SİLİKOZİSLER BAŞVURUNUZ İÇİN BUGÜN SON GÜN/SOSYAL GÜVENLİK YAZARLIĞI BİRİKİM VE DONANIM İSTİYOR

24 Mayıs 2011

SİLİKOZİSLER BAŞVURUNUZ İÇİN BUGÜN SON GÜN/SOSYAL GÜVENLİK YAZARLIĞI BİRİKİM VE DONANIM İSTİYOR
15.03.2011 Tarihli 2011/27 sayılı Genelge ile Silikozis hastaları ile ilgili iş ve işlemler konusunda detaylı olarak belirlenmiştir.
Özellikle son başvuru tarihi olarak (1) Başvurulara ilişkin hususlar kısmında özellikle 24.05.2011 tarihi vurgulanmıştır.
”Sosyal güvenlik il merkez müdürlüklerince 25.02.2011 tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde Genelge ekinde yer alan dilekçe ile yapılan başvurular kabul edilecektir. Bu tarihten (24.05.2011) sonra yapılan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır (Ek: 1)”


Meslekte kazanma gücünü aşağıdaki şeklinde kaybedenlere;
1. % 15 ila % 34 arasında kaybedenlere 7000, [433,69]
2. % 35 ila % 54 arasında kaybedenlere 8000, [495,65]
3. % 55 ve üzerinde kaybedenlere 9000, [557,60]
gösterge rakamının her yıl Bütçe Kanunu ile tespit edilecek memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan tutarda aylık bağlanacaktır.
Bağlanan aylıklar her yılın Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında olmak üzere üç ayda bir peşin olarak yılda dört dönem halinde ödenecek.
Bu konuda köşemizde devalarca uyardık.
Sosyal Güvenlik Sorumluluğu ile bugün son defa çağrımızı yeniliyoruz.


Varislere yapılacak ödemeler :
1. Aylık almakta iken ölen silikozis hastasının aylığı; 5510 sayılı Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamak veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almamak koşulları ile;
Dul eşine %50’si, bu madde kapsamında aylık alan çocuğu bulunmayan dul eşine % 75’i,
2. Çocuklarından;
1. 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan ve evli olmayan veya,
2. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanların veya,
3. Yaşları ne olursa olsan evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine % 25’i, oranında aylık bağlanır.
Eş ve çocuklara bağlanacak aylıkların toplamı, silikozis hastasına bağlanan aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse eş ve çocukların aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.
Aylık hakkından yararlanmak isteyen hak sahiplerinin silikozis hastasının ölüm tarihinden itibaren 3 ay içinde Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğüne durumlarını belirtir bir dilekçe ile başvurmaları gerekmektedir. Bu kapsamda bağlanan aylıkların başlangıç tarihi ölüm tarihini takip eden aybaşıdır.
Aylık sahibinin ölüm tarihi itibariyle, kendisine aylık bağlanamayan varislerinden daha sonra aylık bağlanması için gerekli şartları sağlayanların aylıkları, taleplerini takip eden aybaşından itibaren bağlanır.
Aylık almakta iken aylığı kesilen varislerin yeniden aylık talebinde bulunmaları halinde, aylıkları taleplerini takip eden aybaşından itibaren bağlanır.
Eş ve çocukların aylıkları 5510 sayılı Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık alması koşulları halinde kesilir.


Muayene ve tedavi :
Kendisine aylık bağlanan silikozis hastası ile eş ve çocuklarının tedavi giderleri, 18.06.1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre, aile içindeki kişi başına düşen gelir payına bakılmaksızın yeşil kart verilerek karşılanacaktır. Bu nedenle aylık bağlanan kişiler veya hak sahipleri işlemleri tamamladıktan sonra ilgili yeşil kart birimlerine bildirilerek yeşil kart almaları sağlanacaktır.
**
SOSYAL GÜVENLİK YAZARLIĞI BİRİKİM VE DONANIM İSTİYOR
Değerli okurlar her gün yüzlerce bu konuda yazı yazan değerli üstatlarımı takip ediyorum.Onlardan doğru bilgiler aldığım da  Çalışma Hayatında haklarımızı nasıl aramamız gerektiği konusunda bilgi sahibi oluyoruz.
Özellikle çalışma dünyası ile ilgili konuları yazarken Kanun,Yönetmelik,Tebliğ ve Genelgelerden faydalanıyorum. Yazılarım da uzman üstatlarımızın eserlerinden alıntı yaptığımda kaynak gösteriyorum.
Araştırmadan yazı yazarsak güvenirliğimizi kaybederiz düşüncesini kafamın bir köşesinde hapsediyorum.Önemli olan bilmediğimiz konularda bizi yapıcı eleştirileri ile eleştiren bize araştırmaya kaynak bulmaya zorlayan üstatlarımızı alkışlıyorum.
Sosyal Güvenlik konuları son yıllarda artık toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyor.
Üstatlarımızdan icazet almadan yazma lüksümüz de yok.
Bugün onların yanlarında ancak bilgimiz kadar konuşacağımızı da bilmek adına da erdemliyiz.
Son günlerde bazı köşe yazarlarının ısrarla silikozis hastaları için 25.05.2011 tarihini işaret etmelerini hayretle karşıladım.
Özellikle 2011/27 sayılı genelge ile kesin hatları ile tarih 24.05.2011 olarak belirtilmiştir.SGK sitesine girdiğimizde bu tarih ibaresi ile karşılaşıyoruz.
Israrla 25.05.2011 tarihinin vurgulanması bu yaralı insanların hak kaybına neden olur.
Ben iddia etmiyorum.
Genelgeyi örnek gösteriyorum.
Konuyu eleştirdiğimde bu haktan bekar olan silikozis hastasının ölümü halinde hak sahibi statüsünde ana ve babasına aylık bağlanmamasını değinmiştim.
Hatta bu kanunun çıktığı günden bir gün önce vefat eden silikozis hastalarının aileleri mağdur olmuştur.Hak kaybına uğramıştır.Ölüm olgusunun hangi tarihte olacağını kimse bilemez.
Bu hastalığa yakalananlar için sürenin en azından bir yıl gibi olması gerekirdi.Fakat maaş dağılımında global bütçeler ile az kişiye maaş verme felsefesi hakim kılındığından süre üç ay ile sınırlandırılmıştır.
Burada meslek hastalığı kategorisinde istatistik rakamını daha aşağı çekme düşüncesi de aşikardır.
O halde sosyal güvenlik konularında yazdığımızda yazılarımızı kontrol etmeli,bizleri okuyanlara doğru şekli ile kanunlara uygun cevap vermek zorundayız.
Çalışanları ve işverenleri açacakları davalarda savunma yapacak avukatlara yol gösterecek yargı kararlarını örnek göstermeliyiz.
Beni yazmaya teşvik eden üstatlarımdan öğrenecek daha çok bilgiye ihtiyacım var.Ben bu konuda yetişmek istiyorsam her gün bu konuda yazan üstatlarımı ciddiyetle okuyacağım biliyorum.İnandığım üstatların fikirlerini çevremdekilerle paylaşacağım.Bilgi paylaştıkça büyür felsefesi ile aklımdaki bilgilerin toprak olmaması adına elimden geldiğince sizlerin hoşgörüsü ile paylaşmaya devam edeceğim.


Sözün bittiği yer;Her ne kadar yazılarımızda sürçü lisan ettiysek af ola.


“Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Öğretmeyi seviyorum ve öğrenmeye çalışıyorum.”
Konfüçyüs


 


VEDAT İLKİ


[email protected]