Sosyal Güvenlikte “Cevap Kısa Olsun, Yeter ki Bedava Olsun” Beklentisi Doğru mudur?

3 Temmuz 2014

Sosyal Güvenlikte “Cevap Kısa Olsun, Yeter ki Bedava Olsun” Beklentisi Doğru mudur?

Geçen gün bireysel sosyal güvenlik ve iş hukuku danışmanlık hizmeti verdiğim ofisime bir müşteri adayım geldi. Bu ısrarcı müşteri adayım sonucunda sürekli ve parasal bir meblağın hedef olduğu konusunda bilgi almak istiyor fakat bilgiye karşı bir ücret ödemek istemiyordu.

Müşteri adayı malûl durumdaki çocuğu için emeklilik hayali kuruyordu. Annesi ve babası ayrı ayrı emekli aylığı sahibi ve durumları da iyi intibaı veren bu aile bu malûl çocuk için beş yıldır isteğe bağlı prim ödemişler ve malûlen emekli olacağını ummuşlardı. Danışmanlığı profesyonel olarak yaptığımızı, bunun da bir ücreti olduğunu ne kadar vurgulasak da bu müşteri adayımız danışmanlık hizmeti almak yerine "Malûlen emekli olabilir mi?" sorusuna "Sadece bir kelime ile olur veya olmaz" cevabını duymasının yeterli olduğunu söylüyordu. Israrlarını savuşturamadık ve elindeki evrakı okuyarak "Olmaz" cevabını verdik.

Oysa sosyal güvenlik tek kelime iki kelimelik cevaplarla kurgulanabilecek bir hedef olamazdı. Müşteri aklınca para kaybetmemek uğruna bu gerçeğin farkına varmak istemedi.

Neyse, bu malûl erkek çocuğun rahatsızlığı sigorta başlangıcından çok eskiye dayandığından zaten malûlen emekli olması yasal olarak mümkün değildi. Oysa 5510 sayılı Kanuna göre engelli statüsünden emeklilik belki bir alternatif olabilirdi sadece, ama iş bununla da bitmiyordu. 1 Ekim 2008 tarihi sonrasında yani 5510 sayılı Kanunun akabinde ödenen primlerle bağlanacak aylık ödedikleri prime göre değişmekle birlikte şayet düşük ödenmişse bugünün parasıyla 400-500 TL edecekti, üstelik kendi aylığı olunca anne-babasının aylıklarından faydalanma imkânı da kalmayacaktı. Anne-babadan kardeş sayısına da bakılarak bağlanacak aylığın durumuna, bu aylıklardan hissesine düşecek olan miktarın kendisinden bağlanacak aylıkla kıyaslanması sonucu karar vermek gerekiyordu.

Oysa tüm bu somut veriye dayalı ve tamamen müşteri yararları doğrultusunda kurulacak düşünce analizi adaylıktan müşteriliğe terfi edemeyen müşteri adayımızın bedavacılığa kurban gitti, ya da vatandaş damladan kaçarken doluya tutulmaya kendini mahkûm ederek kendi kendine kaybettirdi.


Soru: 1991 SSK girişliyim. Emeklilik için yaşı bekliyorum emekliliğime daha 3 senem var. Toplam 8.035 gün ve 146.657 prim ödemem var. 23 senenin son 11 senesi asgariden ödendi. Son bir sene yüksek ödeniyor. Emeklilik maaşımı ne kadar etkiler? Son üç sene yüksekten ödense maaşım farklı olur mu? Kısa bilgi rica eder, iyi çalışmalar dilerim. Esra B.

Cevap: Soran için çok kısa ama cevaplayan için hiç de kısa olmayan hesaplamalar gerektiren bir konu bu. Aslında soran için çok önemli, şöyle bir sorup geçivereyim diye geçiştirilecek bir konu ise hiç değil. SSK emekliliğinde önemli üç ayrı dönem ve bu dönemlerdeki çalışmalarınız bağlamında emekli aylığınızın bugünkü hesabı, bundan sonraki prim ödemelerinizin düşük, yüksek, orta veya primsiz geçmesi halinde maaşınızın nasıl etkileneceği, geç olmadan yapılabilecek şeylerin ortaya konması gerekmekte olup yapılacak fayda-maliyet karşılaştırmasında verdiğiniz toplam kazanç değil, her yılın kazancı ayrı değer taşımaktadır. Gün sayısı kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz yansıyabilmektedir ve bu analiz kişisel prim döneme geçmişine göre değerlendirilmelidir. Bundan sonraki üç yıl bundan önceki 23 yılın 3/23’ü kadar etkileyecektir. Bunun için ödeyeceğiniz maliyet ve elde edeceğiniz kazancın mukayesesi yapılarak bir karar verilmelidir. Örneğin ayda 3000 TL matrahın altındaki matrahlardan yapılacak prim ödemeleri aylığı düşürür, 2500 TL daha az düşürür, asgari ücret ise daha fazla örneğin yılda 40 TL kadar düşürür.Son üç yıl son beş yıl son on yıl yüksek prim ödeme avantajındna yararlanma 2000 yılı öncesinde kalmış, ama şehir efsanesi gibi hala aynı işlemle yüksek aylık alma hayali yanlış olarak devam etmektedir.