Öncelikle sayın Cumhurbaşkanımızı , seçilmişleri, seçime girenleri, seçime girme cesareti gösterenleri ve yüksek oranlı bir katılımı gerçekleştiren milletimizi yürekten kutluyorum.
Siyasi sezgimi CHP nin İyi partiye 15 milletvekili vereceğini 3 gün önceden söylerek kendimi test etmiştim. AK Parti ve politakaları ise benim hep hayal edebildiğim veya yapabilirler dediğimin çok üstünde gerçekleşti. Tam tespit pek mümkün olmuyor hep şaşırtıyor. Bu kadarı olmaz, bunu çok zor yaparlar derken, hepsi bir bir gerçekleştiriliyor. Bende artık hayalim-muhayyilem+ % 25 fazlası diyorum. Siyasetin olmazı yok.
Seçim süreci yüksek perdeden bir çok söylem oldu. Seçim sonucu bir tebrik aslında bir çok soğukluğu kaldırıyor. Siyasetin ve siyasetçinin doğası böyle.
Millet Muharrem İnce’yi sevdi, Kapalı bir CHP yerine tüm kesimlere yönelebilen bir aday daha çok benimsendi.
Ancak Apolet Sökme tartışmasını kırıcı buldu. Olmasa idi zira bir sonraki seçimi Bir kuvvet komutanı olabilecek veya Genel Kurmay başkanı olabilecek biri ile bu tartışma gelecekte siyaset için doğru kişiye odaklanmışlık değildi.
Vatandaşlarımızdan Kürt olanlara ve onların kendi partilerinde siyaset yapma haklarına evet, ancak bir ön şart konsa idi. Silahlı/terör gücüne dayanmayan, hatta silah bırakmış tamamen demokratik yöntemleri benimseyen kürt siyasetçiler ile birlikte hareket edebiliriz gibi bir açıklama amaca daha çok hizmet ederdi.
TSK ülke dışında harekat icra ederken, zayıflık algısı oluşturma ihtimali dahi olan her açıklama yerine, koşulları oluştuğunda askerimiz ülkemize dönecek ve mülteciler de ülkelerine dönecekler, bu koşulları siyasi olarak hızla oluşturacağız daha benimsenebilir aynı amaca hizmet eden açıklamalar olabilirdi.
Kanal İstanbulu yaptırmayacağım yerine daha uygun maliyetler ile yaptıracağım denebilirdi.
Konut sektörü oyların nerede ise % 20’si oy deposu daha makul yaklaşım beklerdi.
Ama gördük ki çapkınlık dedikodularına CHP seçmeni veya muhafazakar olmayanlar çokta kulak asmıyor. Zaten etkisi olsa Trump’a olurdu. Ancak muhafazakar kesimde hala etkisi var.
Meral Akşener hanımı son gün izlediğim mutlu gülümsemesi ile seçim sürecinde çoğu zaman göremedik. Yeni olmak zordur. Siyasette kalabilmekte zor.
Parti başkanı olup vekil olmaksızın sürdürebilmenin zorluklarına aşma yollarını arayacaklar. Bu yol bulunamaz ise siyasetimizin yok edici zaman etkisi hep hissettirilecek. Aslında Cumhurbaşkanı adaylarının milletvekili adayı olmaksızın vekil seçilme yolu aranmalıdır. Bu ya aday kadar eksik vekil belki de daha doğrusu en az oy alan aynı parti vekilinin yerine Cumhurbaşkanı adayının seçilmesi olmalıdır. Örnek en az aynı parti X adayı A ilinden 4.500 oyla MV olacak iken onun yerine Cumhurbaşkanı adayı MV olmalıdır.
Bahçeli sonuçlardan memnun. Vefa ve Beka duygusu ile bu defa AK Parti Seçmeninin bir kısmından oy aldı.
Benzer durum HDP içinde geçerli. Her evden bir CHP li oyu sonuçları değiştirdi. Ancak CHP’nin bu tavrı ile gelen bir çok Milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması meclis aritmetiğine yeniden şekil verecektir.
Yeni sisteme alışırken, sert geçişler yapmaktan kaçınan millet daha mülayim davrandı. Belki beklenen millet yargılarım, canlı yayında veririm kısmını pek sevmedi. Muhalefetin iktidar özlemi artmakta ama millet acı yıllarını hatırlamakta (Menderes) kardeş kardeş, dost dost, daha mülayim daha sevecen, daha vefalı hareketler beklemekte.
AK Parti bakımından sürdürülebilir başarı bir kez daha gerçekleşmiş oldu. Ancak AK Partinin ilk yıllar başarısı ile İnce’in başarısı arasında oransal azlık kaldı. Kalan fark iktidar rüzgarıdır. Bir anda geliverir. İktidar rüzgarı % 20 oyun yer değiştirmesidir. Sayın İnce bunun en fazla 10 puanını aldı çoktan. Ancak bence Mülayim söylem ve CHP seçmeninin oyunu alan HDP’ye silahsızlanma gerçekleşmeden yaklaşım tarzı kalan % 10 puanı vermedi.
İktidar rüzgarını halen Sayın Cumhurbaşkanı kullanıyor.
Bu seçimde ezberler bozuldu, yeniden çok şey öğrendik. Olmaz ya seçim ikinci tura kalsa konuşulmayan neler vardı diye merak ediyorum , mesela pakette iki kişi vardı kimlerdi.
Siyaset şekilleniyor ama genel veya özel af yolu biraz zor görünüyor. Zira Anayasa md.87 beşte üç yani 360 oy istiyor. Yöntem olarak af yerine daha kolay olan infaz yasasının değiştirilmesi görünüyor.
Zor ama diyelimki sayın İnce partisinin genel başkanı olamadı, Sayın Akşener'de partisinin genel başkanlığı koltuğundan edildi, Siyaset yeniden şekillenir, yeni bir parti daha kurulur mu. Bence siyaset bu kadar uca kaymamalı, herkes partisinde bir adım daha yükselebilmelidir.
(Bir sonraki yazı =Seçim süreci ve sosyal güvenliğe etkileri)