Yurtdışı Borçlanmasında Bundan Sonra Ne Olacak?
5 Ağustos 2019
Yurtdışı borçlanması hakkındaki yasa değişikliği 01.08.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Sosyal medya başta olmak üzere duyurularımızı iletebildiğimiz gurbetçi kesimi son anda borçlanma başvurusunu tamamladı ve artık bu konuda yeni bir döneme girdik.
Bağlanmış yurtdışı kısmi aylığı sahipleri dışında Türkiye’den emekli olmak isteyen gurbetçi vatandaşlarımızın emeklilik hak ve girişimlerimi Bağ-Kur’a kilitleyen yeni kanun aynı zamanda yüzde 40’lık ilave bir zammı da içeriyordu.
Bundan Sonra Ne Olacak?
Bundan sonra Türkiye’den emekli olmak isteyen yurtdışı çalışanı vatandaşlarımız eğer saha önce SSK statüsünde önemli ölçüde hizmetleri olup 3,5 yıldan az günden daha fazla güne ihtiyaçları yoksa sırf emekli olmak için borçlanma yapıp SSK emeklisi olabilecekler.
Keza Türkiye’ye dönüp en az 3,5 yıl SSK’lı çalışmış olanlar da borçlandıkları süre Bağ-Kur hizmeti olarak sayılsa bile borçlanmayı tercih edeceklerdir.
Buna karşın Türkiye’de birkaç ay ve daha az hizmeti olup hizmetin çoğunluğunu borçlanma ile sağlamak isteyenler eskiye göre çok olumsuz şartlara tabi olacaklarından borçlanıp emekli olmayı istisnalar dışında tercih etmeyeceklerdir.
Zira bu değişikliğin gurbetçi vatandaş açısından en önemli olumsuz yanı borçlanılacak hizmetin Bağ-Kur kapsamında sayılma zorunluluğudur.
01.10.2008 öncesinde ikamete dayalı yurtdışı borçlanması yapmak isteyen ev hanımlarının bu borçlanmaları Bağ-Kur’a, çalışma süreleri ise SSK’ya sayılırken 01.10.2008’den itibaren “Borçlanma başvur tarihinde son tabi olunan sigortalılık” kapsamında borçlanma hakkı getirilmişti. Şimdi 7186 sayılı Kanun kapsamındaki bu son değişiklik en kötüsünü getirdi ve borçlanmaları Bağ-Kur kapsamına kilitledi.
Yurtdışı kısmi aylığı bağlananlar bu kanundan zam dışında statü olarak etkilenmeyecekler. Ancak zaten yurtdışı kısmi aylığı bağlananların da benzer önemli sorunları zaten var.
Umut CHP‘nin Başvurusunda
Apar topar çıkartılan bu kanunun iptali amacıyla CHP konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdı. Gurbetçi vatandaşın umudu da şimdi bu başvuruya bağlandı. Şayet Anayasa Mahkemesi bu kanunu iptal ederse en azından bir süre için yeniden eski sisteme göre borçlanma hakkı gelmiş olur. Buna karşın iktidarın böylesi konulardaki inadını biliyoruz. İptalden sonra iptal gerekçelerine göre yeni bir kanun daha çıkartabilirler. Nasıl olsa dört yıl daha seçim yok!
Diğer Borçlanmalar Ne Olacak?
Anayasa Mahkemesinin iptal başvurusunu reddetmesi halinde Hükümetin (Askerlik, doğum gibi) diğer borçlanmaların ödeme tutarına esas oranı da yüzde 32’den yüzde 45’e yükseltmesi yadırganmamalı. Zira dış borç yükü altında olan Bütçeyi rahatlatmak amacıyla son günlerde başvurulan zam dalgasının borçlanmaları da vurması uzak ihtimal olarak görülmemeli.