Bir önceki yazımıza ekleyerek devam ettiğimiz Şirket Ortaklarının Sigortalılığı kapsamında belirtmemiz gereken birden fazla önemli husus var. Öncelikle Anonim şirketlerde sadece yönetim kurulu üyesi ortaklar zorunlu 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı oluyor. Yalnızca anonim şirket ortağı olanlarsa zorunlu 4/b sigortalısı yani Bağ-Kurlu değildirler.
Yine şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyeleri de zorunlu 4/b sigortalısı sayılmıyorlar. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının 4/b sigortalılıkları, yönetim kuruluna seçildikleri tarihten itibaren başlıyor. Yani 18 yaşını doldurmuş olsa da bu yaştan itibaren değil de kendileri yönetim kurulu üyesi seçilir seçilmez Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılığı başlıyor.
Şirket Ortaklarının SSK sigortalılığı
Ortağı olduğu şirketten SSK sigortalısı olarak bildirilenlerin durumu ise bunlardan apayrı olarak belirlenmekte olup, bugüne kadarki uygulamada 01.10.2008 tarihinden önceki sürede Bağ-Kur tescili yok iken ortağı olduğu şirketten sigortalı olanlar durumlarında değişiklik olmadığı sürece bu haklarını korumaya devam edebiliyorlardı. Ortağı olduğu şirketten SSK sigortalısı olarakm bildirilenler 01.10.2008’den sonra ise İşyeri değişikliği, şirket değiştirmek, giriş-çıkış yapmak durumda değişiklik kabul edildi ve sigortalılık bozuldu. Ama bunların olmadığı hallerde SSK sigortalılığı geçerli sayıldı.
Son Genelge
İşte bu konuda 2019/9 sayılı SGK Genelgesi ile yepyeni ve yasaya aykırı bir değişiklik yapılmış bulunuyor. Genelgeye göre 1.10.2008 den sonra durumunda bir değişiklik olmayan şirket ortakları için yasaya aykırı da olsa bir de 01.10.2008 öncesine gidilerek SSK’lılığı o zaman yasal bulunup izin verilen uygulama sonradan geriye dönük değiştirilerek ortağı olduğu şirketten SSK’lı bildirildiği gerekçesiyle 4/a) kapsamındaki sigortalılığı iptal edilmek suretiyle (4/b) kapsamındaki sigortalılığı geçerli sayılıyor.
Yasaya aykırı olarak çıkarılan bu genelge yoluyla sigortalıların aleyhine olacak şekilde 4/b sigortalılığın SGK’ca 01.10.2008 öncesine çekilmesi sağlanmış oluyor.
Bu da dayatılarak sağlanan geriye dönük Bağ-Kur tescili anlamına geliyor. Bağ-Kur kaydı olmayan vergi mükellefi yurttaşlarımızın dava ile bile 2008 öncesindeki dönemlere ilişkin tescil talepleri kabul edilmiyorken bu genelgeyle ortağı olduğu şirketten sigortalı bildirilenler yasa çiğnenerek mağdur ediliyor.
Bu mağduriyet olduğu haliyle bırakıldığında ödenen SSK primlerinin Bağ-Kur’a aktarılması ile adeta sigortalı Bağ-Kur emekliliğine mahkûm edilmiş oluyor.
Hak Kayıplarını Önlemek Mümkün
Şirket ortakları bu durumla karşılaşmadan önce konuya hâkim yetkin bir sosyal güvenlik müşaviriyle tablolarını planlatmayı tercih ederlerse kendileri için doğru emeklilik öngörüsü kazanmış olacakları gibi durumlarına uygun çözüm yolları hakkında da bilgi sahibi olabilirler.