ALİ TEZEL

SAHİ TAVAN KAÇ PARA- PARADAN ÜSTÜN DEĞERLER

               13 Temmuz 2017 tarihli Güneş Gazetesinin ekonomi sayfasında  emekli maaşını çalışırken artırım başlıklı yazıda SGK tavan kazanç örneği verilirken SGK’ya tavan (10 bin 705,50 liradan) kazanç bildirilmesi açıklamasına yer verilmesi garipsedim.

              2017 yılı için tavan asgari ücretin brütünün 7,5 katı idi yani bu hesapla 1.777,50*7,5= aylık tavan kazanç tutarı 13.331,25 TL dir. Peki niye 10.705,50 denilmiştir. Geçen sene asgari brüt kazanç 1.647*tavan çarpan oranı 6,5 = 10.705,50 yani bu tutar 2016 yılı tavan kazancı olmakta idi. Herhalde yazıyı kaleme alan ya örnek olduğu için ya tavan kazancın değiştiği gerçeğini görmezden gelerek örnekleme yapmıştı.

              Yani aslında SSK’lı (4/1a) sigortalılarının işveren ile bir anlaşma-muvazaa yapmamaları halinde ücret ne ise kazanç o olacağından aslında örnek çokta sonuca etkili değildir. Ancak prime esas kazanç seçme imkanına sahip gruplar bakımından bunlar isteğe bağlı bağkurlular, bağkurlular (4/1b) sigortalıları ve SSK,BAĞ-KUR gibi sigortalıların borçlanmalarında kazanç seçme imkanı bakımından önem taşıdığından, bu grubun planlamasına etki edebilirler. Kısaca tavan 2017 yılında 10.705,50TL değil 13.331,25 TL dir. Ancak bu kural bilindiği gibi sadece SSK ve BAĞ-KUR’lular içindir. Kamu görevlileri bakımından üst sınır kanun koymamıştır. Ancak bir  başka yazının konusu olabileceği gibi ister eski ister yeni memurların kazançlarının tamamı üzerinden değil belirli kazançları üzerinden prim kesildiğinden memurların prime esas kazançları aldıkları maaşlara göre daha düşüktür. Kısaca bazı ödemeler prime esas kazanca tabi değildir. Klasik emekli sandığı aylığı bakımından olumsuz bir sonuç doğurmayan bu durum kendisini hizmet birleştirerek eski memurun SSK emekliliğinde daha çok gösterir ve nerede ise telafi edilemez bir fark çıkarır(çözümsüz değildir. Süprizimi sonraki zamanlara saklıyorum). Yeni memurlarında aslında ileride alacakları emekli aylıkları da çok yüksek olamayacaktır.

              Basında olsa,  gazetede olsa, tv proğramı da olsa, hatta bizzat hizmet aldığınız bir uzmanda  olsa zaman zaman buna benzer eksiklikler, yeni bilgileri öğrenememeden veya bilgi körlüğü ile hatalar yapılması mümkündür. Bu noktada aslında uzmana, yazara kötü demek yerine sen bilgi körlüğü yaşadın demek daha doğrudur. Bilgi körlüğü yeterli bilgi düzeyine erişenlerin yeniliklere adapte olamaması, kendilerini yeterli bulmaları, uyum sağlama için gayret etmeme halleri olarak açıklanabilir.

              Özellikle güvenilen kalemlerin bilgi körlükleri ve bilgi eksiklerinin, yanlış bilgilendirmelerinin  önüne geçmek veya bu bilgilerin doğrusunun farklı olduğunu anlatabilmek için bir ortam oluşmalı ve ben bilgi verebilirim diyenler tarafından kontrolü yapılabilmeli eksik veya tam öğrenilmeyen bilgiyi yenilemek hepimiz için bir erdem kabul edilmelidir. Sosyal güvenlik çoğu zaman telafi imkanı veren bir sistem olmasına rağmen, ölümde, tahsiste ilk aylığın çekilmesinden sonra telafiyi zorlaştıran bir yapıya sahiptir. Önceden yapılan yanlışları düzeltmek için son günlerin en güncel sorunu özellikle yurtdışı borçlanmalarda dönem seçilmeden yapılan ödemelerdir. Yargının bu anlamda tahsis yapılmışta olsa sigortalılar lehine kararları bulunmaktadır.

                Yeni bir şafağın birinci yılı tamamlanırken Erdemi, bilgi toplumu ve üretken, tek vücut fikir ve hoşgörü zengini bir toplumu arzuladığımı yüce milletimize arz ederim. 

Exit mobile version