SOS UZMANLARI BİLİRKİŞİ OLDU
29 Kasım 2011
SOS UZMANLARI BİLİRKİŞİ OLDU
5502 ve 5510 sayılı Kanunlar Resmi Gazete de yayınlanmadan önce sosyal güvenlik adına ciddi kaygılarımız vardı.
2006 yılında başlayan serüven 2008 yılının Ekim ayı başından itibaren yürürlüğe girmesi ile sorunlar yumağında boğuşmaya başladık.
Özellikle 5510 sayılı SS ve GSSK yürürlüğe girdiğinde örümcek ağına benzeyen kanunun çeşitli maddelerle birbirlerine göndermeler yaptığından bir çok konun uzmanı Üniversitelerdeki Öğretim görevlileri,Kurum yetkilileri paneller,sunumlar,seminerler düzenleyerek yasanın olumlu ve olumsuz yönlerine işaret ettiler.
Son üç yıl içinde 5510 sayılı Kanun diğer kanunlarla yapılan düzenlemeler ile anlaşılmasa da anlaşılır düzeye getirilmeye çalışıldı.
Çağımız bilim ve teknoloji çağı da olsa böyle bir kanunun sadeleştireceğiz diyerek karmaşık anlaşılamaz duruma getirilmesi de işin uzmanı kişiler tarafından hazırlanmamasına bağlıyoruz.
Kısacana kanun ehil ellerde hazırlanmadığı için günümüzde tartışılmaya devam ediyor.
Her konuda olduğu gibi Sosyal Güvenlik Konularında mağdur olan vatandaşlar için hak arama yolu Mahkemelerden geçer.
Aynı zamanda SGK ‘da hakkını mahkemelerde arar.
Hakimlerimiz adalet dağıtırken vatandaşların zarar görmemesi,adil karar verme adına bağımsız bilirkişilere müracaat eder.
Bilirkişiler konusunda uzman olarak hazırladıkları raporlar ile hakimlerin vereceği kararlara ışık tutarlar.
Bağımsız yargının yüce hakimleri bilirkişinin kararlarını da dikkate alarak kendi kararlarını da hukuki değerlendirmesini yaparak vatandaşın sorunlarını da çözerek haklı olanın hakkını teslim ederler.
Bu arada bu kanunun uygulanmasında sıkıntı olduğunu gören,kendisi de bir zamanlar SSK Başmüfettişi olan,Teftiş Kurul Başkanlığı yapan Ali Tezel istifa ettikten sonra vatandaşa yüzünü dönerek bu sıkıntılı günlerde 5510 Sayılı SS ve GSSK ilgi duyanlara anlatmak adına yola çıkmış, onlara seminerler ve paneller sunmuştur.
Bu seminerlerinde konun uzmanları olan akademisyenlerle birlikte 2 ay kadar dersler vererek bugüne kadar birçok kişiye ulaşarak İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı olarak yetişmesini sağladı.
Asıl hedefi bu mesleğin Sosyal Güvenlik Müşavirliği olarak Kanunlaşması,SGK çalışanlarının iş yükünü hafifletmesi ve bir meslek dalı olarak kabul görmesidir.
Bunun için ilk aşama Dernek kurularak ,dernek çatısı altında uzmanlar buluşturulmuştur.
Bunun yanında seminerlerde olağan hızı ile devam ediyor.
Bugün bu seminerlerden mezun olanlardan bazı arkadaşlarımızın 2012 yılı Bilirkişi başvuruları kabul edilmiştir.
Bilirkişi listesine dikkatlice incelediğimde bu seminerlerden mezun olan arkadaşların isimlerini gördüm.
Bunu görünce de yıllar önce günlük bir gazetenin sutunuda yazı yazan bir yazarın bu mesleği yapmak üzere yetiştirenlere karşı nasıl haksızlık yaptığını da siz okurlarımla paylaşmak istedim.
Bakın o yazar ne diyor!
”Reform sonrası uzman ihtiyacı o kadar arttı ki, gazeteler yana yana sosyal güvenlik uzmanı yazar aramaya başladı. Yani bırakın toplumun ihtiyacını, gazetelerin ihtiyacını karşılayacak uzman bile kalmadı. Fakat bu arada piyasa kendi çözümlerini üretmeye çalıştı. İnsanlar birkaç aylık eğitimlerle sosyal güvenlik uzmanı yapılmaya çalışıldı. Birkaç ayda bırakın sosyal güvenliği, “sos” uzmanı bile olunmazdı ama eğitim verenler aldığı paraya, katılımcılar da verilen “belge”ye sevindiler. (05.11.2009)”
Oysa bu yazar önemli bir ayrıntıyı atlıyordu.Bu kursları başta konusunda piyasada değil tüm camia da kendini kanıtlamış Ali Tezel ve konun duayeni uzmanlar veriyordu.
Katılımcılar ise en az mesleklerinde kariyer sahibi üniversite mezunu idi.
Alt yapısı olan konuyu bilen ve kendisini yetiştirmeyi hedef edinen kişiler idi.
Onlar için bu seminerlerde işin temelleri atılıyor.Sistemi tanımaları ve pratik yapmaları sağlanıyordu.
Kısacana teori+güncel birlikte interaktif katılım ile sağlanıyor.
2 aylık yorucu maraton sonrası sınava tabi tutularak sertifika veriliyordu.
Kısacana bu seminerleri takip etmediğinden dolayı da köşesine bilmeden taşımış idi.
Bu kişilerden mezun olanlar 2010 yılından itibaren İş Mahkemelerinde bilirkişi olmaya başladılar.
Sosyal Güvenlik Uzmanlık belgeleri ile bilirkişilik yaparken,yayınlanan listelerde SGK mensubu kişileri de görüyorduk.
Dudak bükülerek bakılan SOS UZMANLARI yetişmiş olduğunu Adalet Bakanlığımızın yetkili hakimleri de tescil ediyordu.
Onları meslek adına yüreklendirmeyi bırakarak SOS UZMANI olarak küçümseyenlere yüce Adaletimizin Hakimleri Bilirkişi olarak tanıyordu.
Bu dönem Bilirkişilik yapmaya aday olup seçilen konun duayen uzmanı ve aynı zamanda bilimsel yazılarından tanıdığımız Şevket Tezel Bey başta olmak üzere,Zülfiye Özdemir,Murat Sumer,Mustafa İşcan’la birlikte hepsini ayrı ayrı kutluyorum.
Demek ki Neymiş!
SOS UZMANI değil,SOSYAL GÜVENLİK UZMANI dememiz gerekiyor.
VEDAT İLKİ