan ve işyerinde en az 30 işçi bulunandır.
4857 Sayılı Kanuna göre işçinin, işten çıkarma (fesh-i ihbar) bildirimini tebellüğ etmesinden itibaren en az bir ay içinde dava açması gerekmektedir. Kanunun 17 inci maddesine göre de fesh-i ihbar süresinin asgari süreleri,
Hizmet sürelerine göre,
-altı aydan fazla bir buçuk yıldan az olanlar için en az 4 hafta
-Bir buçuk yıldan fazla üç yıldan az olanlar için en az 6 hafta
-Üç yıldan fazla olanlar için ise en az 8 haftadır.
İşveren bu sürelere uyarak yani işçiyi işten çıkaracağını ve işten çıkarma nedenini belirten bir yazıyı işçiye verecek ve bu süreler boyunca iş arama iznini de işçiye tanıyacaktır. Ya da bu sürelere ait ücreti peşin verip derhal işten çıkaracaktır.
Mesela hizmet süresine göre 8 hafta (yaklaşık 2 ay) fesh-i ihbar süresi olan bir işçiye “sizi 8 hafta sonra şu nedenle işten çıkaracağım…” derse işçinin bu sekiz hafta içinde yani tebligat kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde dava açması gerekmektedir.
Yoksa kamuoyunda bilindiğinin veya düşünüldüğünün aksine işten çıkarılma tarihinden sonraki bir ay içinde dava açma süresi yoktur. Bir aylık sürenin başlangıcı, işten çıkarılma tarihi değil işten çıkarılma yazısının tebliğ-tebellüğ edildiği gündür.
Aşağıda sizlere bu konu ile alakalı bir Yargıtay Kararını veriyorum.

Davanın 1 ay içinde açılması gerektiği;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas No: 2003/20424, Karar No:2003/20629, Karar Tarihi 11.12.2003

Özeti:… Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde dava açılması gerekir. Davacıya fesih 25.04.2003 tarihinde bildirilmiş olup, dava 04.07.2003 tarihinde açılmıştır. Kanunda düzenlenen süre, hak düşürücü süre olup mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Hükme göre, fesih tarihinin değil, feshin bildirildiği tarihin esas alınması gerektiği de açıktır. Buna göre davanın reddi gerekir.
Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Davacı, hizmet sözleşmesinin 25.4.2003 tarihinde tebliğ edilen bildirim ile, geçerli bir nedene dayanılmaksızın 5.6.2003 tarihi itibariyle feshedildiğini ileri sürerek işe iadesini talep etmiştir.
Kanuna göre, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde dava açılması gerekir. Davacıya fesih 25.4.2003 tarihinde bildirilmiş olup, dava 4.7.2003 tarihinde açılmıştır. Anılan maddede düzenlenen süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Madde hükmüne göre, fesih tarihinin değil. feshin bildirildiği tarihin esas alınması gerektiği de acıktır. Buna göre davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan, İstanbul … İş Mahkemesinin işçinin işe iade kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA…”