YURTDIŞI HİZMET BORÇLANMALARINDA  TARİH SEÇİMİNE DİKKAT ? MAĞDUR OLMAYIN!

19 Nisan 2019

 

Yurtdışı borçlanmalarda;

Çalışılan süre,

Her bir çalışmayı takip eden 1 yıllık işsizlik süresi,

Kadınlar için ev kadınlığı süreleri;

Borçlanılabilen süreler olarak işlem görmektedir.

(Çocuk yetiştirme süreleri gibi bazı süreler çalışılan süre gibi değerlendiriliyor. Hollanda gibi bazı ülkelerde çalışma koşulu olmaksızın herkes sigortalı olduğundan, sigortada çalışılan ve çalışılmayan süreyi ayırmak gerekiyor.)

Borçlanma işlemlerinde;

İster tüm süreyi borçlanın ister emekli olmaya yetecek kadar olan süreyi borçlanın,

(Birkaç nokta da bunun istisnaları var elbet örneğin  kısmi aylığın tama çevrilmesi ile   İsviçre’den prim transferi işlemlerinde daha çoğunu ödemek zorunda kalınıyor).

Gün seçimi neden önemli,

Hizmetleriniz kural olarak seçtiğiniz sürede geçmiş sayılır.

(Ev kadınlarının borçlanmaları hariç)

Örneğin 1985-2019 arasında Almanya’da çalışmış birinin halen  65 yaşında olduğunu ve 3.600 gün borçlanarak ile emekli olabileceğini düşünelim.

Borçlanma süre seçenekleri şöyle olabiliyor.

1- 1985-1994 yılları arası 10 sene yani 3.600 gün

2- Süre seçmeden 3.600 gün,

3- 1985-2019 arası tüm süreyi borçlan ancak sadece 3.600 günü öde;

Burada sadece süre seçen kişi 1985-1994 arası diyenin borçlanması değerli,

Peki diğerlerinin başına ne geliyor. Süre seçmeyende, tüm süreyi borçlanıp bir kısmını ödeyende her iki grup için günler sondan başa sayılıyor. Yani 2009-2019 arası.

Nesi var ki bunun demeyelim,

Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesinde çalıştığı ülke başlangıcı Türkiye başlangıcı sayılır denildiğinden ilk başlangıç borçlanılmasa da yurtdışı çalışma başlangıç sayılmakta ve aylık bağlanmaktadır.

Örneklere geri dönersek;

1- 1985-1994 arası 3.600 gün seçip ödeyen ek ödeme dahil 2.335 TL alırken;

2- Borçlanma tarihleri arasını seçmeyen ve 2019 dan geriye hizmet alan kişiler için aylık 850 TL olabilmektedir.

Eski işlemlerde aylık çekilmeden borçlanmayı iptal, emekli işlemini iptal hakkı tanınırken, yeni işlemlerde aylık bağlanmadan vazgeçmeyenler artık iptal işleminden yararlanamıyor.

Bu olumsuzluk mahkeme ile düzelir mi,

Eski bazı davalardan olumlu sonuç alınabilmiş ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun  12.12.2018 tarih E.21/2656 , K.2018/1897 sayılı kararları ve bir çok mahkeme kararında  artık düzeltme imkanı kabul edilmemektedir.

İddialar çok çeşitli olabilmektedir. Ben doldurmadım Kurum memuru doldurdu iddiasından, aylığımı çekmedim ben istemeden banka benim vadeli hesabıma aktarmış diyene  kadar geniş bir yelpaze de olumsuzluklar oluşabilmektedir.

Olumsuz kararlar üzerine Anayasa Mahkemesine Bireysel başvuru ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmek mümkün olsa da geçecek uzun bir zaman dilimi bulunmaktadır. Bu yolla düzeltilmesi zordur.

Ancak yargı kararlarının etkisi ile gün seçilmemiş ise ve gün seçilmiş olsa bile ev kadınlığı süresi borçlanılmış ise kanun gereği sona sayılacağına dair uygulama en son ev kadınlarından borçlanıp  daha önce  örneğin 2018 Aralık ayında  emekli olursun denilen bir kadına 2 yıl sonra olacaksın genelge değişti denilmek sureti ile işlem yapılmıştır.

Son seçimlerde göstermiştir ki, Hükümetin yurtdışından gelip yurt içini etkileyen oy sayısı ciddi bir oy oranıdır. Genel seçimler öncesinde Yurtdışı bir oy deposu olduğu için gurbetçiler fazla bir olumsuzlukla karşılaşmaz iken özellikle ev kadınlığı+çalışma borçlanması yapan kişiler bir genelge ile olumsuzluk yaşayabilmektedirler. Yerel seçim öncesi bunu yapan SGK’nın genel seçim arefinde bunu yapması zordur. Sözün özü bu konuda yargıdan gelecek çözümlerin önü zorlaşmış, kapalı görünmektedir. Önerimiz siyaset ve siyasiler üzerinden çözüm arayışına girişilmesidir. Gerçi bir dönem menfaatler dengesini korumayarak gaziler üzerinden aylıklarına 15 Temmuz sonrası dahi düzeltme değiştirme yapmaya çalışan bazı kişilerin neden oldukları olumsuzlar hemen anlaşılarak, uygun çözüm yolları geliştirilerek, bir çok gazi büyük ölçüde mağdur olmaktan kurtarılmış idi, sosyal dengeler, siyasi beklentiler haklar üzerinde etkilidir. Siyasi girişim seçeneği bence boş bırakılmamalıdır. Ancak sorun iyi anlatılmaz ise yanlış anlamalara neden olunabilecektir.

Burada sonuçta aynı durumda olan kişilerin SGK tarafından alacağı aylıklar konusunda yeterince veya hiç bilgilendirilmemeleri nedeni ile oluşan eşitler-benzerler arası uçurumdur. Bir seçim hakkının yeterli kullanılmamasının sonucu bu denli ağır olmamalıdır.

Bu noktada yeterli, ehil, doğru bilgilendirme yapabilecek , yapılacak işin sonuçlarının açıklanarak borçlanma yapanların aydınlatılabildiği, güven vermiş kişilerden profesyonel yardım alınabilir. Yardım alınacak kişiler hakkında küçük araştırmalar bile büyük sorunların önüne geçebilir. Birde bu kişilerin mağdur etmemesi de dikkat etmelidir. Hiçbir şey yapamasanız bile fikir beyan eden, sözünü belge veya yaptığı işlerle doğrulayamayan kişiler için İNTERNET ARAMA MOTORLARINA isim yazıp şikayet, mağdur gibi kelime ekleyip arama yaptırın ve ihtiyaç hissediyorsanız mutlaka destek alın.