Tek Çatıya Selam Adaletsizliğe Devam
2007 yılında yürürlüğe girecek olan 5510 Sayılı (SS ve GSS) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun içindeki kamu görevlileriyle ilgili maddelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra “Tek Çatı Çöktü” haberleri uçuşmaya başladı ama bu ifade doğru değil. Çünkü, sosyal güvenlik sisteminin BÜROKRATİK-KURUMSAL yapısını değiştiren, 5502 sayılı “Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” 16.05.2006 günü TBMM tarafından kabul edildi ve 20.05.2006 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu Kanuna uygun olarak da 25.11.2006 günü gerçekleştirdiği ilk genel kurulu ile SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı tüzel kişilik olarak TARİH oldu. Tarih olan bu kurumların mal varlıkları ile memurlarının SGK’ya devri ise3 yıl içinde tamamlanacak. Bankacılık Kanunu ile SSK’ya devredilmesi için 3 yıllık süre verilen 21 adet özel banka-borsanın emeklilik sandıklarının (SGK’ya) devrine ise 2 yıl kaldı. “Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı” merkezi örgütü ile taşra teşkilatını tam olarak kurduğunda ise her ilde,
-SSK Sigorta İl Müdürlüğü
-Bağ-Kur İl Müdürlüğü
-T.C. Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü kalmayacak ve üç müdürlük ve müdür yerine bir tane Sosyal Güvenlik İl Müdürü olacak…
Ayrıca, hemen her ilçede hizmet üretecek olan 1700 kadar “Sosyal Güvenlik Merkezleri” kurulacak.
Reformun İkinci Ayağı Gelemedi
Sosyal güvenlik reformunun asıl ayağı olan 5510 Sayılı Kanun ise 31.05.2006 günü TBMM’de kabul edilmiş ve 16.06.2006 günlü Resmi Gazetede yayınlanmıştı. Kanunun yürürlük tarihi olan 01.01.2007 günü;
-SSK’nın işçileri için uyguladığı 506 Sayılı,
-Bağ-Kur’un esnaf-tüccarlar için uyguladığı 1479 Sayılı
-T.C. Emekli Sandığı’nın kamu görevlileri için uyguladığı 5434 Sayılı,
-Tarım işi yapanlar çiftçilerin (Bağ-Kur’un) 2926 Sayılı,
-Tarımda amele olarak çalışanların (SSK’nın) 2925 Sayılı kanunları ile,
-Banka ve Borsaların Özel Sandıklarının uygulama senetleri,
ortadan kaldırılıyor ve hepsini kapsayan Sosyal Sigortalar ile Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Kanunu geliyordu.
2007 yılından itibaren 5510 Sayılı SS ve GSS Kanunuyla birlikte,
-Memur, Esnaf, İşçi, Bankacı, Çiftçi, Amele ayrı sosyal güvenlik kanunlarına tabi olmayacak aralarındaki farklılık ve ayrımlar giderilecek,
-Memurun, işçinin, esnafın eş ve çocuklarına yapılan ayrım ortadan kalkacak, dul ve yetim aylığı alacaksa hepsi alacak, alamayacaksa hiç biri alamayacak,
-Çalışanlar arasında gidilecek hastane, sağlık tesisi, ilaç alınacak eczane ayrımı kaldırılacak herkes eşit şartlarla, eşit miktarda sağlık hizmeti ve yardımı alacak,
-Hizmet almak için Müdürlüklere gitmek devri bitecek, hizmet yerleri mahallelere kadar giderek vatandaşa ayağında hizmet verecek,
-Bilgisayar sistemi ağı ile sağlık karnesi, vizite kağıdı devri bitecek sadece vatandaşlık numaranızı söylererek, muayene olacak ve ilaçlarınızı alacak,
-İstirahat aldığınızda, istirahat parası almak için müdürlüklere gitmeyeceksiniz, mahallenizde en yakın bankaya istirahat paranız gönderilecek,
Sonuç olarak,
-Söylenen adıyla NORM ve STANDART farklılıkları ortadan kaldırılacak, her türlü ayrım yok edilecek, insana, insan olduğu hatırlatılarak hizmet verilecekti.
Ancak, SS ve GSS’nin 22 maddesi Anayasa Mahkemesi tarafında kamu görevlilerinin diğer çalışanlarla eşit olamayacağı hatta aynı yasada bile birlikte isimlerinin geçemeyeceği görüşü ile iptal edildi ve artık yürürlüğe girme şansı da kalmadı.
Kısaca, çeşitli gecekondularda yaşayan işçi, memur, esnaf, amele, çiftçi 5502 Sayılı Kanun ile aynı (eve) ÇATI altına alındı ama kamu görevlilerinin salonda, işçilerin koridorda, amelenin kömürlükte, çiftçinin bahçede yaşayabileceği aynı çatı altında eşitlik sağlanamayacağı Anayasa Mahkemesinin kararıyla ortaya çıktı.
Sonuç olarak, 2007 yılından itibaren SGK çatısı altında herkese ayrı ayrı kanunları uygulanmaya devam edilecek, hakimler, askerler, memurlar 1 koyup 3 alacaklar, işçiler 2 koyup 2 alacaklar, esnaf 3 koyup 2 almaya devam edecek. Memurun kızı SSK’lı olarak çalışsa da, şirket kurup işletse de, kendisi buralardan emekli olsa da bu arada kamu görevlisi babasından yetim aylığı almaya devam edebilecek. İşçinin ve Bağ-Kur’lunun çocukları ise yeni bir sosyal güvenlik reformuna kadar havaya bakmaya devam edecekler…