Sözcü Gazetesi: Her Denizci Gemi Adamı mıdır?

6 Ağustos 2010

ÇALIŞANLARIN SÖZCÜ’SÜ


Her Denizci Gemi Adamı mıdır?


Soru: Yabancı bayraklı bir yatta kaptanlık yapıyordum. Ancak Türkiye’deyken işverenimle aramızda çıkan anlaşmazlık nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldım. Çalışma haklarım açısından gemi adamı sayılır mıyım? Hakkımı nerede ve neye göre arayacağım? İsmi Saklı


 


Cevap: İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.  4857 sayılı İş Kanunu’nu uyarınca, gemiler aracılığı ile yapılan deniz taşıma işleri ayrı bir yasaya tabi olduğundan deniz taşıma işleri kanun kapsamı dışında bırakılmış olup bunlar hakkında 854 sayılı Deniz İş Kanununun uygulanması gerekiyor. Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve geminin güverte altı ve güverte üstü bütün kapalı yerlerinin hacmi yüz ve daha yukarı gross tonilatoluk (283 metreküplük) gemilerde bir hizmet akdi ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanıyor.  İşiniz Deniz İş Kanununun kapsamı dışında bulunuyor.  Zira gemi yabancı ülke bayrağı taşıyor veya Türk Bayraklı olsa bile yüz gross tonilatoluk değil ise, bu gemide çalışanlar hakkında Deniz İş Kanunu uygulanamıyor. Üstelik turistik amaçlı olması da Deniz İş Kanununun dışına çıkarıyor.


Ayrıca kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işlerinde, Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işlerde çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında oldukları açıkça belirtilmiş bulunmaktadır. (4857/4). Haklarınızı fesih olayının geçtiği yerdeki İş Mahkemesinde ve 4857 sayılı Kanuna göre (Kıdem tazminatı açısından 1475/14’e göre) arayabilirsiniz.