Taksi Şoförlerinin Sosyal Güvenliği – Yasa Çıkarsa Eski Kıdem Tazminatı Haklarım Ne Olacak?

3 Ekim 2011

Taksi Şoförlerinin Sosyal Güvenliği


Ayda on günden az çalışan taksi şoförü sigortalıların, prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak üzere kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katının yüzde 32,5’i oranında prim ödemeleri gerekiyor.


Taksi şoförlerinin kayda alınması amacıyla verilen bu avantajın iki yönü var. İlki eksik prim ödeyerek tam prim ödenmiş gibi muamele görülmesi ve bu primlerin 4/a sigortalılığı statüsünde sayılması oluyor. Nitekim bu primin 2011 yılı için ayda 30’da 18’ini; 2012 yılında 30’da 19’unu; 2013 yılında 30’da 20’sini ödeyerek 30’ar gün kazanacaklar. Giderek 2023 yılında ise bu avantaj kalkmış olacak. İkinci avantaj ise primlerle birlikte işsizlik sigortası primi de ödeyebilmelerinin açık olması ki bu şekilde işsiz kaldıklarında işsizlik ödeneğinden yararlanabilecekler. İşte bu biçimde işsizlik sigortasına tabi olmayı isteyenlerin, sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı izleyen ayın sonuna kadar ödemeleri şart bulunuyor. Aksi halde o aya ait işsizlik sigortası primini ödeme haklarını yitirmiş sayılıyorlar. Ticari araç sahipleri tarafından genel olarak ayda 10 günden az çalıştırılan şoförlerin uzun soluklu çalışmalarının bulunmaması, göz önüne alındığında şoförlerin işsiz kaldıkları dönemde işsizlik ödeneği alabilmeleri açısından sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası primini de ayrıca ödemelerini öneriyoruz.


Bu kapsamda sigortalı olmak isteyen şoförlerin sigortalılığı amacıyla yapılması gerekenlere gelince; bu şoförlerin araç sahibiyle şoför arasında imzalanan kısmi süreli iş sözleşmesi ile birlikte “Şehir İçi Toplu Taşıma Araçlarında Kısmi Süreli Çalışanlara Ait Giriş Bildirgesini” doldurarak şoförlük mesleğini yaptıkları şehrin sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine başvurmaları gerekiyor. Bildirgede aracın sahibinin ay içinde 10 günden az çalıştırdığı sigortalıya dair beyanı ile bu kapsamda sigortalı olan kişinin beyanı birlikte bulunacak ve bu bildirgenin araç sahibinin bağlı olduğu oda (Şoförler odası, Minibüsçüler odası v.b.) veya meslek kooperatiflerince tasdik edilmiş olması şart bulunuyor.




Soru: 2003 yılından itibaren özel bir kuruluşta çalışıyorum. 16 yıl sigortalılığım ve 4 bin gün primim var. Yeni Yasaya göre kıdem tazminatı kaybım olur mu? Kıdem tazminatım 23 bin TL tutuyor ve bu parayı bırakmak istemiyorum. Yasa çıktıktan sonra bu parayı yine alabilir miyim? Yoksa hemen istifa edip tazminatımı almak istiyorum. Mustafa BAYRAKTAROĞLU


Cevap: Kıdem tazminatı fonu konusunda çalışmalar var ama henüz bir yasa metni ortada yok. Yasanın çıkışına kadar doğacak tüm kıdem tazminatı hakkınıza bir şey olmaz. Şu anda üzerinde tartışılan Avusturya modeli kıdem tazminatı geçiş tarzında da yasanın çıkış tarihine kadar kıdem tazminatı hakları saklı olacaktır. Hukukta çıkartılan yasalar birey aleyhine geri işleyemez. Bence www.alitezel.com‘dan bizi takip edin ve çalışanlar olarak bu önemli konuda meydana gelecek gelişmelerin ne anlama geldiğini, düzenlemelerin artı ve eksilerini zamanında öğrenme fırsatını kullanın.




Soru: 01.01.1949 doğumlu babamın sigorta başlangıcı 1978 Temmuz ayı olup şimdiye kadarki sigortalı günü 1263 gündür. Halen sigortalı olarak çalışmaya devam ediyor. Geçen ay vergi dairesine başvurarak hastaneden verilen ve vergi dairesince Ankara’ya gönderilen rapor sonucu % 51 rapora istinaden “3. derece Vergi İndiriminden Yararlanabilir” yazısı aldık. Askerliğini de borçlanarak bin 800 günle malûlen emekli olabilir mi? Ne zaman başvuru yapmalıyız? Ercan YILMAZ


Cevap: Babanızın malûliyeti sigorta başlangıcından sonra meydana gelmiş olsa bile malûlen emeklilik için en az yüzde 60 oranında çalışma gücü kaybının olması gerekiyor. Bu nedenle mevcut oranla malûlen emekli olamaz. Babanız sahip olduğu vergi indirim hakkı dolayısıyla özürlü emekliliğinden yararlanabilir ve bunun için de en az 3 bin 600 gününün bulunması gerekir. Babanız ayrıca 3 bin 600 günü doldurunca vergi indirim hakkına da gerek kalmaksızın yaştan emekli olma hakkına da zaten sahip bulunuyor. Malûlen emekli olması için çalışma gücü kaybının SGK’ya yapılacak başvuru sonucu yapılacak sevk işlemi çerçevesinde yapılacak teşhis ve tetkikler neticesi en az yüzde 60 oranında olması şart bulunuyor.