SANATÇI SİGORTALILIĞI NEDEN SULANDIRILIYOR?
Son günlerde 6111 sayılı yasa ile düzenlemeye gidilen 5510 sayılı SS ve GSSK Ek Madde:6 ve Geçici Madde:29’u görmezlikten gelinerek sanatçıların sigortalılığı neden 4-1(a) kategorisine sokulmak istenmiyor.
Mülga Kanun olan SSK Kimler sigortalı sayılır denildiği zaman kanun hükmü açıkça SSK’lı olma şartını net olarak ortaya koymuştur.
Sigortalı sayılanlar
Madde 2-
Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar.
Bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları, müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşıları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar, düşünür ve yazarlar bu kanun hükümlerine tabidirler.
5510 sayılı SS ve GSSK Göre Sigortalı Sayılanlar 4.Madde belirtilmiştir.
1.Fıkrasının (a) bendinde;
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler;
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar hakkında da uygulanır.
Hem mülga olan 506 sayılı kanun ile hem de 5510 sayılı Kanun ile 4/1-a net şekilde açıklandığı gibi birebir uyuşmaktadır.
Bu konu da rahatsızlıklar ne zaman ortaya çıktı?
Yıllardır sanatçıların sigortalılığı ihmal edilmiştir.
Kısacana bu işin uygulamada kolaycılığına kaçılarak işçi işveren dioloğundan kaçınılmış belirli kapsamdaki başrol sanatçıları kısmen SSK kapsamına alınmış,diğerleri ise serbest meslek makbuzu tanzim edilerek kaderlerine terk edilmişler.
Birçok sinema ,tiyatro,sahne sanatçısı ise son nefeslerini yokluğun pençesinde vermişlerdir.
Bazı sanatçılar ise sigortasız çalışmaktan dolayı rahatsız olduklarında ise ,işverenleri onları ise şu şekilde avutmuştur.
SSK’nın yıllar içinde zaman zaman çıkardığı sanatçı borçlanmasını kanunlarını TBMM çıkartır toplu ödeme yapar SSK şartı ile emekli olursun diyerek avutuyorlardı.
Oysa bu tip SSK’dan borçlanmalar çıksa da prim borcunu ödemeye kaç sanatçının gücü yetmiştir.
En son borçlanma ise 1994 yılında 4056 sayılı kanun ile çıkmıştır.Bu borçlanmadan ise her sanatçı faydalanma imkanı bulamamıştır.
Çok Kanallı Televizyonlar İle Dizi Sektörü Başladı
Tek Kanallı TV uygulamasından özel tv kanallarına uzanan yolculuk da ,artık rekabet ortaya çıkınca ortaya bu sektörden pay kapma yarışı başladı.
Çünkü medya ne kadar çok izlenirse o kadar çok gelir,siyasi nüfus elde etme imkanı da ortaya çıkıyor.
İzleyiciyi ekran karşısında tutmanın bir anlayışı da yediden yetmişe ekran başına bağlayan programlar ve diziler yapılması gerekiyordu.
2000’li yıllardan sonra TV Dizi fırtınası başlayınca bu alanlarda Ajansların yer alması ile oyuncu temini yollarına gidilmeye başlandı.
Ajansların verdikleri paralar ancak gündelik diye tabir ettiğimiz miktarlarda kalıyordu.
Elektronik haberleşmenin ve bu alanda bilinçlenmenin başladığı için sigortasız ,iş güvencesiz çalışmanın bedelinin ağır olduğunu gören bu kesimde çalışanlar ise çeşitli dernekler ile bu sisteme dur demenin zamanı geldiğine inanarak örgütlenmeye başladılar.
Zayıf olsa da sendikalarda destek olmaya başlamıştı.
Öncelikle İş Kanunundan bağımsız Güzel sanat dallarında çalışanları kapsayan bir iş kanunu taslağı hazırlasalar da bakanlıktan onay gelmemiştir.
5510 sayılı SS ve GSSK yayınlandığında Bu Konuyu Gündeme Taşıyan isim Kim?
Bu konuya gündeme alma adına ilk defa Türkiye de o yıllarda SÖZCÜ gazetesinde köşesinde dile getiren kişi Şevket Tezel olmuştur.
13/04/2009 Tarihli yazısında Şevket Tezel konuya akademik bağlamda yaklaşmış iken ortada henüz oyuncular sendikası da yoktu.
Sanatçıların Sigortalılığı
Okurum Ata ATALAY “Tiyatro ve sinema emekçilerinin sigortalılıkları konusunda sıkıntı yaşanmakta, dizilerde figüranlık yapan, tiyatrolarda yevmiyeli çalışanlar 4/a sigortalısı olmaları gerekmekte buna rağmen ajanslar tarafından sigortaları yapılmıyor ya da eksik gösteriliyor. Bu kesimde çalışanlar oldukça mağdur bir kesim. Çözüm bekleyen bu konuyu köşenizde işleyerek duyurur musunuz?” diyor.
Yasal düzenleme ile sanatçıların, SSK kapsamına alınmış olması iki nedenden dolayı sorunu çözmüyor. Bunlardan biri Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, TRT Radyo ve Televizyon, Şehir Tiyatroları gibi yerler dışında faaliyet gösteren sanatçı ve yazarların çalışma tarzlarının bir işverene `iş sözleşmesiyle çalışmak` koşuluna tam olarak uymayışı, daha çok serbest meslek faaliyetini andırmakta oluşudur.
2167 sayılı Kanunla gelen ek 10 uncu madde kapsamında sanatçılara getirilen hakkın bu konuyu çözmesi gerekirken ne 1983 yılında çıkartılan 2959 sayılı Kanun ne 1987’de çıkartılan 3395 sayılı Kanun ve ne de 1994 yılında çıkartılan 4056 sayılı Kanun sanatçıların sosyal güvenlik sorunlarını bitirmemiştir. Her defasında yaşlılık aylığı alma konumuna gelenlerin borçlanarak bu hakka kavuşmaları mantığına dayalı olan borçlanma yasaları bu alanda sosyal sigorta bilincinin tam olarak oluşmasına katkı sağlamış değildir.
Bu durum çerçevesinde primlerinin tam olarak yatırılmadığını saptayan sanatçılar veya figüranlar öncelikle işverenlerini uyarmalı veya bizzat kendileri bir ay içinde bildirimde bulunarak durumdan SGK’yı haberdar etmeli veyahut en azından iş sonunda hizmet tespit davası açmalıdır.
Bu yazısı ile aslında sanatçıların sigortalılığı konusu ateşlenmiş oldu.
Yeşilçam Emekçisine Destek İstanbul SGK Geldi
Bu konuya en duyarlı SGK İl Müdürlüğü İstanbul olmuştur.Çünkü bu işin kalbi İstanbul’da attığı için sigortasız çalıştırmama adına çalışmalar başlatılmıştır.
İlk iş olarak Unkapanı SGK Merkez Müdürlüğünde Sanatçı sigortalılığı için birim kurulmuştur.
Kurulduğu günden itibaren bugüne kadar Oyuncular Sendikasına uygulama adına İstanbul SGK İl müdürlüğü rehberlik yapmıştır.
Çeşitli etkinliklerine katılarak oyuncuları ve bu alanda çalışanları bilinçlendirilmiştir.
Oyuncular Sendikası Bu konuda Kararlı
En son ise bu hak arayışı için Miat tarih 1 Mayıs Olmuştur.
2010 yılında başlayan oluşum 2011 yılında tamamlanmıştır. 2012 yılının 1 Mayısında Taksim Meydanın da yerini almıştır.
Bu oluşumun başında genç ve idealist Memet Ali Alabora ve çalışma arkadaşları vardı.
Oyuncular Sendikası boş durmuyor internet sitesinde ve sendika da eğitim ,bilinçlendirme çalışmalarına hız veriyordu.
ÇSGBakanlığı ise dizi film yapımcılarına artık incelemeye alınacakları için eksikliklerini tamamlamaları adına Eylül 2012 tarihine kadar süre veriyordu.
Burada yapımcılar öncelikle dernek kurarak oyuncular sendikasının da kazanımlarını bir nebze de olsa kontrol altına almak istiyordu.
İleride Dizi ve Film Yapımcıları derneği karşımıza İşveren Sendikası olarak da çıkabilecektir.
Çünkü bir tarafta işçi tarafı diğer tarafta işveren tarafı oluşumu gündeme gelmiştir.
Özellikle Oyuncular sendikası 1 Mayıs da taşıdıkları dövizlerde kararlı olarak 4-1(a) istiyorlardı.
Bu oluşumu görmezden gelinemezdi.
Yapımcılar için bu işin bir ekonomik boyutu olduğu için ne kadar az 4-1(a)’lı olursa işçilik maliyeti o kadar düşük olması düşünülüyordu.
Oysa burada oyuncular sendikası bir adım daha atmalı İş Kazası ve Meslek Hastalıkları içinde hak kazanımı yönünden mücadele vermelidir.
Ali Tezel Objektif Gözle Konuya Yaklaşmıştır
Son günlerde Ali Tezel üstadımızın bu konuda duyarlı davranışını da takdir ediyorum.Çünkü yıllara dayanan meslek birikimi ile başından beri bu oluşumu dikkatlice izliyor.Özellikle 6111 sayılı yasa ile yapılan düzenlemede sanatçıların 10 günden az sürelerde çalışmış olmalarından dolayı geriye kalan primleri kendileri ödeseler de iş kazası ve meslek hastalıklarından nasıl mağdur olduklarını da köşesinde dile getiriyordu.
Burada 4-1(a)’lı çalışmanın Kanun ile verilen bir hak olduğuna da ısrar ediyor.
Bir çok konuda Kanun düzenlemelerine etki eden yazıları ile gündeme gelen Sosyal Güvenlik Müşaviri olan Ali Tezel son genel yazının kanundan kopuk yazıldığını sosyal güvenlik mantığı ile uyuşmayan tamamen vergisel anlamda bir hak boyutu ile ele alındığını da gözler önüne serilerek 4-1(b) dediğimiz uzun süreli ve az emekli maaşı alan sisteme doğru sanatçıların sürüklendiğini dile getiriyor.
Onun hedefi çalışan kesimlerin hakkı olan sigortalılığına kavuşmasıdır.
Bu yönde de mücadelesini her zaman vermektedir.
Değerlendirme:
Yapımcılar ise düz mantıkla düşünerek 4-1(b) sigortalısı olmak kötü bir şey mi diyorlar.
Oysa 4-1(a) ve 4-1(b) farkını bilmeden bu söylemi yapmaları konuya ne kadar az hakim olduklarının da göstergesidir.
Burada sadece film ve dizi oyuncularını değil;
Tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarları da 4-1(a) kapsamında görme mücadelesini vermeliyiz.
Bu konuda 1 Mayıs Taksim Meydanın da Palyaço Kıyafeti giymiş olan Fuat Okan adlı oyuncudur.
Taşıdığı pankartta anlamlı mesaj vererek artık sanatçının sosyal güvencesine,İş hukukundan doğan haklarına sahip çıkması gerekliliğini vurgulamıştır.
İşte o anlamlı mesaj;
FUAT OKAN
YAŞ 60
36 YIL SİGORTA TELİF YOK
BİR OYUNCU…
BENİ EMEKLİYE KİM AYIRACAK?
O halde dizi film yapımcıları derneği bu sorunun cevabını bulduklarında sorun ortadan kalkacaktır.
Şimdi gözler SGK Başkanlığında Kurum tarafından yayımlanan genel yazı geri çekilmelidir.
Bu yazının zaten hukuki bir yaptırımı da bulunmamaktadır.
SGK şu an da prim tahsilatını göz önüne alarak bu konuda çözümler oluşturarak, fazla çalışma sürelerini de dikkate almalı 4-1(a) kapsamından prim toplama yolunu tercih etmelidir.
Dizi ve film gibi geniş bütçeli çalışmalarda Asgari İşçilik mantığı ile değerlendirilerek işin maliyetine göre sigortalı çalışanlar tespit edilmeli,fatura karşılığında alınan hizmetlerde sigortalı çalışmanın olgusu üzerine gidilmeli alt ve üst işveren çalışması gibi TV Kanalları dahil olmak üzere kapsamlı bir çalışma başlatmalıdır.
Oyuncular Sendikası,Dizi Film Yapımcıları Derneği ve SGK yetkililerinin birlikte yer alacakları ortak karar ile 5510 sayılı Kanunun amir hükümlerine göre hareket edilerek ileride ortaya çıkması muhtemel sorunlar en aza indirilmelidir.
VEDAT İLKİ
vedat.uzman@gmail.com