YARGITAY KARARLARI- SOSYAL GÜVENLİK (3) EKSİK GÜNLE AYLIK

27 Kasım 2017

Tahsis için gereken koşullardan birisi de sigortalı gün sayısıdır.

İş kazası ve meslek hastalığında ise gün koşulu  aranmaz.

Ölüm, Malüllük, yaşlılık aylıklarında aranan en az gün sayısının tamamlanamamış olması ülkemiz bakımından tahsisin ret nedeni olup, bağlanan aylıklarda ise sonradan anlaşılması halinde bağlanan aylık kesilerek ödenmiş olanlar için borç çıkarılmaktadır.

Tahsis için yeterli gün bulunmaması halinde özellikle ölüm aylıklarında askerlik borçlanmalarına ait süredeki tam yılların SGK uygulamasının aksine yargı kararlarında 360 gün değil 365 gün olarak borçlanılma imkanı yerleşik uygulamadır.

Fiili hizmet zammına tabi işlerde geçen çalışmalar, ağır engelli çocuğu olan kadınların sigortalı günlerine yapılan eklemeler, borçlanma imkanı veren haller hep gün eksiğini tamamlamada kullanılmaktadır.

Kurum hatasından kaynaklanan tahsislerde tahsis sonrası geçen SGDP li çalışmalarda SGK uygulamasında günün yeniden tamamlanmasında yeni tahsise hak kazandırırken, kişi hatası hallerinde SGK uygulamasında gün olarak sayılsa da yeni tahsis talebi aranmaktadır. Bir çok farklı soruna bir çok farklı çözüm yargı kararlarında yer alabilmektedir.

 

Örnek Yargıtay kararında ise tahsisten sonra geçersiz kalan günlerden sonra 3 gün eksik sigorta tahsisin baştan geçersizliği sonucuna bağlanmıştır.

 

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi         2015/6625 E.  ,  2016/1671 K.
"İçtihat Metni"

Davacı, kurum işleminin iptaliyle kesilen yetim aylığının yeniden bağlanmasına, yapılan kesintilerinin tamamının iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile davacının 04.07.2012 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti, 01.08.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı alması işleminin devamı ve yapılan kesinti tutarlarının tamamının davacıya iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya 04.07.2012 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.08.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tespiti ile, bağlanan bu aylığın kesilmesine ilişkin aksine kurum işleminin iptaline, aylığın iptali nedeni ile yapılan kesintilerin davacıya iadesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya 04/07/2012 tarihli tahsis talebine istinaden 1230 gün Emekli Sandığı ve 3120 gün SSK sigortalılığı ile 658 gün doğum borçlanması olmak üzere toplam 5008 gün üzerinden 01/08/2012 tarihi itibariyle SSK kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 18/08/2008 tarihinden itibaren Yurdunda çalıştığının tespit edilmesinden sonra Türkiye'de geçen ve bu çalışmaları ile çakışan 2011 yılındaki 2 günlük ve 2012 yılındaki 9 günlük hizmetinin iptal edildiği, bu iptal işleminden sonra da davacının prim gün sayısının 4997 güne düşmesi nedeniyle yaşlılık aylığının başlangıç tarihi itibariyle iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacıya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 5000 prim gün sayısı koşulunun gerçekleşmesinin gerektiği, Yurdunda geçen çalışmaları ile çakışan 2011 yılındaki 2 günlük ve 2012 yılındaki 9 günlük sigortalılığının iptal edilmesinden sonra prim gün sayısının 4997 güne düşmesi sebebiyle tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı koşulunun oluşmadığı ve bu nedenle yaşlılık aylığının iptali şeklinde gerçekleşen Kurum işleminin doğru olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.