ALİ TEZEL

SİGORTA İŞLEMLERİ YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ-SGK YÖNETİMİNİ CİDDEN TEBRİK EDERİM

05.12.2017 tarihli resmi gazetede sosyal sigorta işlemleri yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik yayımlandı.

Sayfa yazarlarımızdan Vedat İlki bey 06.12.2017 tarihli yazısında geçici 36 maddesinin incelemiş ve 1.10.2008 den önce sürekli iş göremezlik geliri alırken ölenlerden % 50 den oranı az olanların hak sahiplerine de gelir bağlanmasına ilişkin değişikliği incelemişti. Bu hususta yargı kararları ile yıllardır bu grubun açtıkları davaların kabul edildiğini beyan edelim. Onlarca örnek bulunmakta.

Sayfa Yazarlarımızdan Şevket Tezel beyinde 11.12.2017 tarihinde başladığı yazı dizisinin yönetmeliği bir çok yönden inceleyeceği anlaşılmakta.

Ben öncelikle yargının yükünü azaltan yönlerde getirilen değişikliklerden kısaca söz etmek istiyoruz.

1-Kurum tarafından  iptal edilen hizmetlerin ödenmiş sigorta primleri Kuruma  irat kaydedilir (Ek madde 7).

Bu hüküm Türk Borçlar Kanunu C. Geri istenememe MADDE 81- “Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Ancak, açılan davada hâkim, bu şeyin Devlete mal edilmesine karar verebilir.” Hükmü ile mukayese edildiğinde yönetmelik hükmünün  Borçlar Kanunu hükmüne aykırı olduğunu görürüz. TBK md.81 karşısında SGK dışı ilgililerin ödenen primlerin SGK yerine hazineye irat kaydını isteyebileceklerdir. Kurum kanununa konulacak bir hükümle Türk Borçlar Kanunu düzenlemesinin aksi bir hüküm konulabileceğine inanmaktayım.Zira 5502 sayılı Kurum Kanunun 34.maddesinde açıkça bir hüküm yer almamaktadır.

2- Tahsis talep tarihinde borcu görülmemesine rağmen sonradan borcu çıkanlardan, tahsis işlemleri sonuçlanmadan borç tutarı asgari ücretin 2 katından fazla olmayanların (brüt asgari ücret olarak kabul edilmelidir) aylık başlangıç tarihleri  sonraki tarih değil önceki tarihtir. Prim borçları ödenecek aylıktan mahsup edilir.

  Aylık bağlanmış olanlardan, aylık alırken borçlu oldukları anlaşılanların prim borç tutarlarının tamamı ödenmekte olan aylıklardan kesilir, aylıklar kesilmez, yeni hizmete göre baştan itibaren aylık yeniden hesaplanır(Ek Md.9 değişikliği).

3-Malül aylığı alırken çalışanların, yurtdışı hizmet borçlanması ile yaşlılık aylığı alırken yurtdışı çalışması olanların veya 5335 kapsamında çalışması olanların, ölüm aylığı alırken çalışmaları nedeni ile aylığı kesilmesi gerekenlerin durumlarının sonradan anlaşılması halinde yalnızca çalışılan dönem için borç çıkarılır, diğer dönemlerde aylık ödenir. Yeni tahsis aranmaz(Ek madde 10 değişikliği).

4-Ölüm gelir/aylığı sigortalıya ilişkin koşullar ölüm tarihi, hak sahiplerine ilişkin koşullar bu niteliğinin kazanılma tarihine göre belirlenir (Md.29 değişikliği ile geçici 4.maddesi değişikliği).

   Bu ilkeler Yargıtay HGK ve daire kararlarında yer alan kriterlerdir.

5-AYLIK BAĞLANDIKTAN SONRA HİZMETİ EKSİK OLDUĞU BELİRLENENLERİN AYLIKLARI İPTAL EDİLMEZ.

  Geçici 35.madde düzenlemesi.

   05.12.2017 tarihinden önce bağlanan aylıklar;

   Gün koşulu Kurum hatası nedeni ile yanlış hesaplanmış ise aylıklar kesilmez. Kişi kasıt ve kusurlu davranışı ile eksiklik belirlenememiş ise aylık kesilmeye devam edilir.

   Kurum hatası nedeni ile eksik olduğu belirlenen günler;

   -Borçlanabilecekleri süreler var ise asgari kazançtan borçlanması yaptırılır, Bu kişilere yeni bir aylık hesabı yapılmaz, aylık hesabı ve başlangıcı değiştirilmez.

   -Borçlanacak günü yoksa  SGDP'ye tabi çalışması var ise veya 4/1b kapsamında sigortalılığı devam ediyorsa, bu kapsamlarda yeteri kadar gün verilir.  -Borçlanılacak süresi yoksa veya SGDP'ye tabi olup dönüştürülecek hizmeti yoksa veya 4/1b kaydı sürmüyorsa,bu defa eksik hizmet süresinin tamamlanacağı zamana kadar hizmet verilebilmesi için tahsis öncesi sigortalının isteğe bağlı sigortadan, 2925 sigortalılığından, Ek 5 (SSK tarım) veya Ek 9 (ev hizmetlerinde çalışırken) aylık aldıkları için sigortalılık sona ermiş olması gerekmektedir. Bu iki grubun yani borçlanma dışı hizmet eklenenlerin aylıkları ilk tarihten değil hizmetin tamamlandığı tarihten başlar. Eklenen günler hem gün hem kazanç olarak esas alınır.(Düzeltme 11.12.2017 saat 11,56)

   Gerek borçlandırılarak gerek hizmet verilerek eksik günü tamamlananların ilk aylık aldıkları günden bu şekilde yeniden aylığa hak kazanacakları güne kadar olan dönemde yapılan ödemeler yersiz ödemeler ve tamamlanan hizmet için hesaplanan primler  kurum hatası olarak aylıklardan tahsil edilir.

   Bu düzenlemede yer alan 2 fıkrada yer alan 1a da yer alan borçlanma suretiyle günü dolanların aylık başlangıç tarihleri değişmez ibaresi ile 3 fıkrada yer alan hem borçlanma hem hizmet verme suretiyle gün verilenlerin aylıklarının bir bölümünün yersiz ödemeye tabi tutulması ifadesi çelişir görülmekle birlikte bunu hizmet borçlanması yapanların aylıklarının değişmeyeceği, borçlanmanın asgari kazançtan yapılmasına rağmen aylığı azaltmaması,yeni aylık hesabı yapılmaması açıklamaları ile düşündüğümüzde sadece ayırımın aylık hesabı bakımından olduğu anlaşılır. Örneğin 2015 yılın gün eksiği sonradan tespit edilen ve aylığı 1.100 TL den az olduğu için 100TL zam alan borçlanma hakkına sahip olan sigortalı/hak sahiplerinin borç çıkarılan dönemi 2016 Ocak ayına kadar sarksa bile 2016 aylığındaki 100TL lik zamdan yararlanacaklardır. 2016 aylığı zamlandırılıp getirilen aylık olacaktır yeni aylık değil.

  Bu hüküm 1479 sayılı kanunun halen yürürlükte bulunan Ek Geçici md.6 da yer alan sonradan bildirilen BAĞ-KUR hizmetlerine uygulanamayacaktır. Zira hüküm aylık bağlandıktan  sonra bildirilen BAĞ-KUR hizmetlerinin hiç nazara alınmamasını öngördüğünden yönetmelik değişikliği ise sadece eksik günleri düzenlediğinden kural çakışması olmayacaktır.

 

   Özellikle bu hükümler binlerce aylık iptali nedeni ile açılan davalara neden olan uygulamaları sona erdireceğinden;

    Ben kendi takibimde olan kapsamdaki ve halen devam eden tüm davalar için yeniden Kuruma başvuru yapacağım,

    Olumlu sonuçlanan başvurularım konusuz kalarak davası sonuçlanmış olacak,

    Bundan sonra binlerce ihtilaf doğmayacak sadece sigortalı/hak sahibi kusur ve kasıtlı davranışları dava konusu olacak.

    BU UYGULAMA ÇALIŞMADAN AYLIK ANLAMINA GELİYOR. ANCAK yeni olaylara uygulanmaz, SINIRI ESKİDEN BAĞLANMIŞ AYLIKLAR İÇİN  getirilmiş bulunuyor. 05.12.2017 sonrası bağlanacak aylıklara uygulanma ihtimali yok, bu arada yersiz ödeme  yönetmeliği de böylece bu kapsam için değişmiş oluyor. En ilginç yön ise emekli olanların fiilen çalışmaları veya  yaşlılık aylığı için sona eren isteğe bağlı sigortalılık, 2925 veya Ek 5 (Tarım SSK) veya Ek 9 (ev hizmetlerinde çalışma) nedeni ile aylığa başlayanlara yeteri kadar gün verilmesi söz konusu, buna göre lehe olan bu hükümlerden ikinci sınırlama olarak emekli olduktan sonra çalışmayanlar veya sayılan 4 sigorta grubuna en son tabi olmayanlar yararlanamayacaklar.(Düzeltme 11.12.2017 saat 11,56) 

      Getirilen çözümler, ideal  anlamda çözümler olduğundan emeği geçen tüm yetkilileri gelişen sosyal güvenlik anlayışı ve iyi yönetim ilkeleri adına tebrik ediyorum. 

 

    

Exit mobile version